Güvenli gece sürüşü

Öncelikle başlıktaki bilerek yapılan hatayı düzeltmeli. Güvenli gece sürüşü memleketimiz yol ve insani özellikler ortalamalarında imkansız gibi bir şey. En iyisi olabildiğince güvenli gece sürüşü deyip çocuklara yaptığımız gibi "Sırtınızı, belinizi koruyun üşütmeyin" öğütleri yapıp sıkıcı olmak. Sıkıcı olmayı sevmediğim için hayat ve hatıratım tarzı yazayım. Okuyana zulüm olmasın. Geçtiğimiz cumartesi gece yarısını takiben iki saat sürecek bir gece antrenman sürüşü planladık. Bende parlak tişort, reflektörlü ayakkabı, far ve stop mevcut. Hakan'ın far eksiği var ama karayolcuların giydiği parlak atletlerden giyiyor. Şükrü ise içimizde en gariban. Zira en kaliteli malzemeleri alıyor ve fakat bunları da kendisinden çok oğlu Mehmet Emin ve arkadaşları kullanıyor. Şükrü kimi gün suluk, kimi gün eldiven ararken bir yandan da inceden söyleniyor. Cumartesi gündüzden Sirkeci'deki Doğubank iş hanı civarındaki bisikletçi ve malzemecileri gezdim. Bisiklet dükkânlarında inceden bir "Usta, alıyorsan al, almıyorsan kalabalık etme!" tavrı gelişmiş. Eskinin dost canlısı bisiklet dükkânlarındaki ilgisizliği Ramazan ayına verip kendimi üzmeden en cana yakın davranandan far ve stop lambaları ile Doğubank'tan pil aldım. Malzemeler genellikle Çin malı. Fiyatlar aşırı ucuz (5-7 lira arası far, 3-5 lira arası stop). Birden fazla alıp, bozulduğunda direkt çöpe sallamak mantıklı bir yaklaşım. Ayrıca kendime bir de gidon aynası aldım ki onun da arkasında ışığı var ve çok havalı. Bu malzemelere iyice bir alkali pil taktığınızda 50-100 saat kadar yanıyorlar ki bu kadar gece sürüşü zaten kolay değil. Lafı getirdiğim yeri anladınız artık. Gece sürüşü için far ve stop, açık renk veya mümkünse reflektörlü üst, kask ve eldiven olmazsa olmazlar. İlaveten bisikletçilerin mümkün olduğunca ses duyulacak mesafelerde olmaları, geride kalanı mutlaka kollamaları gerekiyor. Ülkemin yollarındaki çukur ve kasisler ise her temasınızda "yandım kalçalarım gitti!" dedirtiyor. Tadı da burada zaten.