BBP, Gül ve milletin önüne sandık

A -
A +

Başkent'e dün sağanak yağmur yağmadı. Taşradan insanlarımız aktı. "Ülkücü" temeldeki iki parti BBP ve ATP büyük kongresini gerçekleştirdi. Büyük Birlik'in olağanüstüydü. Her ikisi de daha önce MHP'de birlikte hareket ederken, bugün aynı havuzda ancak ayrı kulvarda kulaç atıyor. Görünen de o ki sanki erken seçim geliyor. Kollar sıvanıyor. Bunu fark etmeyen de iktidarın iki partisi DSP ve MHP. İdealist BBP temelde genç bir kadro çağu da ateş çemberinden geçmiş, yanığa alışkın insanlar. Atatürk Spor Salonu BBP toplantılarında hep taşıyor. Asıl taşkınlık için heyecan ve coşku. Bu unsurlar bir partiyi iktidara tek başına taşır mı? Türkiye'de hayır. Batıda partilerin böyle görkemli toplantıları olmaz ama, kalıcılıkları, tasarrufları ses getirir, yansır. Sizi meşgul eder. Dünyanın ilgisini çeker. Keşke bizde de böyle olsa. Kalabalık resimler yerine, kalabalık alternatifler, çözümler, ürünler gereçekleşse. BBP kongresi iktidar türküleri ve marşlarıyla açıldı. "iktidar için Türkiye buluşuyor"du, "üreten, ekonomiyi iyi yönetenler" biraradaydı. Mesajları da "demokrasi ve insanca yaşamak"tı. Bu onların "Evet emin ve son karar"larıydı. "Alperen Gençlik" ise anonslarla sürekli ikaz edildi. Mustafa Kemal ve Muhsin Yazıcıoğlu'nun dev posterlerinin üstünde daha kocaman bir Türk bayrağı ve 16 Türk Devleti'nin flâmaları asılıydı. Genel Yönetim Kurulu için rekabet olacağı daha bahçede belli oluyordu. "Hatice Durmaz" 80 kişinin seçileceği 132 adaydan biri olduğunu bez afişlerle duyuruyordu. Muhsin Yazıcıoğlu'nun bunun için bir ikazı vardı, bütün adaylar eşitti, çarşaf liste falan da yoktu. "Kutlu mücadele"yi Genel Sekreter Hasan Çağlayan açtı. Keşke "divan için başka teklif var mı" diye bir kere daha sorsaydı. Çünkü liderin listesine sıkı mı "hayır" densin. Her kesimin sevgisini toplayan, ilgisini çeken Dr. Mustafa Çalık divana doğru bir adaydı. Başarılı da yönetti. Ökkeş Şendiller, Hamdullah Suphi Tanrıöver gibi iyi bir hatip. Bölüşümde, paylaşımda hakları verilmeyenlerin sesi gibi gürledi. Zulme hayırı haykırdı, demokrasi şöleni'nde iktidara doğru yürüdüklerini anlattı... Muhsin Yazıcıoğlu damat gibiydi. Böyle bir imaja neden gerek duyuldu tartışılır, daha sade olsaydı o sıcakta ceketini çıkartmayacak, kravatını gevşetmeyecekti. Yazıcıoğlu IMF ve TUSİAD'a iktidarın kötü yönetimini etkiledikleri için çattı. Bunların sadece fakir ve yetimlere gücünün yettiğini savundu. "Milletsiz siyaset, halksız demokrasi"nin olmıyacağını söyledi. Erken seçimin maliyetinin 2, iktidara güvensizliğin maliyetinin ise 6 milyar dolar olduğuna dikkat çekti. Derhal seçim istedi. 75 dk. konuşan Muhsin Yazıcıoğlu'nun, bir çağrısı önemliydi "Ülke kamplaşmaktan çıkarılmalı" BBP lideri'nin tekrarları ise fazlaydı. Musa Serdar Çelebi'nin değindiği nokta yol ayrımında sabrın, sevgi ve bilginin önemi oldu. Yerinde bir tespitti. BBP kongresi başarılıydı. Ancak %3.5 gibi kamuoyu araştırmalarındaki tıkanıklığın önünü nasıl açacak, bu kongreden daha önemli. Çünkü bu helva yapılmalı, bu kandil yanmalı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.