Rusya Avrupa'nın yakın takibinde
L'ekspress International'ın son sayısı önemli. İslam, Christianisme, Judaisme.. Pourquoi Dicu Est De Retour. Özeti şu "Bütün Avrupa'da dine, Allah'a dönüş var" Dahasında ise "Poutine Etle Piege İslamique" deniyor. Yani Putin ve İslam Tuzağı'na dikkat çekiliyor! Ah bu emperyalist batı düşüncesi ve yönetimleri. Bazı Avrupa ülkeleri Rusya'nın İslam ile barışmasını kesinlikle istemiyor. Taciz başlattılar. Rusya ve Türkiye ilişkilerinin de iyileşmesine kesinlikle karşı çıkıyorlar. Peki böyle bir özel sayı neden yayınlandı? Önemli bir gelişme mi var batılı bazı ülkeleri paniğe sürükleyen? 2023 Dergisi'nin son sayısında Mehmet Memiş hatırlatmıştı "Avrupa bizi komşumuz Rusya ile bir asrı aşkın süre düşman hale getirerek, kendi borusunu öttürdü, emellerini gerçekleştirdi bölgede" demişti de, şimdi haklı çıkıyor. Moskova'nın en lüks otellerinden Radison'da geçtiğimiz hafta AB ülkeleri, Çin ve Hindistan'ın katılmadığı, ancak bütün Avrasya ülkelerinin iştirak ettiği bir "Avrasya Kongresi" gerçekleşti. Moskova'ya gidenler kentin hızla değiştiğini görüyor. Artık 5 camisi var. Son cumayı Müslüman delegeler Olimpik Stadı'nın yanındaki camide kıldı. Kongreye katılan ve Avrasya Bir Barış Ve İşbirliği Projesi adında bir tebliğ sunan Prof. Nevzat Yalçıntaş'a intibalarını sordum. Caminin kurs binası ve İdare bölümleri İslam Bankası'nca yaptırılmış. Namazlarda tıklım tıklım. Hafta sonu yaşına, tahsiline, kimliğine bakılmaksızın 700 Kur'an kursu öğrencisi geliyormuş. İslâm'a olan ilgi her geçen gün artıyormuş. Kurs hocaları Türk. Camiler ve cemaat Tatar ağırlıklı. Mimarisi, sentez olanı da var camilerin. Camilerden bir tanesini Almanlara karşı Rusya'nın Zaferinin 50. Yıldönümü dolayısıyla Moskova Belediye Başkanı Yuri Luşkov yaptırmış. Meşhur Zafer Parkı'nın içinde. Yanında da bir kilise ve havra var. Namazı kıldıran Müftü Ramil Efendi dış dünyadan konuk olunca o'nu cemaate tanıtıyor, kürsüden anons ediyormuş. Geçenlerde gelen Lübnan'ın Müslüman Başkanı'nı tanıtmış. Bu defa da Prof. Yalçıntaş'ı. Entellektüel Müslümanlar sorular sormuşlar Nevzat Hoca'ya. - Türkiye Afganistan'a asker gönderiyor mu, savaşacaklar mı? - Muharip bir sınıf değil, barış gücü askeri gidecek. Türkiye ile Rusya Müslümanları yakından ilgileniyor. Her şeyi öğrenmek istiyorlar. Ak Partiden, Hükümetin devam edip etmeyeceğine, hatta Başbakan Ecevit'e kadar sormuşlar. Azeriler Türk Yıldızlarının Bakü'deki gösterisinden mutlu ve mesrur. Bir de iddiaları var "Azerbaycan'ın bağımsızlık yıldönümünde Türkiye bize 5 F-16 gönderdi.. Düşmana karşı bizi Türkiye'nin koruması önemli." Rusya'da 5 parti var parlamentoda (Duma) En büyüğü Putin'in Birlik Partisi. Şimdi adını değiştireceklermiş. Komünist Parti sonra. Ardından Anavatan Rusya Partisi. Jirinovski'nin Milliyetçi Partisi ve Liberaller. Şimdi buna bir de Avrasya Partisi eklendi. 32 milletvekili var. Yıl sonuna kadar sayılarının 50'yi bulması bekleniyor. 26 Müslüman milletvekilinin yanında Rus da var, Hıristiyan ve Budist milletvekilleri de mevcut. Rusya'nın 89 vilayetinin 75'inde teşkilatını kurmuş. İlgi canlı ve üye sayıları sürekli artıyor. Başkanları Türkiye'de de yakından tanınan OMSK'ın Abdülvahit Niyazov. Hukuk müşaviri ise, Türk işadamlarının da yasal sorunlarına yardımcı olan Avukat Genceli Abdülmalik Kerimov. Avrasya Kongresi'ni Avrasya Partisi düzenledi. Rusya önem veriyor 1994 yılında Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in ortaya attığı bu fikre. Türkiye de Avrasya fikrini savunuyor. O'nun için Putin'in müşavirleri tümüyle kongreyi sonuna kadar izlemiş. Rusya İlimler Akademisi de öyle. Moskova, Çin ve Hindistan'ın Avrasya Birliği içinde olmasından öyle pek mutlu olmayacak gibi. "Gerek yok" biçiminde de düşündüğünü söyleyenler bir hayli fazla. En fazla Rusya, Türkiye, Ukrayna gibi ülkelerin böyle bir atılıma sahip çıkmaları önemli. Moskova AB oyununu bozdu Batılı ülkeler bundan rahatsız. Özellikle de Avrupa Birliği. Rusya bu birlikte bekletileceğini bildiği için, Avrasya projesinin bir an önce hayata geçirilmesine sıcak. Türkiye de öyle. AB'nin eşiğinde beklemekten gına geldi artık. Bunu Moskova erken gördü ve tavrını koydu. Arayışlarını hızlandırması, alternatiflerini değerlendirmesi de bundan. Türk Cumhuriyetleri'nin Avrasya Projesi'nde yer almasını batı sinsice kullanıyor. "Türklerin eline geçer" diye. Oysa projeye göre 150 milyon Rus nüfusa karşı, bölgede bir o kadar da Türk nüfus var. Öyle dengeyi sarsacak boyutta değil. Anlattıkları kadarıyla Rusların da böyle bir endişe taşımadıkları ortada. L'ekspress elbette rahatsız olacak. Rusya kimliğini arıyor. Bu arayışta Avrasya Projesi ortak bir formül gibi görünüyor. Avrupa Birliği, Türkiye gibi Rusya'yı oyalayamayacak. Aldatamayacak, bekletemeyecek. Putin bunu çok iyi bildiği için projeye sıcaktan da öte, hızlandırılmasını istiyor. Ortodokslar, Müslümanlarla bölgede işbirliği yapıyor. Barışı koruyor. Putin'in danışmanlarından Aleksandr (ki kendisi usta bir stratejist) Avrasya Projesi'nin önemini "2. veya 3. Çeçenistan sorunu yaşamayalım diye Avrasya Projesine önem veriyoruz" diyebiliyor. Avrasya Barış ve İşbirliği Projesi, sulh ve karşılıklı yararı hedef alıyor. Demokrasi, insan hakları, manevi değerler, hukuk devleti ve gelişme öne çıkan ölçüler. İyi niyet, dayanışma ve müşterek verimli sonuç alma arzuları da bunları tamamlıyor. İşte bunun için 23 Şubat 2002'de Avrasya Kongresi yeniden Moskova'da toplanacak. O güne kadar da batılı medya ve politikacılar nasıl tacizde bulunacak, göreceğiz.