Muharrem ayının faziletleri

A -
A +

Takvîmlere göre, 7 Aralık 2010 Salı günü, hem yeni bir ay [1 Muharrem], hem de yeni bir sene [hicrî-kamerî 1432 senesi] başlamıştır. Muharrem ayının 1. gecesi, Müslümânların hicrî-kamerî yılbaşı gecesi, bu ayın 1. günü de Müslümânların yeni yılının, ya'nî hicrî-kamerî yılın 1. günüdür. [Bu vesîleyle geçmiş Hicrî-kamerî yılbaşı gecenizi ve gününüzü bir kere daha tebrîk ediyoruz.] Bilindiği gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed aleyhisselâm, mîlâdî 571 senesinde 20 Nisan'a rastlayan, "Rebîu'l-evvel" ayının onikinci günü (Pazartesi) sabâhı, Mekke-i mükerreme'de doğdu. 622 yılında Mekke'den Medîne-i münevvere'ye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü, Medîne'nin "Kubâ" köyüne geldi. Bu târih, Müslümânların "Hicrî-Şemsî yılbaşı"ları oldu. O yılın Muharrem ayının birinci günü de, "Hicrî-Kamerî yılbaşı"ları oldu. [Muharrem ayının biri olan ilk Hicrî-Kamerî senebaşı, milâdî 622 yılının Temmuz ayının, 16'sına rastlayan Cuma günü idi.] Demek ki, "Hicrî-Kamerî Takvim"de; Sevgili Peygamberimizin, Mekke'den Medîne'ye hicret ettiği senenin Muharrem ayı, başlangıç kabûl edilir. HARÂM [HÜRMETLİ] AYLAR "Muharrem" ayı, İslâmî (hicrî-kamerî) senenin birinci ayı ve Kur'ân-ı kerîmde kıymet verilen 4 aydan [harâm aylardan] biridir. [Kıymet verilen dört ayın diğerleri ise, Receb, Zilka'de ve Zilhicce aylarıdır.] Tevbe Sûresinin 36. âyet-i kerîmesinde meâlen şöyle buyurulmaktadır: "Doğrusu, Allah katında ayların sayısı, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı gündeki yazısına göre, oniki olup, bunlardan dördü harâm [hürmetli] aylardır. Bu da doğru olan dînin hükmüdür. Öyleyse o aylar içinde (Allah'ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin..." İslâmiyet'ten önce Araplar, "Muharrem"de harp etmek isteyince, o yıl "Muharrem" ayının ismini, sonraki aya ("Safer"e) koyarlar, sonraki ayın ismini, "Muharrem" ayına takarlardı. Böylece, harâm ay, "Muharrem"den bir sonraki ay (Safer ayı) olurdu. Fakat yukarıdaki âyet-i kerîmeyi ta'kîb eden âyette belirtildiği gibi, ayların yerlerinin değiştirilmesi yasak edildi. Şöyle ki: "Bir ayın harâmlığını başka aya geciktirmek, ancak kâfirliği arttırır. Kâfirler, böylece sapıtıyorlar. Onlar, Allah'ın harâm kıldığı ayların sayılarını denk getirmek için, harâm ayı bir yıl helâl edip, başka yıl onu yine harâm ederler. Böylece, Allah'ın harâm kıldığını helâl kılmaya çalışırlar" [Tevbe sûresi, 37] Muharremin ilk 10 gün ve gecesi, mübârek gün ve gecelerdendir. Fecr sûresinin ilk âyet-i kerîmelerinde, Allahü teâlâ bazı şeylere kasem [yemîn] etmektedir. Bunlardan biri de "On gece"dir. "Medârik" tefsîrinde, "On geceden murât, Ramazân'ın son on gecesi veya Muharrem'in ilk on gününün geceleridir" buyurulmaktadır. AYLARIN VE GÜNLERİN EFENDİSİ İslâm Hicrî-kamerî senesinin birinci ayı olan Muharrem ayı hakkında, Resûlullah Efendimiz şöyle buyurmuştur [meâlen]: "Ayların efendisi Muharrem, günlerin efendisi Cuma'dır." [Deylemî] "Ramazân'dan sonra en fazîletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur." "Nâfile oruç tutacaksan, Muharrem ayında tut. Çünkü o, Allah'ın ayıdır. O ayda bir gün vardır ki, o günde Allah geçmiş kavimlerden birinin tevbesini kabûl etti. Yine o gün tevbe edenlerin günâhlarını da affeder." [Tirmizî] "Muharrem ayında bir gün oruç tutana, bugüne karşılık otuz gün oruç sevâbı yazılır." [Zilhiccenin son günü ve Muharremin birinci günü oruç tutan, o yılın tamamını oruç tutmuş gibi sevâba kavuşur.] Hazret-i Alî (radıyallahü anh) Efendimizin anlattığına göre, bir adam ona şöyle bir suâl sorar: "Ramazandan sonra hangi ayda oruç tutmamı tavsiye edersiniz?" Alî (radıyallahü anh) şu cevâbı verir: "Ben, önceden, bu soruyu Resûlullah'a soran bir kimseye rastlamamıştım; nihâyet günün birinde bir adam sordu; o zaman ben de yanlarında idim. Dedi ki: "Ey Allah'ın Resûlü! Ramazân'dan sonra hangi ayda oruç tutmamı tavsiye edersiniz?" Şu cevâbı lutfettiler: "Ramazân dışında da oruç tutmak istersen, Muharrem ayında tut. Çünkü o şehrullah(Allah'ın ayı)dır. O ayda bir gün vardır ki, Allah onda bir kavmin günâhlarını affetti, bir başka kavmin günâhını da affedecek." [Tirmizî, Savm 40 (741)]

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.