GEÇİM DERDİ!

A -
A +
Her ortamdaki konuşmalarda bir zamandır en fazla işitilen sözlerden bazıları şunlardır:
-Tencere
-Mutfak
-Geçim zorluğu
-Hayat pahalılığı
-Zam
-Enflasyon
-İşsizlik
-Dövizdeki yükseliş
-Dar gelirli
-Emekli maaşının yetmezliği
-Faturaların her ay kabarması
-Orta direk
-Aşırı zenginlik, aşırı fakirlik
-Sonradan görmüşlük
-Lüks
-İsraf…
AK Parti, 3 Kasım 2002’de "Anadolu İhtilali"yle iktidara geldiğinde toplum, artık kanıksadığı yüksek enflasyona nâçar katlanarak hayatını devam ettiriyordu. Neredeyse her köşebaşında bir döviz büfesi vardı. Vatandaş, maaşı eline geçince doğruca buraya giderek yabancı para satın alıyordu. Kendi paramıza itimat kalmamıştı. O günkü manzaramız, bu tarafıyla, bugünkü Afganistan’dan çok farklı değildi. Hükûmet, ciddî bir çalışmayla bir inanılmazı başardı ve 40 yıldır süren yüzde 40’lardaki ve fakat tesiri çok daha yüksek ve yıkıcı olan enflasyonu, mağlup ederek tek haneli rakamlara geriletti. Bu muazzam bir zaferdi. Böylece TL, para olduğunu hatırladı. Millî paraya milletin güveni tazelendi, döviz büfeleri teker teker kepenk indirdi. Hükûmet, sadece bunu yapmadı, sömürgeci komiseri IMF’yi gönderi. Paradan 6 sıfırı atarak bir inanılmazı hakikat yaptı.
Tarafsız tarihçiler, ileride AK Parti’nin tarihini yazdıklarında ulaşım, haberleşme, sağlık, sosyal yardımlar, askerî sanayi… gibi büyük hizmetlerini sıralarken herhâlde en evvel o üçlüden yani; enflasyonu tekli rakama çekebilme ve paradan 6 rakamı silme muvaffakiyetiyle IMF vesayetini bitirme gerçeğini yazacaklardır.
Enflasyonu 30-40’lardan 6-7’ler düşürebilme AK Parti iktidarının en büyük başarısıdır…
Hâl bu iken enflasyon adlı canavar, birkaç yıldır yeniden ininden çıkmış ve bugün yüzde 20’lere dayanmıştır. Vatandaş, yine onun tehdidi altındadır. Vaziyet bu olunca iktisadi hayatta unsurlar birbirini tetiklemekte ve yukarıda sıraladığımız kelime ve cümleler işitilmektedir.
Hâlbuki iktidar, aynı iktidardır...
Öyleyse sebep, sebepler nedir?
Bu sıkıntılı manzaranın dünyayla birlikte olan, Türkiye’ye mahsus olan ve üçüncü unsur sebepleri vardır… Türkiye, 2010 Mart’ından bu yana bütün dünya ile birlikte "Covid-19" denen bir salgın felaketiyle mücadele hâlindedir. Aşı tedariki ve aşılama, tedavi, sağlık desteği gibi hususlarda dünyanın en iyilerinden biriyiz. Hükûmet, uzun süreli eve kapanma dönemlerinde vatandaşı âdeta maaşa bağladı. İlaçlar, aşılar ücretsiz dağıtıldı vs. Bunların bir maliyeti olacaktı. Benzer durumlar, benzer hizmetleri veren diğer ülkelerde de yaşanıyor. Bugün devletler, 1929 Dünya İktisat Buhranında olduğu gibi topyekûn bir sıkıntı içindedir. Avrupa ve ABD’de de enflasyon artıyor, işsizlik yükseliyor.
Türkiye’ye mahsus sebepleri ise üçe ayırmak mümkündür:
2007, 2013, 2016’daki darbe teşebbüsleri... Bunların en ağırı 15 Temmuz olmuş ve elbette her saha gibi ekonomiyi de sıkıntıya sokmuştur. Diğerleri terörle mücadele ve komşumuz Suriye’deki iç harbin memleketimize getirdiği yüksek sığınmacı dramıdır. Bütün bunların dışında bir de fırsatçılar vardır. Onlara harp zamanlarında "harp zenginleri" denir. Savaşın çıkmasını fırsat bilerek karaborsacılık, stokçuluk ve insafsızlığın her çeşidini yaparlar. Vatan yanmış umurlarında olmaz. O cinsler şimdi de görülüyor. Bundan dolayı kartel kuran tedarik zincirlerine yüksek cezalar kesildi…
Şu var ki bu yazdıklarımız, mes’ele üzerine kafa yoranları alâkadar eder. Emekli, mutfaktaki hanım, dar gelirli vatandaş ve diğer zorda olan insanlar, bunlarla inceden inceye ilgilenmezler. Onun için ne aldığı, ne harcadığı, nasıl geçineceği, ay sonunu nasıl getirdiği esastır.
AK Parti, iktidara geldiğinde bir numaralı mesele enflasyondu. Bugün Cumhur İttifakı olarak seçime giderken bir numaralı mes’ele yine enflasyon ve bağlantılı olarak hayat pahalılığı, zamlar, geçim zorluğu, altınla dövizdeki yükseliş, faiz vs.’dir…
Bu yakıcı sebepler varsa, geçim zorluğu yaşanıyorsa… dünyada emsali zor bulunur yollar, sağlıktaki devrim, savunma sanayiinde tarihe geçecek çok yüksek muvaffakiyetler, terörle mücadeledeki yiğitlik ve diğer yüz akı ve iftihar sebebi hizmetler görünmez olur.
Şunlar muhakkak yapılmalıdır:
-Enflasyon, acilen tekli rakamlara çekilmeli.
-Zamlar tersine çevrilmeli.
-Emekli, dar gelirli vatandaş sıkıntıdan kurtarılmalı.
-Tencere dertsiz kaynamalı.
-TL’nin haysiyeti korunmalı
-Orta direk güçlendirilmeli.
…Ve benzer iyileştirmeler olmalıdır.
Zaman geçmiş değildir. Seçimlere giderken bunlar ve daha fazlası mutlaka yapılmalıdır. Dikkatli konuşmalı. Savurganlığa izin verilmemeli. Geçim sıkıntısındaki vatandaş "…ama dünya da sıkıntıda!" sözüne kulak vermez.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.