YUNANİSTAN'DA NELER OLUYOR?
HAYRETTİN TURAN -2-
Bir zamanlar on binlerce Türk'ün yaşadığı Kavala'nın nüfus yapısı mübadeleden sonra tersine dönmüş. Ancak şehrin tarihî yarımada üzerinde bulunan bölümünde Osmanlı döneminin izleri hâlâ duruyor.
Yunanistan'ın en gelişmiş ikinci büyük şehri olan Kavala, tam bir Osmanlı şehri. Kentin tarihî yarımadasında Osmanlı döneminin izleri hâlâ duruyor. Şehri gezerken 1820'de Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın yaptırdığı külliye çıkıyor karşımıza. Paşa, doğduğu yere katkısı olsun diye iki medrese, iki mescid, bir mektep ve bir imarethaneden oluşan bu külliyeyi yaptırmış. Külliye beş yıl önce Mısır hükümeti tarafından 59 yıllığına Kavala'nın zengin bir tütün tüccarına kiralanmış. Şimdi otel olarak kullanıldığından medrese kısımları gezilemiyor. Konak çok da güzel korunmuş ve her iki sahile de hakim. 26 odalı şık bir müze-otel niteliğinde. Odalar özenle Türk adetlerine göre döşenmiş, kullanılan peşkir (el havluları), bakır leğenler, defne sabunları, işlemeli yatak örtüleri, oda içi mobilyalarının hepsi bizi anneannelerimizin evine götürüyor. Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın torunlarıyla konuşuyoruz. Dedelerinin Arnavut, hatta Mısırlı zannedildiğini ancak halis bir Türk çocuğu olduğunu söylüyorlar.
AB DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ
Kavala'nın Müslüman halkı mubadele sırasında Anadolu'nun farklı bölgelerine göçmüş. 1923'te Lozan Antlaşması uyarınca Yunanistan-Türkiye arasında başlatılan Nüfus Mübadelesi'nde Kapadokya'da yaşayan yaklaşık 25 bin kişi, Hıristiyan oldukları için Kavala'ya yerleştirilmiş. Aynı şekilde Yunanistan'dan Türkiye'ye göç oldu. Zamanında tütüncülükle kalkınan şehir, günümüzde üzüm bağları ve Avrupa Birliği'nin verdiği destekle geçimini sağlıyor. Hayat standartları yüksek. Sokaklar gençlerin kullandığı lüks otomobiller ve adım başı benzinciyle dolu. Kavala'nın sahil şeridi çok geniş olmasa da arkadaki dağlara doğru yoğun bir kentleşme göze çarpıyor. Tam burun kısmındaki eski binaların ve kalenin bulunduğu yarımada kötü kentleşmeden korunmuş. 1530'da İbrahim Paşa adına Kanuni Sultan Süleyman'ın yaptırdığı cami ise 1926'da kiliseye dönüştürülmüş.
ÇOCUKSUZ PARKLAR
Geniş sahili bütün Akdeniz şehirlerindeki gibi geceleri ışıl ışıl ve hareketli. Tepedeki ışıklandırılmış kalesi kanatlarını germiş bir kartal gibi heybetli. Liman yolunda dolaşarak yosunlu deniz kokusunu ciğerlerimize çekiyoruz. Gezindiğimiz yerde önümüze çıkan çocuk parklarının ıssızlığı dikkamizi çekiyor. Küçüklerin pek seveceği oyuncaklarla ilgilenen yok. Herhalde bu park gerileyen Yunan nüfusunu yansıtan küçük bir ayna. Bizim çocuklarla dolu ve neşeli sokaklarımıza karşılık hemen bütün Avrupa şehirlerindeki çocuk azlığı burada da kendini gösteriyor.
Nitekim Yunanistan'ın nüfusu 11 milyon 148 bin. Bunun 9.8 milyonu oy kullanma yaşında. Geriye kalan 1 milyon 248 bin, 18 yaş altı grupta. Ülkede, 0-14 yaş arasındaki çocukların nüfusa oranı yüzde 14.3. İstatistiklere göre, ülkedeki kadınların sayısı erkeklere göre daha fazla; 5 milyon 628 bin kadına karşılık 5 milyon 520 bin erkek bulunuyor.
Kavalalı M.Ali Paşa'nın heykeli
TÜRKLERİ BEKLİYORLAR
Kavala, 80 bin nüfusuyla Türk turistleri bekliyor. Mübadele sırasında Türkiye'den giden on binlerce Rum'un yerleştiği Kavala'nın Valisi Theodoros Kalliontzis (solda), "Şehrimize en çok Türkiye, İngiltere ve Almanya'dan turist geliyor. Otel fiyatları 20 ile 360 euro arasında değişiyor. Yatak kapasitemiz 30 bin. Türk turist, en çok para harcayan kesimi oluşturuyor. Bir haftalık tatilde kişi başı 700 euro harcıyorlar. 2010 yılında Türk turist sayısını iki katına çıkarmayı hedefliyoruz" diyor.
TRABZON'DAN KAVALA'YA
Gezdiğimiz kasaba ve köylerde mübadele ile özellikle Karadeniz'den gelen Rumlarla karşılaşıyoruz. Halkının tamamı Trabzon'dan göç eden ve adı Türkçe Maçka, Yunan dilinde ise Hdrtokop olan köyün 98 yaşındaki en yaşlısı olan Mihalis Eftihimiadis, mübadele zamanında 10 yaşındayken Yunanistan'a gelmiş. Bizleri karşılamak için köyün kahvehanesinde toplanan köy halkından İoannis Halkidis kemençe çalarak ve İsaak Tilikidis ise Türkçe ve Rumca şarkılar söyleyerek kısa bir konser verdiler.