Irak evliyâsından Tâcüddîn bin Rıfâî hazretlerine, bir gün bâzı sevdikleri gelerek; - Efendim, bâzı kimseler; (Allah kerîmdir, rahîmdir, affı sonsuzdur. Kimseye azab etmez) diyorlar. Bu sözleri doğru mu? diye sordular. Cevabında; - İlk sözleri doğru, son sözleri yanlıştır, buyurdu. Anlayamadılar: - Nasıl yâni efendim? - Yâni; (Allah kerîmdir, rahîmdir, affı sonsuzdur) demeleri doğrudur. Ama; (Kimseye azab yapmaz) demeleri yanlıştır. Ve ekledi: - Burada şeytan onları aldatmakta, isyâna sürüklemektedir. Aklı olan kimse, şeytana aldanmaz. Sordular: - Bunun doğrusu nasıldır hocam? - Doğrusu şöyledir ki; "Allahü teâlâ, kerîm ve rahîm olduğu gibi, azâbı da şiddetli ve can yakıcıdır." - Bir misâl verseniz efendim. - Pekâlâ. Allahü teâlâ bu dünyâda, çoklarını fakirlik ve sıkıntı içinde yaşatıyor. Çok kerîm ve rezzâk olduğu hâlde, zirâat, çiftçilik sıkıntıları çekmeyene bir lokma ekmek vermiyor, öyle değil mi? - Evet efendim. - Herkesi yaşatan O olduğu hâlde, yemeyen, içmeyen insanı yaşatmıyor. İlâç kullanmayan hastaya şifâ vermiyor, değil mi? - Doğru hocam. - Çeşitli dünyâ nîmetlerinin hepsi için sebepler yaratmış, bu sebeplere yapışmayanlara hiç acımayıp, dünyâ nîmetlerinden mahrum bırakmıştır. Âhiret nîmetlerine kavuşmak da böyledir. - Nasıl yani? - Şöyle ki, kâfirliği ve câhilliği, rûhu öldüren zehir yapmıştır. Tembellik de rûhu hasta yapar. Bunlara ilâç yapılmazsa, ruh hastalanır ve ölür. Şöyle bitirdi: - Küfrün ve câhilliğin ilâcı, öğrenmek, tembelliğin ilâcı ise namaz kılmak ve her ibâdeti yapmaktır. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com