Bir hükümet krizi aslında muhalefet krizi olabilir mi?

A -
A +

"Amerika'da hükümet kepenk kapattı" manşetleri ile uluslararası ve Türkiye medyasına yansıyan kriz tüm dünyayı etkilemeye devam ediyor. Borç tavanının arttırılıp arttırılmayacağına ilişkin belirsizlik dünya piyasalarına yansırken, özellikle Avrupa'da borsa son ayların en düşük seviyelerine geriledi. Bu krizin ekonomik etkileri bir yana, Amerikan medyası dünyanın en iyi işleyen demokrasilerinden birinin nasıl böylesi bir siyasi kriz çıkarabileceğini sorguluyor.

Peki, bu 'hükümet krizinden' kim sorumlu?
Nobel Ekonomi ödüllü iktisatçı Paul Krugman, New York Times gazetesine yazdığı 6 Ekim 2013 tarihli makalede, lafı dolandırmadan cevabı veriyor. Krugman'a göre tüm bu sürecin sorumlusu muhalefet, yani Cumhuriyetçi Parti. Cumhuriyetçi Parti'nin radikalleşmesinin sonucu olarak, partiyi tanımlayacak duruşu şu şekilde özetliyor Krugman: "İdeolojik olarak aşırı, hakim sosyal ve ekonomik düzene karşı küçümseyici, müzakereye karşı alaycı, gerçekler ve kanıtlar ile ikna edilemeyen, kendi meşruiyetini önemsemeyen bir hoyratlıkta."
Krugman'a göre tüm bu ideolojik sorunların yanı sıra Cumhuriyetçi Partinin ciddi bir kapasite sorunu var, zira partinin kadroları beceriksiz ve yetersiz. Üstüne üstlük çoğu beceriksiz ve yetersiz grup gibi bu zaafiyetin farkında da değil!
Obama'nın iktidara gelmesi ile Cumhuriyetçi Parti, Bush dönemi ile edindiği küresel itibarsızlıktan kurtulmak yönünde adım atacağına daha da radikalleşti. Öyle ki, geleneksel olarak Demokrat Parti'ye desteği ile bilinen New York Times gazetesi yazarlarından Thomas Friedman birkaç sene önce, Cumhuriyetçilerin en büyük sorununun marjinalliğin norm haline gelmesinden mütevellit bir meşruiyet krizi olduğunu yazdı. "Eski Cumhuriyetçileri sevmiyorduk ancak şimdi özlemle arıyoruz" diyen Friedman, Cumhuriyetçi Parti kadar anaakım ve başat bir siyasi aktörün, bir siyasi parti için en büyük tehlike olan ciddiye alınmama ve alay unsuru olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu iddia etti.
Akademisyen Doğan Gürpınar'ın isabetli tespiti ile 'Amerikan ulusalcılığı' olarak nitelendirilebilecek Çay Partisi hareketinin, kitlesel ve anaakım bir partiyi rehin aldığı gözlemini yapmak mümkün. Yabancı düşmanı, çoğulculuğa kapalı, anti-liberal, komplocu bir zihin yapısını paylaşan bu iki hareket, aslında demokrasiler için tehlikenin sadece iktidarlardan değil, aynı zamanda muhalefetten de kaynaklanabileceğini göstermesi açısından ibretliktir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.