Bu yazı vicdanlara yazılmıştır -1-

A -
A +
Bu yazı engelli kardeşlerim için yazılmıştır. Bu yazı engelli olduğu hâlde isyan etmeyip yaşama sevincini yitirmeyen ve her hâlükarda hâline şükreden isimsiz kahramanlara yazılmıştır.
Bu yazı her gün etrafında engellileri görüp de yardım etmeyenlerin vicdanlarına yazılmıştır.
Bu yazı, hâline şükretmeyen gafillerin kalplerine yazılmıştır. Bu yazı engelli insanlarımızı gördüğü hâlde, kendi bedenlerinin, organlarının ve sağlığının kıymetini bilmeyenlere yazılmıştır. Bu yazı bana mesaj atıp “Abi, bu hafta engelliler haftası, bununla ilgili bir yazı yazar mısın?” diyen engelli bir kardeşim için yazılmıştır.  
Hayat bize öğretti ki, Cenab-ı Hakk’ın bize bahşettiği her nimetin kıymetini, değerini, kadrini ancak o nimetin yokluğunda anlıyoruz, biliyoruz.
Bu konudaki bir hadis-i şerifin meali şöyledir:
“Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin: Ölüm gelmeden önce hayatın, hastalık gelmeden önce sağlığın, meşguliyet gelmeden önce vaktin. İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin, fakirlik gelmeden önce zenginliğin.”
Sahih hadis kitaplarından Buhari ve Tirmîzî’de yer alan bu konudaki hadisi şerifler ne kadar önemli bir hakikati ortaya çıkarıyor. Ne yazık ki, bize deruhte edilen verilen nimetlerin çoğunun kıymetini bilmiyoruz. Ve bizim kıymetini bilmediğimiz bu nimetlerden bir başkası mahrum olunca ona da “engelli” diyoruz.
Acaba gözümüzün, dilimizin, elimizin, ayağımızın ve sair azalarımızın kıymetini bilip hakkıyla şükredebiliyor muyuz? Ama etrafımızda gördüğümüz bazı insanlar bu nimetlerden mahrum olarak yaşıyorlar. Kelam-ı İlahi’de de ihtar edildiği gibi “Ne kadar da az şükrediyoruz” değil mi?
Meselenin bir diğer yönü ise “engelli” diye nitelendirdiğimiz bu kardeşlerimize olan davranışlarımızdır. Onları sosyal hayatın içinde oldukları gibi kabullenip topluma kazandırmaya çalışıyor muyuz? Onlara karşı duyarlı davranabiliyor muyuz? Onların haklarına saygı duyuyor muyuz? Onlara ne kadar anlayış ve sevgi gösterebiliyoruz?
           Cüneyt Aybey-Turgutlu/Manisa
 
 
 
ŞİİR
 
          Boncuk dizen çocuklar
 
Temiz yürekli, boncuk dizen çocuklardık biz.
İncir ağaçlı duvar, taşlık yolu keserdi.
Öksürdü mü dedem, biz de gülmeyi keserdik.
Temiz yürekli, boncuk dizen çocuklardık biz.
 
Kem gözlerden uzaktık, yalan dolan bilmezdik.
Sırça köşklere giden yolda hülyalar dizdik.
Yıldıza ışık satmak için gökleri gezdik.
Temiz yürekli, boncuk dizen çocuklardık biz.
 
Puanlı giysi, pembe toka, yerde kilimlerle,
Oyuncak bebek, sarı saçlar, pul pul simlerle,
Meridyen kadar geniş, büyük tebessümlerle,
Temiz yürekli, boncuk dizen çocuklardık biz.
 
Bilmedik itiş, kakış, boşa yakarışları.
Kalp kırmayalım diye, çatmazdık kaşları.
Billur kadar temizdi, duygu dolu gözyaşları.
Temiz yürekli, boncuk dizen çocuklardık biz.
                                                Rıdvan Üzel
 
 
SAĞLIK OLSUN
 
AKUPUNKTUR: “Akupunktur sadece zayıflama ve sigarayı bırakmada akla gelen bir tedavi yöntemi değil bugün tıbbın yetersiz kaldığı birçok rahatsızlıkta ana tedavi konumuna yükselmektedir.
Bugün boyun fıtığı sebebiyle ameliyat masalarında insanlar hâlâ bıçak altına yatıyorsa, migren ağrıları sebebiyle insanlar hâlâ kutu kutu ilâç tüketiyorsa, Romatoid Artrit sebebiyle nice insanımız ateşli ağrılarla kahroluyor, yine ayaklarda kış yaz üşüme yaşayanlar derdine kalıcı çözüm bulamıyorsa bu insanların büyük çoğunluğunun akupunktur tedavisinden haberi yok demektir. Yine mesela akupunktur bugün Meniere Sendromu, Multiple skleroz, Ankilozan Spondilit, Behçet Hastalığı, kronik farenjit, alerjik sinüzit, alerjik astım, kronik prostatit, kronik sistit, disk kıkırdağı yumuşamaları, karpal tünel sendromu, servikal sendrom, fibromiyalji, kronik yorgunluk sendromu, uyku apnesi, dolaşım bozukluğu, kabızlık, kolesterol, yüksek tansiyon, boyun fıtığı, kireçlenme, hafıza kayıpları, empotans, bayanlarda sancılı âdet ve daha aklınıza gelen gibi birçok konuda yüz güldürücü sonuçlar sunuyor...”
Dr. İsmail Maraş
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.