Farkeden için sıra uzatmalarda

A -
A +

Fortune's Dergisi her yıl geleneksel "Dünyanın en büyük 500 sanayi ve hizmet firması"nı tespit eder, yayınlar. Bazen bir, bazan da birkaç tane Türk firması bu listede yer alır. Mesela Koç, mesela Sabancı Grupları. Sözkonusu sıralamada artık Türkiye yok. Öyle ki DSP-MHP-ANAP Koalisyon hükümeti kurulduğundan bu yana listenin yanına bile yaklaşamıyor. Dev Firmalar Ligi'nde Türkiye'nin 4 yıldır olmaması ne acı!Küme düştük. Sanayici de değiliz, hizmet firması da yok, üzüntüm ise ülkem adına, en az firmalar kadar. Bugün için milli gelirimiz hangi ülkelerle beraber biliyor musunuz? Slovakya, Kostarika, Polonya, Tayland, Hırvatistan, Panama vs. Ağlamak bile yetmeyecek bu fotoğrafa. Bağımsızlığını henüz kazanmış Slovakya, savaştan çıkmış Hırvatistan, nüfus patlamasa yaşayan Tayland'la aynı ligteyiz. Oysa daha 80'li yılların ortasında dünyanın hatırı sayılan, sözü dinlenen, etkili ilk yirmi ülkesi arasında 16. sıradaydık. Çıtayı zıplamak değil, altından geçecek takatımız tartışılır halde. Neden bu haldeyiz? Kötü yönetilmekten. Beceriksiz sorumlulardan dolayı. Kim bunlar? Önce hükümeti oluşturan partiler, sonra da muhalefet. Tabanın sessiz çığlığı DSP 18 Nisan 1999 seçimlerinin birinci partisi. Çoğu ilde teşkilatı bile yoktu. Bülent Ecevit'in dürüstlük imajı partisini zirveye oturttu. Ancak aynı seçmen belediye seçimlerinde, milletvekillerine gösterdiği ilgiyi esirgedi. Bugün 131 milletvekili var. DSP aşırı disiplinli bir kuruluş. Büyük kongrede bile lidere rağmen kimse aday olamaz. Grup toplantılarında yönetimin eleştirilmesi mümkün değil. Ecevit Ailesi ne derse o hayata geçirilir. Birkaç aykırı muhalefet örneğine Ecevitler aşırı sabırla karşılık verirler. Ancak bu soğuk savaş karşıtlarını ya eritir, ya kaçırır. Sema Pişkinsüt olayı böyle. Sıra şimdi Rıdvan Budak'ta. 4 yıldır Başbakanlığı ve hükümeti bırakmayan Ecevit, ülkeyi getirdiği nokta itibariyle tabanda ve özellikle de demokratik sol ve sosyal demokrat oluşumlarda eleştiriliyor. Onların anlattıklarını aktarıyoruz: "Ecevit CHP lideri İnönü'nün en güvendiği insandı. Özellikleri vardı. Çalışma Bakanı'yken kalıcı şeyler getirdi emekçilere. Ancak CHP'nin eridiğini görüyordu. İkazlarına yönetim aldırmıyordu. Partiye tek görüş hükmediyordu. İnönü ne derse o oluyordu. Partiiçi demokrasi yoktu. Bülent Bey'in teşebbüsleri bunları aşamayınca genel sekreterlikten istifa etti. İlk büyük kongrede de genel başkanlığa seçildi. Yılların İnönü'sü gitti. Kimse inanamadı ama gitti. Tarih tekerrür edecek, aynı şey gerçekleşecek. İnsanımızın tahammülü bunalım noktasında artık." Kim bu yiğit, henüz belli değil, üstelik kongreye de daha zaman var. Hiç beklenmedik gelişmeler belki bunu hızlandırır. Milletvekillerinin özlük hakları maaş ve yolluklarının artırılması henüz yaşadığımız örneği. Ayakları yere bassın diye bazı DSP'liler Sezer'in referandumuna sıcaklar. MHP'ye gelince. DSP gibi aşırı disiplinli ve ilkeli bir parti... Ülkücü taban had safhada oy verdiği partisini eleştiriyor. Yönetim ise umursamıyor. Üstelik hükümetin başarısızlığı da bunun üzerine tuz-biber ekiyor. Şimdi de bürokraside kendi getirdikleri kamu görevlilerini alıyor MHP kanadı. Bu tasarruf Ulaştırma Bakanlığı'nda hızlandı. Faturalar onlara kesiliyor. PTT, yeni ismiyle Posta İşletmesi Genel Müdürü Dursun Dağaşan da görevden alındı. Üstelik PTT kâr ediyordu, zamlarla da olsa. İflas etmiyordu. Rahat, ancak atak ve arayışta olanlar Konuştuğum MHP'li Bakanlar, hükümetin başarısız olmasının kendilerini de etkilediğini mazeret olarak gösteriyor. Yoksa kalıcı çok şeyin gerçekleştiğini savunuyorlar. Seçimde barajı aşmayı programlamışlardı ama, vatandaş ideolojisine bakmadan oyuyla MHP'yi ikinci parti yaptı. Devlet Bey netice karşısında kendisine sağ partilerden gelen "başbakanlık" teklifine soğuk durdu, "FP ve DYP'nin istirahat etmesi gerektiğini" söyledi, Başbakan Yardımcısı olarak Ecevit ile birlikte olmayı yeğ tuttu. İki vefat, bir ihraç, bir istifayla bugün 126 milletvekiliyle MHP temsil ediliyor. Anavatan Partisi karmakarışık. Ortakları gibi barajın yarısının da altında kamuoyu araştırmalarında. Ardı ardına 5 milletvekili istifa etti. Dahası gelecek gibi gözüküyor. Yönetim ise umursamıyor. İstifacıların yeniden seçilmek için kendilerine yer aradığını savunuyor. Parlamentoda en tecrübeli devleti ve sektörü en fazla yakından tanıyan bir parti ANAP. Ancak birikimi ve tecrübesi bugün için ne ülkeye, ne kendisine yansımıyor. Uyguladığı politikalar bugün TBMM'de 82 milletvekiliyle DYP'yi ciddi bir alternatif olarak ortaya çıkardı. Merkez sağ, Burhan Kara'nın da geçtiği DYP'ye tebessüm ediyor. Muhalefet partilerinden DYP atakta. AK Parti arayışta. SP ise tabanının ve teşkilatının verdiği rahatlık içinde. "Tek başına Süleyman Demirel daha iyi muhalefet ediyor" dense yeri. Ülkede çoğu oluşum ve kişi artık uzatmaları oynuyor. Farkında değil. Üstelik küme düşüyorlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.