Terörle mücadele diktatörleri de uyarmalı
Hafızalarınızı yoklayın bakalım.. Çeçenistan'da çoluk çocuk, yaşlı-kadın demeden bir soykırım uygulayan Rus mezaliminden kaçanlar sınırlara yığılmıştı. 160 milyonluk Moskova yönetiminin 800 bin insanının yaşadığı Çeçenistan'da bu nüfusun önemli bir bölümü Rusya'nın devlet terörü'nden kaçıyordu. İnsan haklarına saygı gösteren komşu yönetimler öncelikli olarak kadın, çocuk ve yaşlıların ülkelerine girmelerine müsaade etti. Bir grup vardı ki Türkiye'ye gelmek istiyordu. haftalardır Kafkasya sınırında bekletiliyordu. Bürokrasi başına belâ almak, savaşa bir yerinden bulaşmak biçiminde değerlendirmiş olsa gerek ki duymazlıktan, görmezlikten geldi! Ancak o eleştirdiğimiz medya sahip çıktı Çeçen mültecilere, sivil halk üslendi sorunlarını çözmeyi. Sonunda Ankara lütfedip kabul etti. Mülteciler toprağımızı öptü. İnsanlarımıza sarıldı "Bizi ölümden kurtardınız, teslim etmediniz cellatlara" diye. Kabul buyurduk ama yer sorun, barınma sorun, sağlık sorun, geçim sorun her şey sorun hülasa. Havalar sıcak ve mevsim yaz olduğundan bir müddet idare edildi. Ya sonra? Sonrası şöyle: Maltepe Belediyesi sahip çıktı İstanbul'da. Tümü geldi plajlardaki kabinlere yerleştirildi çoluk çocuk. Hani şu günü birlik denize gelenlerin kaldığı kabinler! Elektriksiz ve susuzlar şu an borçlarını ödemediklerinden kesilmiş. Bu konuda Prof. Abdülhaluk Çay ve Hasan Gemici ilgili bakanlığın tepesinde. Sonra Kızılay gibi uluslararası bir yardım kuruluşumuz var. Her nedense bu insanları görmezler. Hâlâ da görmemekte ısrarlılar. Şimdi de kış geldi çattı. O feryatları ben duyuyorum. O ıstırapları içimde yaşıyorum. Hasret bir yana, yoksulluk daha da kötü. Bürokrasi yine mesafeli. Bu defa da halk sahip çıktı. Çocukların bir kısmı evlâtlık alındı. Bir kısmı bazı hayırseverler tarafından yatılı okullara verildi, cahil kalmasınlar diye. Ancak sorunun önemli bir bölümü hâlâ sıcak, hâlâ duruyor, yerinde sayıyor kış da geldi, çattı. Devlet terörünü küllemek Rusya'ya sorsanız Çeçenler terörist! Moskova'nın terörizme karşı uluslararası işbirliğine destek vermesi bu ayıbını örtmesi içindir. ABD'nin Rusya'ya karşı İran'ı yeni anlaşmalarla silahlandırması, konvansiyonel savunma techizatıyla donatmasına tepkisi var. Şimdi Gürcistan'da korkusundan mülteci 13 Çeçeni Ruslara iade etmeyi görüşüyor. Aman Allahım! Tahran'a gelince Afganistan'da sivil halkın muhtemel bir gelişme karşısında veya savaş sırasında ülkesine girmesine mani olmak için sınırda sert tedbirler aldı. Çeçenler'i umursamıyor, Ermeni yönetimle iş tutuyor. Kaçkın (mülteci) durumundaki Azerbaycanlılar umurunda bile değil. Fırsat bu fırsat, hinoğlu hinlik stard aldı ABD'de gerçekleştirilen menfur terörist saldırıyla. Pekin de uluslararası terörizme karşı mücadeleye arka çıkıyor! Pakistan'a kredi açtı. Çin de Afganistanlı sivil halkın muhtemel sığınmasına karşı sınırlarını kapalı tutuyor! Önlemleri acımasız. Nedenini biliyor musunuz peki? Doğu Türkistan'da devlet terörü yaşanıyor da ondan. Bir ayıbını, bir çirkinliğini örtecek aklınca. Uygur Türkleri yıllardır böyle bir kıskacın içinde. Keşmir'de de Müslüman Hintliler. Gelelim Özbekistan'a. Taşkent yönetimi de uluslararası terörizme mücadelede sıcak. ABD'ye uçuş koridoru verdi. Size göre niçin? Yormayın kendinizi hemen ben aktarayım: Muhalefete kan kusturuyor, cezaevleri Özbek aydınlarla dolu, yönetimi eleştirmek yasak, muhalefet partisi lideri Muhammed Salih milletvekilliğinden istifa ederek, yıllardır sürgünde, öldürülmek korkusu ile yaşıyor. ABD ise M. Salih konusundaki yanlışlığı fiilen düzeltti resmen henüz tavzih etmedi. İşte bu ayıbını örtmek için, Washington'a merhaba diyor Kerimov. Tacikistan'da da aynı sorun yaşanıyor. Asılsız ihbar birinci haber Usame bin Ladin'de odaklaşan terörist saldırılar sonrası İslam ve Türk dünyası büyük bir kuşatma altında. Çoğuna asker yığıldı. Halk tedirgin. İnsanlar panik içinde. Hindistan'da kaçırıldığı sanılan bir uçak telaşı bundan. Dünya hop oturup, hop kalktı. Yönetimler gerilimini ve tedbirini artırdı. Asılsız bir telefon ihbarı dünya medyasında birinci haber oldu!? Ülkeler de kendi başının çaresine bakmaya başladı. Mısır'ın ardından Suudi Arabistan da ABD'nin bir askeri saldırısının Arap ülkelerine yönelik olmayacağını sanıyor (muş). Ah bu Arap rejimleri. Saldırı sivil halka olmasın. Terör yuvalarına ve teröristlere elbette yapılsın. Kimsenin buna itirazı yok. Ancak Kahire ve Riyad yöneticileri (bize dokunmayan yılan bin yaşasın) gibilerinden bir yaklaşım sergiliyor! Pakistan'n da gelinen noktadan mutlu değil. Pervez Müşerref tavır değiştirdi. Afganistan'da geniş tabanlı ve farklı etnik gruplardan bir hükümet kurulmasından yana. Taliban terörünün önce bölgeye, sonra dünyaya yayılmasından endişesi var. İslam bu tür gelişmelerden yara alıyor. Kötü yönetimler de bunu pekiştiriyor. Oysa İslam'a ilgi fazlalaştı. Almanya'da 100 bini aşkın insan camileri ziyaretle insanların nasıl yaşadığını görerek merakını izale ediyor. Sorularına cevap aramış Almanya Müslüman Merkez Konseyi'nin açıklamasına göre. Aralarında Türkiye yok ama Müslüman ve Hıristiyan din adamları Roma'da toplandı. Mısır, İran, Suriye ve Suudi Arabistan başı çekiyor teröre karşı bu birliktelikte! Artık gelinen noktadaki politikalar devlet terörünü artırmamalı. Sivil halk korunmalı. Değerler muhafaza edilmeli. Diktatörlerin ömrünün uzamasına neden olmamalı. Terörle mücadele farkedilmeli.