Paylaşmak güzel mi?

A -
A +
Güzel bir pazar sabahı… Kadın uykudan uyandı. Salonun penceresini açtı. Balkondan içeriye fesleğen kokuları yayıldı. Bir müddet televizyon izledi. Mutfağa geçti. Ocağa çayı koydu. Güzel bir kahvaltı hazırladı. Kocasıyla birlikte kahvaltı masasına geçtiler. Cep telefonunu aldı. ‘Bir selfie çekelim’ dedi. Sınırsız kahvaltı tabakları önünde selfie çektiler. Kahvaltı masasını paylaştı sosyal medyada. Altına “kocamla pazar kahvaltısı keyfi” yazdı.
Kahvaltıdan sonra telefonunu eline aldı. Kaç beğeni, kaç yorum geldiğini merak ediyordu...
“Önceden yiyip içtiğini anlatmak bile ayıptı şimdi paylaşmak moda oldu” diye bir yorum gördü. Sinirlendi, yorum sahibini de engelledi.
Bir başka gün evlilik yıl dönümleriydi. 3 yıl olmuştu evleneli. Akşama kapı çaldı. Gelen kocasıydı. Elinde bir demet çiçek buketi vardı. Hemen hızlıca çiçeği alıp masaya koydu. Adam kapıda öylece kalmış bir “teşekkür ederim” bile duymamıştı. Karısının ne yaptığını merak ediyordu. Karısı yine telefonunu çıkardı. Çiçeğin fotoğrafını çekti. Hemen sosyal medya hesabında “Canım kocacığım. Üçüncü evlilik yıl dönümümüzü unutmamış. İyi ki seninle evlenmişim iyi ki benim kocam olmuşsun. Seni çok seviyorum” diyerek paylaştı…
Adam paylaşım bittikten sonra karısının kendisine sarılmasını, teşekkür etmesini bekliyordu ama beklediği gibi olmadı. “Beni dışarıya yemeğe götürür müsün?” dedi. Adam biraz düşündü. Aklına bir şey geldi. “Bir şartla götürürüm” dedi. “Neymiş o?” dedi kadın. “Eğer gittiğimiz yeri ve yemeğimizi sosyal medyadan paylaşmazsan” dedi. Kadın hiç beklemiyordu böyle bir şey. “Herkes paylaşıyor ama” dedi gayriihtiyari.
“Herkesin paylaşması bizim de paylaşacağımız anlamına gelmez ki” dedi adam...
O akşam yemeğe gitmediler. Kadın bir köşeye çekilip telefonuna daldı yine. Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflara baktı. Kimisi çocuğunun doğumunu kutluyordu sosyal medyada, kimisi evlilik yıl dönümünü. Herkes bir şeyler paylaşma derdindeydi. Aynı evde yanındakinden habersiz dünyayı paylaşıyordu birbirine insanlar…
         İsmail Aybey
 
 
 
 
ŞİİR
 
             Güneş
 
 
Bidat zulmet yayıldığı zeman,
Güneş gibi doğdu heman
Rabbiyleydi kalbi her an
Müceddid-i elf-i sâni ölü kalplere derman.
 
Deva bulurdu hasta ruhlar,
Mümine cevherdir Müjdeci Mektuplar
İhlasa kavuşur okuyanlar,
İmam-ı Ahmed Rabbani'ye hayrandır onu tanıyanlar.
 
Fahr-i âlem (aleyhissalâtü vesselam) buyurdu:
"Kelam ilminde müctehid olacaksın!"
Ey mümin, doğru olmak istiyorsan
Serhend’den gelen ışığa uyacaksın.
 
"Adalet Sultanı"nın soyundan geliyordu
Müminleri karanlıktan kurtarıyordu.
Sünnet-i seniyyeye siper oldu.
Kapladı Ahmed Faruk’tan gelen feyzler binlerce ruhu.
 
Allahü teâlâ ondan razı olsun.
Her birimizi onun yolunda bulundursun.
Onlar kavuşacak elbet afiyete
Bu fakirler birkaç damlayla doysun. (Âmin)
                                  "İsimsiz"
 
 
 
UNUTULMAZ KELİMELER
 
MÜCEDDİD-İ ELF-İ SÂNÎ: "İkinci bin senenin müceddidi" demek olan bu tabir, İmam-ı Rabbani Ahmed-i Fârûkî Serhendî Hazretlerinin nâmıdır. İmâm-ı Rabbânî hazretlerine ilk defâ, Müceddîd-i elf-i sânî ismini veren, zamanının büyük âlimlerinden Abdülhakîm-i Siyalkûtî'dir.
BİDAT: Sonradan ortaya çıkan şey, ilk defâ benzersiz bir şey ortaya koymak. Sevgili Peygamberimiz ve dört halifesinin zamanlarında bulunmayıp da dinde sonradan meydana çıkarılan, uydurulan söz, yazı, usul ve işler, reformlar anlamındadır.
KELAM: 1. Allahü teâlânın subûtî sıfatlarından. (Sübut: Şüpheye yer bırakmayacak bir biçimde ortaya çıkma, gerçekleşme, belgelenme anlamındadır.) Cenâb-ı Hakk'ın, âlet, harf ve sese ihtiyaçtan münezzeh (uzak) olarak söylemesi. 2. İmân ve itikat bilgilerini delilleri ile anlatan ilim.
SENİYYE: Yüksek. Çok mühim ve kıymetli, âli olan. Sünnet-i seniyye: Sevgili Peygamberimizin sözlerine, emirlerine ve hareketlerine ait hâller, tavırlar, hareketler.
FEYİZ: Bolluk, bereket. İlim, irfan, mübarek olmak, şan, şöhret.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.