Bu yazımızda SGK denetimleri gibi önemli bir konuyu 30 yıla varan SGK Başmüfettişlik tecrübemle kaleme aldım. Hepimiz biliyoruz ki, Sosyal Güvenlik Kurumu, ülkemizde vatandaşların sosyal güvenliklerini eksiksiz sağlamak, haklarını korumak, sigorta primlerini takip etmek, sosyal güvenlik suistimallerini bertaraf ederek sistemin düzgün işlemesini sağlamak amacıyla denetimler yapıyor.
Bu denetimler, işverenler, sigortalılar ve iş yeri sahipleri için hayati öneme sahip. Ama bazen, bilinçsizlikten veya başka sebeplerden dolayı bu denetimlere engel olunabiliyor. Peki, 2025 yılında böyle bir durumda ne olur? Hangi cezalar devreye girer, nasıl uygulanır ve denetim sırasında nelere dikkat etmeliyiz? Gelin, samimi bir şekilde adım adım konuşalım.
Tüm vatandaşlarımızın sosyal güvenliğinin sağlanması görev ve sorumluluğu Sosyal Güvenlik Kurumu’na aittir. SGK hâlen vatandaşlara doğumundan ölüme kadar, hatta ölümünden sonra da hak sahiplerine sağlık, sigorta ve sosyal yardım alanlarında çok sayıda hizmet ifa etmektedir. Belirtilen görevlerin yerine getirilmesi, ulaşılamayan daha doğrusu SGK’ya bildirilmeyen ya da eksik bildirilen kişilerin Kurum hizmetlerinden faydalandırılması ve diğer yasal nedenlerle SGK Müfettiş ve Denetmenleri iş yeri ve çalışanlar bazında çeşitli denetimler gerçekleştirmektedir.
SGK kademeli denetim uygulamaktadır. Bu sene bir yandan SGK müfettişleri diğer yandan SGK denetmenleri teftiş, kontrol ve denetimleri hızlandırdı. Denetimlerde sadece işverenlere ceza kesilmiyor aynı zamanda denetimlere mâni olan ya da herhangi bir şekilde zorluk çıkaran herkese münhasıran idari para cezası verilmektedir. Sadece sigortasız çalışanlara bakılmıyor. Eksik ücret ve prim günü bildirimi hâlinde de hem idari para cezası kesiliyor hem de devlet teşviklerinden mahrumiyet söz konusu olabiliyor.
SGK denetim elemanları genel olarak görevleriyle ilgili tüm resmî ve özel gerçek ve tüzel kişiler ile tüm kurum ve kuruluşlara ait her türlü kayıt ve belgeleri incelemek, ilgililerden bilgi istemek ve toplamak, mevzuat gereği tutulması zorunlu bulunan her türlü kayıt ve belgeleri iş yerinde veya teftişe elverişli gördüğü bir yerde teftiş etmek ve incelemek yetkilerine sahip bulunmaktadır. Diğer yandan;
Görevleri sırasında gerekli gördükleri kimselerin, yazılı ifadelerine başvurmak,
Görevlerinin yürütülmesi sırasında, sigortalıların hayatına, iş sağlığı ve güvenliğine, dinlenmesine ve çalışmasına uygun olup olmadığının tespitine yönelik olarak, iş yerleri ve tüm eklentilerini her zaman görmek, araştırmak ve incelemek,
İş yerlerindeki iş sağlığı ve iş güvenliğine aykırı durumları belirlemek ile mevzuatta sayılan çok sayıda diğer kanuni yetkilere sahip bulunmaktadırlar.
SGK mevzuatında “SGK’nın denetim elemanlarının inceleme ve soruşturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında işverenler, sigortalılar, iş yeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler görevlerini yapmasına engel olamayacakları yönünde hükümler bulunmaktadır. Ayrıca engel olanlar hakkında eylemleri başka bir suç oluştursa dahi, asgari ücretin 5 katı tutarında idari para cezası uygulanması, görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit kullanılması hâlinde bu cezaların iki katı tutarında artırılmasının yanı sıra TCK’ya göre yaptırımlar uygulanması öngörülmüştür. Bu hükümler gereğince SGK’nın denetim ve kontrolle görevlendirilmiş müfettiş ve denetmenlerin görevlerini yapmalarına engel olanlar hakkında 130.027,50 TL tutarında idari para cezası uygulanacaktır.
Diğer yandan söz konusu engelleme cebir ve tehdit içermesi hâlinde ise 260.000 TL’yi aşkın idari para cezası uygulanmaktadır. Bu cezalar asgari ücret arttıkça katlanmaktadır. Ayrıca bu idari para cezasının yanı sıra Türk Ceza Kanunu’nun görevi yaptırmamak için direnme başlıklı 265. maddesine göre işlem yapılacaktır. Bu da 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası anlamına gelmektedir.
SGK müfettiş ve denetmenlerin görevlerini yapmalarına engel olan sadece işveren ve temsilcilerine değil aynı zamanda çalışanlar ile diğer kişiler hakkında da bu cezalar uygulanabilir. Burada önemli olan denetimi engelleyen ya da SGK müfettişi/denetmenine karşı güç kullanan veya tehdit eden şahıs esas alınmaktadır. Şahsın işçi, işveren olmasının bir önemi yoktur. Birden fazla kişi bu suçu işlemiş ise her birine ayrı ayrı bu cezaların uygulanması gerekecektir.
İsa Karakaş'ın önceki yazıları...