Akupunktur üzerine bir muhabbet -1-

A -
A +
“Akupunktur” kelimesini duymayanınız yok gibidir. Fakat “akupunktur nedir?” denildiğinde söyleyecek sözü olan sayılıdır. Hele akupunktur ile tedavinin yeri ve önemi hakkında bilgi sahibi olmak, ülkemizde çok az insanın sahip olduğu gerçek bir ayrıcalıktır...
Akupunktur, ülkemizde layığı kadar bilinmese de insanlık kadar eski bir tarihe dayanır. Görünüşe göre de bugünkü modern tıbbi metotlarla kıyaslandığında, belki de ilkel bir yöntem gibi algılanıyordu. Ama düz bir mantıkla bakıldığında bile ortaya ilginç bir tezat çıkıyordu. Teknoloji destekli modern tıp, her gün kendini yenilemesine rağmen, hastalıkların tedavisinde elde ettiği başarı sınırlıydı. Özellikle kronik hastalıklarda, hastalar ellerinde tahliller, röntgenler, MR’lar, hastane hastane, doktor doktor dolaşmalarına rağmen, hatta ömür boyu ilaç kullanmaya razı olmalarına rağmen bir türlü dertlerine kalıcı tedavi bulamıyorlardı. Öte yandan akupunktur tedavisinde ne öyle gereksiz ve pahalı tahlillere, ne gelişmiş laboratuvarlara, ne de her biri büyük harcamalar sonunda ortaya çıkmış dev elektronik cihaz ve malzemeye gerek kalıyordu. Akupunktur tedavisinde sadece iğneler kullanılıyor ve birçok kronik rahatsızlık ortadan kalkıyordu.  İnsanın aklına şu soru geliyordu: “Acaba hastalıkları tedavi etmek aslında çok basit de, bilerek bilmeyerek biz kendi kendimizi mi zora sokuyoruz?..”
İşte bu noktada Batılılar, akupunkturu yeniden incelemeye başladılar. “Tamam” diyordu uzmanlar, “tedavi olarak akupunkturun kullanılmasına itiraz etmiyoruz. Kullanılsın. Ama bizim anlayamadığımız iki şey var. Akupunktur felsefesinde varlığı söz konusu olan “Chi” hayat enerjisi ile bu enerjinin vücutta aktığı var kabul edilen hayali meridyen çizgilerinin varlığı. İşte biz, burada ipin ucunu kaçırıyoruz.”
Gerçekten akupunktur felsefesine göre vücudun her iki tarafında 12 tane ana boylam hattı vardır. Bunların her biri bir organa bağlıdır. Kalp, incebağırsak, idrar torbası, böbrek, safrakesesi, karaciğer, akciğerler, kalınbağırsak, mide ve dalağa bağlı olanlardan başka iki tane daha vardır ki bunlar Batılı fizyologlarca bilinmeyen organlara bağlıdır. Biri dolaşımı denetleyen kalp sıkıştırıcısı, ötekiyse üçlü ısıtıcıdır...
 
 
 
ŞİİR
 
    Saadet güneşi
 
Gün doğar kapılara,
Kapılar bundan habersiz.
İnananın günü
Gün doğmadan başlar.
Sessizce açılır kapılar,
Kulluğa uzanır adımlar.
Ey Güneş!
Sen ezelin, sen ebedin,
Muştusun felahına.
Mahzenlerde kalsın diye unutkanlıklar,
Hayır olsun diye “salah”lar,
Şafaktan önce yıkanır uykuların yüzü.
Ey Güneş!
Sen önce gençliğim, sonra ihtiyarlığımsın;
Şarktan yalaza çalar, garpta şavklarsın.
Kaynayan kazanısın tarihin.
Evvel mayalar, ahir pişirirsin.
Seadet-i Ebediyye nam eseri,
Kıyamet gelir garptan şarka çizersin.
Söz veriyorum!
Sabahın ayazından,
Soğuk kapı tokmaklarından,
Çekip alacağım seni ey Güneş!
O vakit ömrüme bereket,
Yüzüme nur olacaksın.
 
              Rıdvan Üzel
 
 
ŞİFALI BİTKİLER
 
CEVİZ: Yüksek kolesterol seviyesini düşürür. L-Arginin aminoasidi içerir ve yüksek tansiyon üzerinde iyileştirici rolü vardır. Omega-3 yağ asitleri açısından zengindir atardamarların içine kolesterol yapışmasını sağlayan proteinlerin miktarını azaltarak, damar tıkanıklığını engeller. Ceviz tüketenlerde Tip 2 diyabet insidansının daha az olduğu bulunmuştur. Günde 30 gr ceviz tüketen Tip 2 diyabet hastalarında LDL kolesterol seviyesi %10 oranında azalır. İçerdiği ellagik asit ve antioksidan özelliği sayesinde kanser oluşumuna engel olur. Ellagik asit, kansere sebep olan maddeleri zararsız hâle getirerek, büyüyüp çoğalmalarına engel olur. Ellagik asit içeren gıdaları tüketenlerin kansere yakalanma riskinin daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Melatonin kaynağı olan ceviz, sinir sistemine zarar veren Alzheimer ve Parkinson hastalıklarının gelişimlerini yavaşlatarak, hastalığın daha geç ortaya çıkmasını sağlar.
 
ATASÖZÜ
 
Akıllı olan katar katar yer, akılsız olan satar satar yer!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.