GÜZEL SÖZ

A -
A +
Kişinin, nerede olursa olsun Allah’ı unutmaması, imanının kuvvetli olduğunu gösterir. (Hadis-i şerif)
 
 
 
Fetih ve aşk -1-
 
Fetih ayına kavuştuk yeniden. Bulutlar sevda yüküyle geri döndü. Lalelerin yüzü sarardı hicabından. Elini eteğini çekti çemenden laleler. Meydan güllere kaldı. Goncalar açmadan öpüldü. Nazlı nazlı süzüldü önce, ok üstüne ok yağdırdı masum bakışlarıyla. Peykan peykan üstüne geldi, sineler pare pare oldu. Bülbülün ah ü figanı gönülleri dağladı. Kor ateş suya düştü. Sevdanın ateşi âlemi yaktı, âşığın ahı asumanı tuttu. Gönül yaraları göz göz oldu, açıldıkça kanadı yürekler, Ufuklar gül rengine boyandı, al al oldu. Hülyalar dile geldi. Vuslatın ayak sesleri duyulur oldu.
Erguvanlarla Erdoğan’lar İstanbul’un bağrında kökleriyle buluştu. Mücahitler ışık saldı nurdan kanatlarıyla. Çınarların köklerine su yürüdü. Dalları gökle buluştu çınarların, ruy-i zemine gölge salmak üzeredir yeniden. Oğuz Han’ın nesli aramıza döndü. Fetih görünmeli oldu, şafağın kızıllığından anlıyorum. Ulubatlı önümüzde yürüyor, surların üstünde nazlı hilal dalga dalga, al al. Gölgesinde bir sevda yeşeriyor, büyüdükçe büyüyor! 
Fetih karanlık dehlizlerin aydınlığa kavuşmasıdır. Gül yaprağının al renginde sevdanın tutuşmasıdır Fetih. Fetih diriliştir el-Hak! Bilmeyen ne bilsin bizi!  Ölmeden evvel ölmenin, bir başka deyişle, olmanın adıdır Fetih! Fetih sarıktır mazlumun gözünde, önce gönüllere sarılır; sonra da dünyayı tutuşturan bir meşaleye dönüşür. İşgal ölümdür; Fetih, ab-ı hayat!.. Fetih ayakların bastığı yere alınların değmesidir. Secdeden yıldızlara tırmanan merdivendir Fetih!.. Fetih, ‘hayat süren leşlerin’, hayat veren canlara dönüşmesidir. Fetih kalelerin zaptı, kellelerin kat’ı değildir; tutsak ruhların hürriyete kavuşup, ötelere kanat çırpmasıdır!.. 
Fatih, gönülleri açandır. Boynu bükük şehre girip, kalbi kırık insanları ayağa kaldırandır Fatih...
                İdris İspiroğlu-Niğde
 
 
 
ŞİİR
 
                   Fetih Marşı
 
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle sûrun dişleri sökülecek!
   Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın?
   Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
 
Sen de geçebilirsin yârdan, anadan, serden
Senin de destanını okuyalım ezberden
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden
   Elde sensin, dilde sen; gönüldesin, baştasın
   Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
 
Yüzüne çarpmak gerek zamânenin fendini!
Göster; kabaran sular nasıl yıkar bendini!
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini!
   Şu kırık âbideyi yükseltecek taştasın;
   Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın
 
Bu kitaplar Fâtih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır;
Şu mihrab Sinânüddin, şu minâre Sinân'dır;
Haydi, artık uyuyan destanını uyandır!
   Bilmem, neden gündelik işlerle telâştasın
   Kızım, sen de Fâtihler doğuracak yaştasın!
 
Delikanlım! İşaret aldığın gün atandan!
Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan!
Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan!
   Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
   Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
 
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın
   Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın?
   Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
                               Arif Nihat Asya
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.