Bilindiği üzere, bazı mekânlar emsâline göre daha mukaddes, bazı insanlar akrânına nisbetle daha muhterem olduğu gibi, bazı zamanlar da benzerlerine nazaran çok daha kudsî, mukaddes ve mübârektir. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için bazı gece, gün ve aylara husûsî kıymet vermiş; bu gece, gün ve aylardaki duâ, tevbe, namâz ve oruç gibi ibâdetleri kabûl edeceğini yanî bol sevâp vereceğini bildirmiştir. Aslında Cenâb-ı Hak, kullarının çok ibâdet yapmaları, duâ ve tevbe etmeleri için böyle gece, gün ve ayları birer sebep kılmıştır. "Bereketli, hayırlı, faydası bol, feyizli" demek olan "mübârek" sıfatıyle sıfatlanan ve İslâm dininde kıymet verilen on gece vardır ki, bunlar, kronolojik sıra itibariyle (ya'nî Hicrî-kamerî sene içerisindeki yerlerine göre), 1 Muharrem gecesi, 10 Muharrem (Aşûre) gecesi, Mevlid gecesi, Regâib gecesi, Mi'râc gecesi, Berât gecesi, Kadir gecesi, Ramazan Bayramı gecesi, Arefe gecesi ve Kurban Bayramı geceleridir. Yukarıda bildirilen on geceden başka, Fıtır (Ramazân) bayramının diğer geceleri, Zil-hicce ayının ilk on gecesinden kalan 8 gece, Muharrem'in ilk on gecesinden kalan 8 gece ve her Cum'a ve Pazartesi gecesi de mübârektir. Kadir Sûresinin sebeb-i nüzûlü Takvimlerde, 08 Ekim (26 Ramazân) Pazartesi'yi 09 Ekim (27 Ramazân) Salı'ya bağlayan gecenin "Kadir Gecesi" olduğu yazılıdır. Bir gün Peygamber Efendimiz, önceki ümmetlerden bir mü'minin, 1.000 (bin) ay, durmadan, gece-gündüz Allah yolunda cihâd ettiğini anlatınca, orada hâzır bulunan Eshâb-ı Kirâmdan bazıları: "Biz, bu kısa ömrümüzle buna nasıl kavuşuruz? O mü'minin yaptığı bu ibâdeti nasıl yapabiliriz? Zâten ömrümüz buna yetmez" diye üzüldüler. İşte bu sırada Cebrâîl aleyhisselâm, Peygamberimize "Kadir sûresi"ni getirdi. Böylece Allahü teâlâ, "Kadir gecesi senin ve ümmetinindir" buyurup Habîbi'nin kalbini kuvvetlendirdi ve onun ümmetine, önceki ümmetlerin bin ayda (takriben 83 senede) yaptıkları ibâdetlerin sevâbını, bir gecede ihsân etmektedir. Hem de Kadir gecesi her sene, her Ramazân ayında gelir. "Kadir gecesi", Muhammed aleyhisselâmın ümmetine mahsûs bir gecedir. Başka Peygamberlere böyle bir gece verilmemiştir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Allah, Kadir gecesini ümmetime hediye etmiş, ondan önce kimselere vermemiştir." [Deylemî] Başka bir rivâyete göre: Resûlullah Efendimize, kendisinden önceki insanların ömürlerinin ne kadar olduğu bildirilince, kendi ümmetinin ömürlerini kısa buldu; "uzun ömürlü olan diğer ümmetlerin işledikleri sâlih amelleri benim ümmetim işleyemezler" diye düşündü. Bunun üzerine Allahü teâlâ, ona, bin aydan hayırlı olan "Kadir gecesi"ni ihsân etti. (İmâm Mâlik) En mübârek gece hakkında Sevgili Peygamberimiz buyurdular ki: "Kim, inanarak ve sevâb umarak Kadir gecesini ibâdetle geçirirse, geçmiş ve gelecek günâhları affolur." Peygamber Efendimiz yine buyurdular ki: "Allahü teâlâ indinde en kıymetli gece, Kadir gecesidir." Nasıl ki, altın madeni bakır, demir, kömür gibi madenlerden çok üstün ise; yine yâkût taşı diğer normal taşlardan çok kıymetli ise; bu gece de diğer normal gecelerden çok üstündür. Kadir gecesi, bu ay (Ramazân ayı) içindedir [Bakara, 185; Kadir, 1]. Kur'ân-ı Kerîm, Resûlullah Efendimize bu gece vahyedilmeye, gelmeye başlamıştır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: "Allahü teâlâ indinde en kıymetli gece, Kadir gecesidir." "Kadir gecesinde bir defa, Kadir sûresini okumak, (başka zamanda) Kur'ân-ı kerîmi hatmetmekten daha sevâptır. Bu gece koyun sağma müddeti kadar namaz kılmak, ibâdet etmek, bir ay her geceyi ibâdetle geçirmekten daha kıymetlidir." Kadir gecesinin kıymetli olmasının sebebi şudur: Kur'ân-ı Kerîm, Resûlullah Efendimize Kadir gecesinde gelmeye başlamıştır. "Kadir gecesi", çok kıymetli, şerefli, mübârek bir gecedir. Kur'ân-ı Kerîm'de medhedilen en kıymetli gecedir. Kadir gecesinin fazîleti, üstünlüğü, [bin aydan daha fazîletli, kıymetli, hayırlı olduğu], bizzât Allahü teâlâ tarafından, Kur'ân-ı Kerîm'de Kadir sûresinde açıkça bildirilmektedir. Hattâ Eshâb-ı kirâm, "Kadir gecesinin bin aydan daha kıymetli, hayırlı olduğu" Kur'ân-ı kerîmde bildirilince, o kadar sevinmişlerdir ki, bir başka şeye bu kadar sevinmemişlerdir. Kadir gecesinin zamanı Hadîs-i şerîfte: "Allahü teâlâ, 5 şeyi 5 şey içinde gizlemiştir: Rızâsını tâatte, gazabını günâhlarda, orta namazı 5 vakit namazda, evliyâsını halk arasında, Kadir gecesini ise Ramazân ayı içinde [gizlemiştir]" buyuruluyor. O hâlde, Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için, hiçbir iyiliği küçük görmemelidir. Gazabı günâhlar içinde saklı olduğu için, hiçbir günâhı küçük görmemeli ve işlememeli; orta namazı kaçırmamak için, 5 vakit namazı vaktinde kılmalı; evliyâsı insanlar arasında gizli olduğu için, herkese iyi muâmele etmelidir. Atalarımız, "Her geleni Hızır bil, her geceyi de Kadir bil" demişlerdir. Kadir gecesi Ramazan ayı içindedir; ama Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bildirilmemiştir. Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bildirilmediğine göre, Kadir gecesini nerede, hangi zamanda arayacağız? Bunu inşâallah yarınki makâlemizde ele alalım.