"HEPİMİZ MÜSLÜMANIZ!!!"

A -
A +
ABD, son yıllarda hiç görülmedik büyüklükte protestolarla çalkalanmakta. Vicdanlarının sesini dinleyen insanlar, sokaklarda, meydanlarda, havaalanlarında, Beyaz Saray ve Kongre'nin önünde haksızlığa, adaletsizliğe karşı haykırmaktalar...
45. Amerikan Başkanı Donald Trump, daha adayken bazı radikal çıkışlar yapmıştı. Müslüman göçmenleri göndermekten, Meksika hududuna duvar örmekten ve benzer bazı tuhaflıklardan söz ediyordu.
Kelimenin tam anlamıyla bir kapitalist olduğu hâlde sosyalist söylemlerle işbaşına geldi. Ancak yerine oturur oturmaz, eli nasırlıları, marabaları, ezilmişleri... unutarak onlar için bir sosyal imkân olan sağlık sigortasını iptal etti. Bu kararını İran, Irak, Suriye, Yemen, Somali, Sudan, Libya vatandaşlarına ülkeye girmelerini engelleyen yasak kararı takip etti. Meksika duvarı ise hâlâ gözdağı safhasında. Üstelik duvar masrafını da Meksika'dan tahsil etmekten dem vuruyor. Hadi diyelim ki haklıdır ve kendi tarafına duvar ördürebilir. Peki, masrafı Meksika'ya yıkmak neyin nesi?
Donald Trump, sadece emlakçı değil, aynı zamanda eski bir TV sunucusu ve sinema oyuncusu. Bundan dolayı başkanlığında bile gündemde kalma uğruna gösteri sanatlarından faydalanmak istiyor. İyi ama devlet yönetmek programcılık ve rol yapmak değildir ki. Devlet adamı, kibirli olmaz ama vakur olur. Kırk düşünür bir söyler. Geri adım atma mecburiyetinde kalmadan sağlam şekilde ilerler. Devlet adamında hak duygusu, adalet, vicdan ve insaf olmazsa olmaz değerlerdir. "Ben yaptım oldu" denirse bunun adı diktatörlük olur. Ronald Reagan da sinema oyuncusuydu ama o hem sinemayı hem devleti ve hem de insanları ciddiye alarak unutulmaz başkanlar arasına girdi.
Gösteriler sürerken New York eyalet mahkemesi, 7 devlet vatandaşıyla mülteciler için alınan Başkanlık Kararı'nı geçici müddetle askıya aldı. Buna rağmen gösteriler durmamıştır. Pankartlar ve sözlerden bazıları şöyle:
-Yasaklara hayır!
-Duvarlara hayır!
- Amerika göçmenler ülkesidir!
-Bırakın gelsinler, göçmenler zenginliğimizdir!
...Ve önemli cümle:
-Hepimiz Müslümanız!!!
Evet; Trump'ın sorumsuzluk ve uçarılığına karşı isyan eden Amerikalılar, bir ağızdan "Hepimiz Müslümanız!!!" diye haykırmaktalar. 16 Eyalet Mahkemesi de "din hürriyeti Amerikan anayasasının tanıdığı temel haktır!" diyerek din ayrımcılığı yapan Başkanlık Kararı'nı yerdi.
Bu güçlü protestolar karşısında Trump'ın o abes kararında direnmesi ayrıca hata olur. Türkçe'deki "hatadan dönmek fazilettir" sözü heyecanlı başkana anlatılmalıdır. Üstelik, o gelen insanlar, keyiflerinden vatanlarını bırakmıyorlar. O memleketlerden biri Körfez İşgali, üçü Arap Baharı, ikisi sömürge mağdurudur. Tek istisna İran. O bahiste de denecek şudur. Humeyni'den kaçıp Amerika'ya göçmüş İranlılardan vergi alınmazken bugün yeni geleceklere kapıları kapatmak bir çelişki olsa gerek... 
Kargaşa ve protestolarla böyle bir kötü başlangıç hem Amerika ve hem de sn Trump için talihsizliktir. Oyuncu daha oyunun birinci dakikasında seyirci tarafından yuhalanmaktadır.
Bir iş nasıl başlarsa öyle devam eder.
Amerika için vaziyet pek parlak görünmüyor.
Meselenin bir de bizleri alakâdar eden tarafı var:
9/11 Eylül olaylarında İslamofobi sahnelenmişti. Müslümanlar, itibarsızlaştırılacaktı. Aksi oldu. Bu aleyhte çalışma üzerine birçok kimse merak edip araştırarak Müslüman oldu. Hesaplar üstü hesap, bir kere daha devreye girmişti. Şimdiyse hak, adalet ve vicdani değerleri öteleyen Başkanlık Kararları'na karşı ciddi bir Amerikalı nüfus, her türlü baskıya meydan okuyarak "Hepimiz Müslümanız!" diye haykırıp omuz omuza yürümekteler.
Şimdi bizlere, 1 milyar 750 milyon Müslümana düşen vazife, haksızlık karşısında susmayıp "Hepimiz Müslümanız" deme samimiyet ve cesaretini gösteren insanların bu fedakârlık ve hakşinaslıklarından dolayı Müslüman olmakla şereflenmeleri için Allahü teâlâya dua etmektir...
 
            TRUMP'A HEDİYE
 
Cumhurbaşkanı sn Erdoğan, Trump’la görüştüğünde nasıl bir hediye vermeli? En münasibi Şeyh Edebalı'nın Osman Gazi’ye Vasiyeti'dir. Türkiye Cumhurbaşkanı, Osmanlıca aslı, bugünkü Türkçe ve İngilizce metinlerle san'atkârca hazırlanmış müstesna bir levha ile Amerikan Cumhurbaşkanına emri mârûf yapabilir.
Eğer; Trump, böylesi yüksek değerlerin kıymetini bilirse o levhayı duvarına asar.
Şeyh Edebalı da O'na oradan her gün seslenir:
-İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.