Ben de yaparım

Özellikle erkek cinsinin orta yaşı bulmuş elemanlarında bir özgüven patlaması yaşanır. Bu yaşa gelene kadar başarılı bir hayat sürmüş biraz da balya yapmışsa özgüven katlanır. Öyle ki siz ne anlatırsanız anlatın bir cevabı ve mutlaka ona eşdeğer bir aktivite yapmışlığı vardır. Moralinizi yerle bir eden bu abilerin yanından sıvışmak yiğitliğin önde gelen şartlarındandır. Zira derdinizi anlatıp sportif faaliyetten bahsetseniz de kimseye faydası olmayacak, neticede o günü kayba yazacaksınız. On beş sene kadar önce, sadece futbol ve masa tenisi ile ilgilendiğim zamanlarda Mecidiyeköy'de bir kıraathanenin alt katına konmuş pinpon masasında oynamaya gidiyorduk. Ekibimizde benden başka şimdilerde rektör olan bir ağabeyimiz, bir nörolog arkadaş ve bir de muhasebeci arkadaş var. Kıran kırana maçlar yapıyoruz. Tek devreli lig usulü. Her perşembenin bir şampiyonu oluyor, o da genellikle Yunus Ağabey. Henüz toplar 30 mm ve setler de 21 sayı üzerinden. Çıkışta çaylar ve sohbetler doyumsuz oluyor. Kriz sonrası ve siyasetten hepimiz çok hoşlanıyoruz. Bir başka sevdiğimiz, lakin sporculuğu konusunda bilgimiz az olan, ağabeyimiz bizimle gelmek istedi. Kendisini öyle bir masa tenisçi olarak anlattı ki, hepimiz "eyvah bizi ezecek" diye düşündük. Biz ekip halinde korkarak masanın başındaki yerimizi aldık. Yine en ukala benim tabii ki, atletimi ve şortumu giydim, alnıma ter bandını taktım. Bizimki birazdan kösele ayakkabıları ile ve kumaş pantolonu ile geldi. Kendinden emin bir halde benden raket istedi. Verdim. Raketi öyle bir tuttu ki içimden "aha gitti güzelim Butterfly raket" dedim. Belli etmedim. Uzatmayalım mevzu bahis arkadaş en zayıfımızdan üç sayı alabilerek günü kapattı. Çıkışta yüzmeden bahsediyorduk. O da memleketindeki ırmakta ne biçim yüzdüklerini falan anlatıyordu. Bu abilerden o kadar çok var ki. Bisiklette görüp sizi durdurup ne müthiş bisikletçi olduğunu anlatan mı istersiniz, koşarken rastladığında iki laf arasında gençlikteki kros şampiyonluğundan bahseden mi? Bu abilerin anlattıklarını asla kaale almayın. Siz kafanızı önünüze eğip sporunuza devam edin. Ayağına sıkı olanlar koşmaya gelsinler. Hem ayağına hem de bileğine sıkı olanlar da bisiklete ve yüzmeye buyursunlar. O yukarıdan atanlar göreceksiniz ya hiç gelmeyecekler ya da bir kere gelip oflayıp pufladıktan sonra ortalıklarda görünmeyecekler. Nur-un ala nur. Geçmişte uçup kaçtığını herkes anlatır. Marifet devam etmekte. Tüm genç kalan, spordan uzaklaşmayan ekibe sevgilerimle. Pazar Raporu: Bisiklet. Yakuplu-Güzelce-Yakuplu. Hakan ve ben. 46 km. Ortalama hız 15.2 km. Tam üç saat. Kargalar kahvaltı etmeden gidildi ve insanoğlu kahvaltısına yetişildi. Hakan'ın bahçesinde.