DOHA zirvesi kaçıncı tekrar?

A -
A +

Dünyada yaklaşık birbuçuk milyar Müslüman yaşıyor. Dünya nüfusunun dörtte biri. İslam ülkeleri arasında da tek resmi kuruluş İslam Konferansı Teşkilatı. Bununla birlikte uluslararası konumda gönüllü ve sivil kuruluşlar da mevcut. İslam Zirve Konferansı ilk olarak 21 Ağustos 1969'da İsrail'in Mescid-i Aksa'yı yakması üzerine Kral Faysal ve İkinci Hasan'ın teklifiyle Rabat'ta toplandı. Bundan sonra da sürekli biraraya geldi. "Adalet, haysiyet ve insan haklarına uygun olmak şartıyla barış yolunda" olduğunu belirten İKT, Birleşmiş Milletler Yasası'na da uyuyor. Türkiye Zirve'de tek laik-Müslüman ülke. Rabat'ta Dışişleri Bakanı düzeyinde temsil edildi. Ancak İstanbul'da gerçekleşen (1976) ve benim de ilk defa takip ettiğim 7. İslam ülkeleri Dışişleri Bakanları Konferansı'nda tam üye oldu. Taif'de (1981) ilk defa Başbakanlık düzeyinde (Bülent Ulusu) temsil edildi. İKT şemasında neler var? 1. İslam Ülkeleri Dışişleri Bakanları Kenferansı. Dün de Doha'da toplandı. 2. İslam ülkeleri Merkez Bankaları Birliği. Türkiye de üye. Gazimağosa'da İslam Bankacılık Enstitüsü kurdu. 3. İslam Bankası. Türkiye 10 milyon İslam dinarı ile ortak. Bir dinar birbuçuk ABD doları. 4. Fakir Ülkelere Yardım Sandığı. Sel, deprem gibi tabii felaketlerde talep gelmese de yardım ediyor. 5. İslam Haber Ajansı. Anadolu Ajansı buraya tabii üye. 6. İslam Ülkeleri Kızılay Birliği. 12 Ağustos 1979 Cenevre Sözleşmesiyle uluslararası anlaşmaların yüklediği hizmetleri görüyor. 7. İslam Adalet Divanı. Bazı üye ülkeler buraya "şerh" koydu. 8. Dünya İslam Ülkeleri Üniversiteler Birliği. Türkiye üye değil. 9. İslam Ülkeleri Ticaret, Sanayi Odaları ve Borsaları Birliği. Sami Onaran üç yıl burasının genel sekreterliğini yaptı. 10. İslam Ülkeleri Tarih, Sanat ve Kültür Araştırmaları Merkezi. İstanbul'dadır. Başkanı Prof. Ekmelettin İhsanoğlu. 11. İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma Eğitim Merkezi. Ankara'da, müdürü de Dr. Şadi Cindoruk'tur. 12. İslam Ülkeleri Çimento Birliği. KKTC de temsil ediliyor. 1984 toplantısı İstanbul'da yapıldı. Kâğıt üzerinde kalanlar Gönüllü kuruluşlara gelince. Dünya İslam Birliği. Suudi Arabistan temelli. BM'de temsil ediliyor. 16 Başkent'te şubesi var. Batılı kentler New York, Paris, Londra, Stockholm, Cenevre, Amsterdam, Münih, Viyana Tokyo temsilcilikleri yanında 6 da konseyi bulunuyor. (Dünya Mescitler ve Müslüman Azınlık İslam Yüksek Fıkıh, 5 kıta ve İslam Cemaatleri Organizasyon ile İslam Ülkeleri Basın Konseyi.) Bir başkası Dünya İslam Kongresi. (1925). Suudi Kral Abdülaziz ve Kudüs Müftüsü Muhammet Hasan El Hüseyni tarafından kuruldu. 1980'de KKTC'de toplandı. Merkezi Karaçi'dedir. Bir başkası da Avrupa İslam Konseyi. Azınlık Müslümanlarının sorunlarına çözüm aramak, dayanışmayı artırmak için kuruldu. Ötekiler de arşivlere göre şöyle: Dünya İslam Gençlik Teşkilatı. Merkezi Riyat'da. KKTC'de temsilciliği bulunuyor. Dünya İslam Talebeler Birliği (IFFSO) Merkezi Kuveyt'te. İslam Oyunları Olimpiyat Komite'si. Birinci İslam Oyunları Olimpiyatı hatırlarsanız İzmir'de yapıldı (1980). Bunların bir kısmı şimdi kağıt üzerinde kaldı. Bir kısmı tabela kuruluşu halinde. Bir bölümü uykuda. Geriye kalan kısmı da ayakta kaldığını göstermeye çalışıyor. İslam Konferansı Dışişleri Bakanları Sekreteryası bunlardan biri. Uluslararası terörizme karşı milletlerarası dayanışmanın bir göstergesi olarak Katar'da biraraya geldi 55 ülkenin temsilcisi. KKTC ve Filistinliler her zaman gözlemci olarak katılıyor. Ayrıca saygın bazı sivil toplum kuruluşları da aynı şekilde iştirak edebiliyor. İKT birliktelik ve dayanışma açısından çok iyi. Fakat amacındaki hususu yerine getirdiği söylenemez. Adeta ülkelerin gazı alınarak geri gönderiliyor. Klasik karar ve demeçlerle iktifa ediliyor. Bunda çoğu İslâm ülkesinin Batılı müttefikleriyle içli dışlı olması yatıyor. Mesela İngilizler BAE'ye vizesiz girer. Suudi yönetim ABD ile örtüşmüş gibi. Batılı ülkeler kendi menfaatlerine zarar geldiğini görünce (ki bunu CIA Ajanlarının hatıralarından öğreniyoruz, örnekleri çoktur) yönetimleri bir vesileyle alaşağı ediyorlar. Lütfen Mussaddık ve Menderes'i hatırlayın. Ankara da bu örgüte bir türlü gerektiği gibi ısınmadı. Genel Sekreterliğe bir zamanlar Büyükelçi Yaşar Yakış ve Prof. Nevzat Yalçıntaş aday gösterildi. Ancak Türkiye arkalarında durmadı. Böyle götürmeyi daha uygun buldu! Bu politika halen de sürüyor. Kenan Evren ve Turgut Özal zamanındaki gayret ve endişeler bile yok. Antidemokratik yönetim İİslam dünyasının önemli bir bölümü, üzerine ölü toprağı atılmış gibi kolaycı ve hantal. Yönetimlerinin çoğu antidemokratik. Hatta diktatörlük. Halk bastırılmış. Muhalefet bazı ülkelerde (Mısır, Lübnan, Tunus, Malezya gibi) yazarlar ve teknisyenler aracılığıyla sesini yükseltince, Batılılar hemen ağzına biber sürerler. Hatta daha da ileri gider Batılılar, bunları önce radikalleştirir, sonra seslerini kestirirler, bazan da başlarını. Batı farketmede usta ve tecrübeli. İslam ülkeleri yönetimleri de batılılar (üzülmesin) diye kararları ona göre dikte ederler. Doha'dan da böyle bekleniyor. Sıkı mı teröristlere arka çıkan Rum kesimine inat KKTC devlet olarak kabul edilsin! Bu konuda Batı, İslam ülkeleri üzerinde uluslararası devlet terörü estiriyor. Filistin konusunda da öyle. Hâlâ devlet değiller vatanlarında. İslam ülkeleri onca kuruluşlarına rağmen gelişmiş bir dünya devleti gibi değil. Kendilerini ve dünyayı yeniden okumanın zamanı geçiyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.