AİLE –ÖĞÜT
8 Mart 2018 02:00
“Minnetin yükü çok ağırdır, herkes taşıyamaz. Kula minnet eyleme Allah’tan iste”
Gönlümüzün muradı ne?
Dua almak, alabilmek çok kıymetli ancak, alabilmek de öyle kolay değil. Öyle ya… Başka birisi size niye dua etsin. Belki yakın dostlarınız, anneniz, babanız size doğal olarak dua eder.
Ya doğal yakınlığı olmayanlar, onlar niye dua etsinler?
Elbette dua etmek için de bir sebep gerekiyor. Etliye sütlüye karışmayanlar, sorumluluk alanını kendisiyle sınırlayanlar, duaya kolay kolay kavuşamazlar. Anadoluda yaygın bir dua vardır. Özellikle nineler yanık yüreklerini serinletenlere şöyle dua ederler:
“Allah gönlünün muradını versin!”
Kısacık ama derin bir dua. ‘Dua almak zor’ dedik ancak, ya aldığımız duanın bizdeki karşılığı ne?
Bu çok kıymetli bir duayı aldık varsayalım. Bizim gönlümüzün muradı ne? Sahiden, gönlümüzde gerçekleşmesi için yanıp tutuştuğumuz bir murat saklı mı? Bir değil de birçok muratlar mı var? Yoksa gönlümüz murat tutmayı unutmuş mu? Ağustos ayında kavrulan çöller gibi kurumuş mu? Dua almak, dua etmek muradı olan gönüller için bir çare. Ya muradı olmayan gönüller…
Onlara ne çare olacak?
Hangi rüzgâr, hangi bulutları getirip hangi murat tohumunu yeşertecek? Dualar gönülden gelip gönüllere koşar. Duanın kaynağı gönüldür. Gönüller dua ile hayat bulur.
Gönlünde muradı olanlar ise bir dua avcısıdır. Yanmış yürekleri serinletenler.
Allah ne muradınız varsa versin… Âmin…
Ragıp Bayraktar
ŞİİR
Aşk olsun…
İşvesine kapılıp nazına nazlanarak
Rüyalarda hâlleşip hayalde gazlanarak
Soğuk sıcak demeden sürünüp tozlanarak
Mecnun gibi çölleri aşmayınca aşk olmaz.
Bir ömrü bir bakışa karşılıksız satıp da
Sözlerinin içinden kin garezi atıp da
Dillerin kanat kanat harı mesken tutup da
Bülbül gibi güllere düşmeyince aşk olmaz.
Dünya seni divane deli oldun sanacak,
Göğsünde yanardağlar fokurdayıp yanacak ,
Yüreğin ateşlere razı olup kanacak,
Yunus gibi ciğerin pişmeyince aşk olmaz.
Yaşıyorken hayatı gayesizce gülerek,
Müjdeyi rüyalarda dost elinden alarak,
Aslına hasret kalıp Hakk'a vasıl olarak,
Kerem gibi dağları eşmeyince aşk olmaz.
Aşk Hakk'ın tecellisi gönüllerin feridir.
Âşık Hakk'ın şehidi, gazisi, neferidir
Aşk gönüle düşende deliliğin yeridir,
Boran gibi gürleyip coşmayınca aşk olmaz.
Vuslata talip olup gülizardan gül seçip
Bir ahunun elinden değme şerbetler içip,
Kutlu bir sevda için anadan serden geçip
Şehit gibi mezara koşmayınca aşk olmaz.
İsmail Tombuş
İşvesine kapılıp nazına nazlanarak
Rüyalarda hâlleşip hayalde gazlanarak
Soğuk sıcak demeden sürünüp tozlanarak
Mecnun gibi çölleri aşmayınca aşk olmaz.
Bir ömrü bir bakışa karşılıksız satıp da
Sözlerinin içinden kin garezi atıp da
Dillerin kanat kanat harı mesken tutup da
Bülbül gibi güllere düşmeyince aşk olmaz.
Dünya seni divane deli oldun sanacak,
Göğsünde yanardağlar fokurdayıp yanacak ,
Yüreğin ateşlere razı olup kanacak,
Yunus gibi ciğerin pişmeyince aşk olmaz.
Yaşıyorken hayatı gayesizce gülerek,
Müjdeyi rüyalarda dost elinden alarak,
Aslına hasret kalıp Hakk'a vasıl olarak,
Kerem gibi dağları eşmeyince aşk olmaz.
Aşk Hakk'ın tecellisi gönüllerin feridir.
Âşık Hakk'ın şehidi, gazisi, neferidir
Aşk gönüle düşende deliliğin yeridir,
Boran gibi gürleyip coşmayınca aşk olmaz.
Vuslata talip olup gülizardan gül seçip
Bir ahunun elinden değme şerbetler içip,
Kutlu bir sevda için anadan serden geçip
Şehit gibi mezara koşmayınca aşk olmaz.
İsmail Tombuş