Doğu Ekspresi -2-

A -
A +
Kompartımanımızın penceresi bir sinema perdesi gibiydi. Kuşete uzandım, sürekli değişiyordu manzaram. Değişmeyen tek şey uçsuz bucaksız beyazlıktı. Horasan, Hasankale derken kaç köy, kaç tünel, kaç köprü geçtik bilmiyorum. Öğle vakti Doğu Ekspresi, Erzurum Garı’na girdi. Karın ve soğuğun başkentinde ilk gözüme çarpan şey binaların saçaklarından sarkan uzun uzun buzlar oldu. Güneş vuruyordu üzerlerine ve ışıl ışıl parlıyorlardı. Gar kalabalıktı, tren on beş yirmi dakika bekledi. İnen, binen, kompartımanlara yerleşenler, yerini arayanlar arasında bir telaş bir curcunadır gitti bir müddet. Yeni yolcularla birlikte yavaş yavaş çıktık Erzurum’dan. Palandöken’in doruklarına top top bulutlar birikmişti. Erzurum’un 1900 metrelik rakımından olsa gerek, deniz seviyesinden 3271 metre yüksekte bulunan Palandöken Dağı sıradan bir tepe gibi duruyordu. Aşkale’de Ankara’dan gelen trenle karşılaştık, birbirimize el salladık. Makinistler düdüklerini öttürdüler. Akşama Kars’ta olacaklardı...
Keşiş Dağı ile Munzur Dağları arasında açılan dar bir boğazdan çıkınca koskocaman Erzincan ovası karşıladı ekspresi. Bu güzel doğu ilimiz ovaya kurulu ancak Erzincan’da insan nereye baksa ufukta heybetli bir dağ görüyordu. Muhteşem bir manzara! Kar yoktu ve hava Erzurum’a göre oldukça ılıktı. Güneş batıda, karlı yüksekçe bir tepenin ardından batmak üzereydi. Yine bir kalabalık, bir telaş vardı garda. Su almak için büfeye giderken trenden inen yaşlı bir dede, kendisini karşılayan yakınına treni hiç bu kadar kalabalık görmediğini anlatıyordu. Erzincan’dan çıktık, Fırat Nehri’nin kıyısından devam ettik. Kemah ve İliç üzerinden nehrin oyduğu kanyonun içinden geçerek Divriği’yi tuttuk. Karanlık çöktü. Öyle bir karanlıktı ki yıldızlar kalabalıklaşmıştı gökyüzünde. Çok uzaklarda titrek ışıklar görüyorduk ara sıra. Böylece saatler geçti. Gecenin onunda Sivas’a ulaştık. Yol yorgunluğu göz kapaklarımızı ağırlaştırdı. Trenin kendine has gürültü ve sarsıntısı artık bir ninni ve beşik hissi vermeye başladı. Uykuya yenildik…
             Volkan Topalak
 
 
ŞİİR
 
  Sevmek gerek bu milleti
 
Bir gün çıkarsan millet için yola,
Önüne dizilir herkes, der hayrola?
Hayrı sorarsan neden dert ona,
Bilesin sevmek gerek bu milleti.

Gece gündüz çalışıp ter eyledin,
Millet için didinip fer eyledin, 
Kim görsen sarılıp yâr eyledin,
Bilesin sevmek gerek bu milleti.

Daha gençsin, sarıl canın vatana,
Deseler de boş ver takma kafana,
Gidecek yerin yok olma maskara,
Bilesin sevmek gerek bu milleti.

Sen sev ki bu aziz, şanlı milleti,
Neslin görsün gerçek medeniyeti,
O zaman anlarlar bu başın diyeti,
Bilesin sevmek gerek bu milleti. 

Asırlardır ceddine saldırıp dururlar,
Bilmezler ki gençler yanıp dururlar,
Vatana bayrağa selam dururlar,
Bilesin sevmek gerek bu milleti. 

İmanınla, bu gazaya el vermeli,
Şanlı bayrağın için söz vermeli,
Vatan için gerek can vermeli,
Bilesin sevmek gerek bu milleti. 

Yoktur senin derdine başka derman
Asırlardır seni bekler kutsal ferman,
Sarıl ki kardeşine düşmesin vatan,
Bilesin sevmek gerek bu milleti. 
 
                          Ümit İpeksoy
 
 
 
FAYDALI BİTKİLER
 
KAKULE:  Kakule Türkiye’de yetişmeyen bir bitkidir. Ana vatanı Batı ve Güney Hindistan, Güneydoğu Asya’nın sıcak bölgeleridir. 4-5 m boyunda, büyük yapraklı çok yıllık bir bitkidir.
Özellikle Güney Hindistan’ın bataklık ormanlarında yabani bitki olarak yetişir. Kakulenin meyveleri 1-2 cm uzunlukta, sarımsı yeşil ve kirli beyazımsı renktedir. Tohumları mercimek şeklinde ve büyüklüğünde, kırmızı esmer renktedir. Naneye benzer keskin bir kokusu vardır.
Kakule tohumları rezin (reçine), nişasta ve uçucu yağlar taşır. Hoş lezzeti ve kokusundan dolayı baharat olarak birçok alanda kullanılır. İçeriğinde A ve C vitaminleri vardır. Bununla birlikte sodyum, potasyum, kalsiyum, demir, manganez, fosfor ve magnezyum gibi maddeler de vardır. Kakule tohum yağı geleneksel tıpta yüzyıllardır kullanılmaktadır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.