Bölgede rüzgâr Ankara'da fırtına oluyor
Dünya Gıda Günü kutlandı. Aç, sefil, yoksul ve fakir ülkelerin (Bangladeş, Habeşistan, Madagaskar) bütçesi, Amerika'da bir yılda tüketilen parfümeri ve makyaj malzemelerine harcananın çok gerisinde. Keşke ABD, Afganistan'a saldırmadan önce bugün için dağıttığı (Amerikan askeri ile Afganlı el ele) broşürlerindeki yardımı yapsaydı. Fukara Afgan halkı da bilecekti ki zengin ülkeler, yoksullara yardım eder ve dünya nimetlerinin belli bölümünü paylaşır! Ama nerede? Hep bana, hep bana! Üstüne üstlük Afganistan'da Amerikan ordusunun AC-130'larla yürüttüğü saldırılardan kaçmaya çalışan siviller bombardıman altında. Her yandan patlama sesleri geliyor. Bombalanan yakıt depoları kentleri yakıyor, insanlar cayır cayır tutuşuyor. Bombardıman dolayısıyla yardım kuruluşları da Afganistan'a gerekeni yapamıyor. Bazen onlar da bombalamadan nasibini alıyor, bazen operasyona ara verilmesini bekliyorlar. Kış geliyor. Afganistan'da yiyecek, giyecek, barınacak yer yok, öyle ki ilaç dahi yok. Çocuk ölümlerinin ardı arkası kesilmiyor. Tarafların açıklamasına göre son 11 günde bölgeye 2000'in üzerinde bomba atıldı. 450'yi aşkın sivil hayatını kaybetti. BM Gıda Programı Başkanı Catherine Bertini de yardım çerçevesindeki iki buğday deposunun Taliban'ın eline geçtiğini açıkladı. Halk yine perişan. Taliban operasyonu Filistin'e kayıyor Bu fotoğraf daha da karararak şimdi Ortadoğu'da sergileneceğinin ipuçlarını verdi. Bir terörist eylemde hayatını kaybeden 75 yaşındaki eski Turizm Bakanı Rehaven Zeevi'ye düzenlenen suikast dolayısıyla İsrail, Gazze Havaalanı'nı Filistinlilere yasakladı! Dünyayla irtibatları önemli ölçüde kesildi. Zeevi, Filistinlilere uygulanan politikaların daha da sertleşmesini istiyordu. Onun için de koalisyon hükümetinden istifa etmişti. Terörist eylemlerde artık hedef Arafat. Oysa İsrail'in devlet terörü son aylarda kaç tane Filistinli liderin hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Ortadoğu'da terör tırmanıyor. Halk yine sefil, aç, perişan, barış da sekteye uğradı. Durum daha da kötüleşiyor. İddia o ki, Zeevi suikastini üstlenen Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin Ramallah sözcüsü Ali Carada'nın Filistin yönetimince tutuklanması emri İsrail'i tatmin etmedi. Kasap Şaron'un gözünü kan bürümüş. İsrail şimdi, ABD'nin Afganistan'a gerçekleştirdiği operasyonu, Filistin'de uygulamak istiyor. Aman Allahım!. Taliban'a karşı izlenen tavıra benzer bir operasyon olacak Filistin'de. Böyle olunca uzlaşma yanlısı politika izleyen ve FHKG'ye de üs veren Suriye de işin içine girecek, istese de istemese de?! Bölge yine kan gölü olacak. AB istese bu kanı durdurur. Filistin sorunu artık dünyaya mal olmuş bir problem. Ağababa, küçük torununa "dur" dese bölgeye yavaş yavaş sulh gelebilecek. Ancak denmiyor. Sivillerin açlığını, perişanlığını düşünmeyenler ölümünü hiç kaale almıyor! İşte "olmaz olmaz deme, olmaz olmaz de"ye yeni bir gelişme. Tahran'ın ABD ile flörtü İran-ABD yakınlaşması çaktırmadan sürüyor. 22 yıl sonra ısınma sinyalleri alınıyor. Washington-Tahran diplomatik ilişkilerine İsviçre aracılık ediyor. İran, Afganistan'da zor durumda kalarak kendi bölgesine geçmeye çalışan Amerikan askeri personelinin hayatını kurtarmak için elinden gelen yardımı yapacağı mesajını iletti. ABD de ilerdeki Afgan yönetiminin oluşumunda, İran'ın kabul edebileceği bir hükümet sözü verdi! Oysa Tahran, mülteci Afganlılara sınır kapılarını kapattığını açıklamıştı! Bu ne lahana turşusu, bu ne perhiz. İnsanlık görevi tümüne yardım etmek, ayırt etmemek. Ankara bunlardan ders alıyor mu? Yoksa "referandum"a takıntısı her şeyin fevkinde ve yönetim kendi başının çaresine mi bakmaya uğraş veriyor? Devlet Bakanı Hasan Gemici, Fak Fuk Fon'dan bu yıl 6 milyona yakın aileye 295 trilyon lirayı aşkın yardım yapıldığını açıklarken, keşke Başkent'in en pahalı ve mutena semti Çankaya ve Çayyolu'nda bile ekmek büfelerindeki kuyruğu da bir görebilseydi. Üstelik 3 ekmekle sınır getirilmiş vatandaşa. Fazla verilmiyor. ABD ve IMF ile BM yetkilileri bölgede fır dönüyor. Her şeyi görüyor ve biliyor. İşte en son Pakistan'ın bazı borçları bir kalemde silindi, 50 milyon dolarlık karşılıksız bir ek kredi verildi. Bu imkan Pakistan'a huzur getirecek mi bilinmez ama, Afgan ve Filistin halkının zor durumda olduğu bir önemli gerçek. Ve Türkiye'de de insanlar sorunlarla savaşıyor. Nereden baksanız da Ankara'yı ilgilendiriyor. ABD, Türkiye'nin Bosna'da olduğu gibi, Afganistan'da da kurulacak BM Barış Gücü'nde görev almasını, Ankara'nın hayrından ziyade, kendisi için istiyor. Peki Ankara istediğini inşallah biliyor, halk inanılmaz acılar içinde kıvranırken. Bölgede rüzgâr esse, Ankara'da fırtına oluyor, sonra kasırgaya dönüyor.