TAAMMÜDEN CİNAYETE FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ MUAMELESİ

Biliyorum, mayınlı bir arazide yürüyorum bu konuyu ele alırken. Çünkü eşim dâhil pek çok sevdiğim arkadaşım, dostum ne yazık ki sigara içiyor. Allah'tan eşimle en azından otomobilde sigara içmemesi, evde ise verandada içmesi konusunda anlaştık. Kendisinin zatımla tartışmadığı ender konulardan biridir sigara meselesi. Her defasında "biliyorum çok zararlı" deyip konuyu kapatıyor. Hissediyorum o da kendi içinde mücadele ediyor ama en azından başkalarına zarar vermeme konusunda saygılı. Bazen, koyu bir sohbet esnasında, çok sevdiğim eşin dostun yanımda sigara içmelerine kendime zarar verme pahasına bir şey demiyorum. Lâkin onun dışında arıza çıkarıyorum. Açık havadaysak görece olarak sorun yok tabii.

Tahmin ettiğiniz gibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açılış töreni için gittiği Esenler'de, bir kafede sigara içenleri görerek "Terbiyesizler" diye kızması ve ardından, Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a "Bunun cezai müeyyidesi var, zabıtalar gelmiyor mu?" uyarısıyla çıkarılan "tartışma"dan söz ediyorum. Zira, bu konu âdeta bir "demokrasi ve fikir özgürlüğü" meselesine dönüştürüldü.

Twitter'da hashtag açıp Trend Topic yaptılar üstelik. Yani, en çok okunan ve bahsedilen konu hâline getirdiler. Biri "sigara senden zararlı değil", diğeri de "terbiyesizim çünkü" diye başlayan hashtag'ler. Türkiye medyasının eğlencesi Enver Aysever ise "inadına sigaraya başlıyorum" diye tweet attı. Türkiye'nin solcu geçinen ve geçinmeyen tüm faşistleri Erdoğan'ın sigara karşıtlığından ve sözlerinden bir muhalefet üretmeye kalktılar.

Bu bir fikir tartışması ve demokratik özgürlüklerin parçası mı? Fikir tartışması olmadığı kesin. Demokratik bir özgürlük mü? Evet, ama başkalarına zarar vermediği takdirde. Diğer insanların özgürlüklerinin başladığı yerde biten bir özgürlük alanı bu. Tüm dünyada sokakta bile "dumansız hava sahası" konuşulurken, böyle diyerek esasında bir jest yapmış da sayılıyoruz.

Sigaranın insan sağlığına verdiği zarar malum. İşin gerçeği, bir nevi intihar. Peki, içenlerin, içmeyenlerin yanında ve özellikle kapalı yerlerde sigara içmekte ısrar etmelerini izah edecek kelime hangisidir?

Bunun adı taammüden cinayet değilse bence de terbiyesizlik.

Hakikaten anlaşılır gibi değil. Tayyip Erdoğan'ın kızdığı her şeye tepki göstermek için en kötü, en zararlı olanı bile savunup onu yapmaya devam etmek ve hatta yapmıyorsa bile başlamak nasıl bir hastalıklı ruh hâlidir? Hadi bakalım, Erdoğan malum evlerin kapatılması için de ta belediye başkanlığından beri kararlı. Enver Aysever, Erdoğan'ın inadına sigaraya başladığın gibi bu işe de başlayacak mısın? Yine de Enver Aysever'e pek tavsiye etmem (Gerçi her kör satıcının bir kör alıcısı bulunur) ama diğer "uygun muhalifler"e söylüyorum.

Hatta daha ileriye gidin, Erdoğan'ın inadına içtiğiniz bir paket sigarayı üç-dört pakete çıkarın.

Bir diğeri de "Sigaradan alınan ÖTV sayesinde maaşlar ödeniyor" diye yazmış.

Öyle mi? O halde verilere bakalım.

1-Türkiye dünyada en fazla sigara tüketen onuncu ülke.

2-Tüm ölümlerin yüzde 41,6'sı tütüne bağlı hastalıklar nedeniyle olmakta.

3-2011 yılında tüketilen sigara adedi 110 milyar. Bir paketin o dönem 6 lira olduğu dikkate alınırsa 2011 yılı itibariyle ortalama olarak 33 milyar 600 milyon lira harcanmış.

4-Tütünün neden olduğu hastalıklar, erken ölümlerdeki artışa dayalı üretim kaybı, yüksek sağlık harcamaları, döviz kaybı, kaçakçılık, tüketimde artış ve vergi gelirinde azalma gibi dolaylı maliyetler ile sigaranın ülkemize maliyeti ortalama 60 milyar lirayı bulmakta. (*)

Bu miktardan ÖTV'den gelen katkıyı çıkardığınızda bile geriye Türkiye'nin omzuna yüklenmiş 20 milyar liralık (10 milyar dolar civarında) bir fatura çıkıyor.

Kişisel sağlık handikapları bir kenara, sigarayı bırakmanız durumunda bir yıllık kazancınız ise yeni bir bilgisayar artı printer, televizyon veya eşdeğer bir ürün.

Bir de böyle düşünün isterseniz.

.....

(*) Kaynak: Sigaranın Muhasebesi: Sigara Kullanımına Ekonomi ve Sağlık Açısından Bir Bakış-Ahmet Kaya/Adıyaman Üniversitesi Öğretim Görevlisi