Sorunu çözmek mi, yenisini getirmek mi?

A -
A +

Olacağı bu, dersinize iyi çalışmazsanız. İkmale kaldınız, bir şansınız daha var bununla, sınıfınızı da geçemezdiniz yoksa. İkmalde, iyi çalışmak faydalı olacak. ABD terörist ülke listesine Suriye, Sudan, Libya, İran ve Irak'ı almıştı. Bunu resmi açıklamayla da dünya kamuoyuna açıklamıştı. Afganistan'ın olmadığı ve halen de dahil edilmediği bu listeden iki yıl önce Sudan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilecekti ki, ABD bütün imkanlarını seferber ederek buna mani oldu. Seçtirmedi. BM Güvenlik Konseyi geçici üyeleri iki yıl için görev yapıyor. Prestijli bir ünvandır. "Veto" hakkı falan yoktur. Güney Amerika ve Afrika bunu sıraya koydu. Sırası gelen görevinin başına tartışmasız gider. İşte Sudan örneği Washington'un yoğun karşı koymasıyla Afrika geleneği bozuldu. Ancak aynı Amerika Suriye'nin seçilmesine mani olamadı, olmadı. Hani bu terörist ülkeydi? Değiştiyse listeden neden çıkarılmadı? Afganistan terörist ülke listesinde değildi. Nasıl oldu da birkaç sene içinde Taliban rejiminde uluslararası terörizmin merkezi konumuna geldi? ABD'nin artık zaaflarını dünya kamuoyu görüyor. Süper güçlerin de zaafları sırıtarak kendini ele veriyor. Birkaç sene sonra bu süperlik bazı ülkelerle paylaşılırsa şaşmamak gerek. Çünkü ABD sorunu çözmek mi istiyor, yoksa sorunlara yenisini mi eklemek istiyor belli değil. Barış Ortadoğu'ya endeksli Afganistan'da Taliban rejimi yıkıldı, Üsame bin Ladin yakalandı, başta Pakistan, gösteriler hitama erdi; barış geldi, kalkınmanın önlenemez yükselişi görüldü de Irak mı hedef gösteriliyor? Ankara Amerika'ya en eski dost ve müttefik. 50 yıldır Türkiye Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilemez! Üstelik NATO'nun olduğu gibi kurucu üyesi. Belki bugün için dikkat çeker ama daha önce böyle bir yakıştırma düşünseydi ABD, Türkiye bu görevi lâyıkıyla yıllar önce yapacaktı. Şimdiyse ABD, dost ve müttefiklerini üzdüğü kadar, yaptığı hatalar terörist listesine aldığı komşumuz Suriye'yi BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilmesini seyrediyor! Eski Başkan, komünist rejimlerin müttefiki, diktatör Hafız Esat hayatta olsaydı kahkahalarla gülerdi. Kendini tutamazdı. Çünkü aynı ABD o yıllarda CIA aracılığıyla bölge dillerine tercüme ettirerek yayınlandığı kitap ve dergilerde Şam yönetiminin %10'u temsil ettiğini ve bir azınlık Dürzi grubun iktidarı ele geçirdiğini yayıyordu. Şimdi de değişen bir şey yok oğul Esad daha sosyal, uzlaşmaya yatkın, diplomatik ilişkilere sıcak biri. Yoksa Dürzi iktidarı değişmedi, %10'luk temsil özelliği yerini koruyor. Suriye'nin üye seçilmesine en fazla İsrail karşı çıktı, nedense ABD çıkmadı. Ortadoğu sorunu bölgede belirleyici bir unsur. Filistin devleti kurulmazsa, bölgeye barış gelmezse, İsrail'in katliamı bitmezse terörizm yatağını yeniler. ABD'nin yeni bir hedef olarak BM ambargosu uygulanan Irak'ı göstermesi de yanlış. Elbette terörizmle mücadele bir soğuk savaş değil. Ancak milli geliri 160 dolar olan Afganistan'a gecede bir milyar dolarlık saldırı düzenlemek de değil. Fakir ülkelere yapılsaydı bu yardım, terörün kaynakları neden kurumaya başlamasın ki? ABD, Kuzey Irak'ta, Bağdat'ın bölünmesini istiyor. Yani bir Kürt Devleti kurulsun arzu ediyor. Denize açılmayan, kapalı ve komşularıyla çatışma halinde olan bir devlet hiç mümkünü yok ki yaşasın. Ayrıca buna başta ne Ankara, ne Arap ülkeleri, ne Tahran ve ne de Moskova müsaade eder. Tümünün menfaatleri zarar görür böyle bir gelişme karşısında. Sonra Diktatör Saddam Hüseyin yönetiminden zaten kimse memnun ve mutlu değil. Halkı da öyle. Peki Körfez Savaşı sırasında Saddam Yönetimi Taliban Rejiminden daha mı kuvvetliydi de saf dışı etmedi ABD? 10 yıl sonra yeniden gündeme taşındı!.. Silaha 300 milyar dolar Gelişme sadece askeri boyutla ele alınamaz. Ekonomik, politik ve psikolojik yanlarını; değerlendirmenin içine almazsanız elbette yanılırsınız. New York't#ki terörist saldırıların istihbari bilgilerini neden alamadı ABD acaba? Üstelik havaalanları ve ikiz kuleler füze kalkanlarıyla donatılmıştı. Fırlatılacak her füze anında imha edilebilecek bir güvence içindeydi söz konusu binalar. Buna Pentagon da dahildi? ABD politikası bazı haritaların da değişmesini hedef alıyor. İşte Kuzey Irak örneği! Bu bir çılgınlık olur bölge için. Oysa, ABD, sorunu kontrol altında mı çözmek istiyor yoksa yeni sorunlar mı ortaya çıkarmak istiyor? Bugün için sorun uluslararası terörizme karşı milletlerarası toplumun desteğini kazanmak ve teröre aman vermemek. Üstelik bu terörün rengi, dini, ırkı falan da yok. ABD yılda silah sanayiine 300 milyar dolar harcıyor, aktarıyor. Peki niçin ve neden? Hep aklımıza geliyor açlık sınırı bile delen, sefil ülkeler? Çocuk ölümlerinin vak'ay-i adiyeden sayıldığı bölgeleri hiç düşünmeyecek miyiz?! Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler bile IMF'den bir yığın şartla ve zamana yayılmış olarak alacağı 15 milyar dolar için ne fedakarlıklar yapıyor, kılı kırk yarıyor, yine de bir lütuf gibi verilmek isteniyor. Oysa bölgede güçlü bir Türkiye, dünya barışı için de bir teminat. İyi bir müttefik, dostluğu aranan bir ülke. Amerika müttefikimiz dersini yeniden çalışmalı. İkmale kalmak süper güce yakışmıyor. Yoksa Şam'dan sonra, Libya da BM güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilirse şaşılmamalı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.