Tamamlayıcı emeklilikte "Torba Kanun" çıkmazı!

A -
A +

Ülkemizin ekonomik yol haritası Orta Vadeli Plan (OVP) ile Cumhurbaşkanlığı Programlarıyla şekilleniyor.

 

Söz konusu plan ve programlarda öngörülen emeklilik reformu TES (Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi) bir türlü start alamıyor.

 

2023'te Resmî Gazete'de yayınlanan planda, Otomatik Katılım Sistemi (OKS) işveren katkısıyla ikinci basamak emekliliğe evrilerek TES'i doğuracaktı-hedef 2024 sonbaharı. Ama hoop! Bir yıl dolmadan plan revize edildi ve tarih 2025 son çeyreğine kaydı. Yani, 31 Aralık 2025'e kadar kanun çıkmazsa, yine ertelenme kokusu var. Nitekim geçtiğimiz ay yayımlanan 2026 yılı Cumhurbaşkanlığı Programında yeniden “OKS’nin işveren katkısını da içeren ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi kurulacaktır” şeklide yer alan hedef TES’in 2026 yılına ertelendiğini gösteriyor

 

Peki, bu sistem nelere takılıyor? Yürürlüğe konabilecek mi?

 

Hadi masaya yatıralım.

 

 

TES’LE HEDEFLENEN TASARRUF DEVRİMİ Mİ, YOKSA HAYAL Mİ?

 

 

Hükûmet, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemiyle ekonomiyi kurtaracak bir "tasarruf can simidi" atmayı umuyor. Ama gerçekler o kadar parlak mı? Gelin, istihdam üzerindeki maliyetlere ve tarafların tutumlarına bakalım- ve neden bu rüyanın suya düşme ihtimalinin yüksek olduğunu görelim.

 

Ülkemizdeki tasarruf oranları maalesef istenen düzeyde değil. Gelişmiş ülkelerle kıyaslayınca durum iç açıcı değil: ABD, İsviçre, İngiltere, Hollanda, Japonya, Kanada, Avustralya gibi devlerde emeklilik fonları trilyon dolarları bulmuş.

 

Bizde ise birikim oranları yerlerde sürünüyor-herkesin cebinde "gelecek kaygısı" var. Bu saiklerden hareketle hükûmet TES ile çalışanların, işverenlerin ve devletin üçlü katılımlarıyla oluşturulacak sistemle tasarrufların artırılarak kaynak sorunun çözülmesi ve uzun vadeli yatırımların artırılması dolayısıyla ekonomik istikrarın sağlanması hedeflemektedir.

 

OVP’ye ve 2026 yılı Cumhurbaşkanlığı Programına bakıldığında Otomatik Katılım Sisteminin (OKS) sosyal güvenlik yerine tasarruf bölümünde yer aldığı görülmektedir.

 

 OVP’de uzun vadeli tasarrufların artırılması bakımından önemli olan bireysel emeklilik ve otomatik katılım sistemini geliştirici düzenlemeler hayata geçirilecektir. Denilmektedir.

 

OVP/Orta Vadeli Programda hâlen uygulanmakta olan OKS/Otomatik Katılım Sisteminin işverenlerin de katkısı ile 2. basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulması öngörülmektedir. Bu düzenlemeler ise genel hatlarıyla aşağıdaki şekilde öngörülmektedir;          

  • Otomatik Katılım Sistemi (OKS)’nin işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulacaktır.

  • Bireysel Emeklilik Sistemi (BES)’ndeki standart emeklilik yatırım fonları, katılımcıların birikimleri için daha fazla katma değer üretecek şekilde yeniden tasarlanacaktır.

  • OKS katılımcılarına BES’te yer alan emeklilik fonlarına erişim imkânı tanınacak, kesintilerin sadeleştirilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılacak.

 

“TORBA KANUN”LA İŞVERENLERİN TES’E İKNASI İMKÂNSIZ OLDU!

 

 

Hükûmetin son 22 yıldaki plan program ve hedefleri incelendiğinde; işçi ve işverenlere ilave yük getirmeden kıdem tazminatının sosyal taraflarının uzlaşmasıyla fona dolayısıyla TES’e entegre edilmesinin hedeflendiği görülecektir.

 

Zira 2003 yılında yürürlüğe konan İş Kanunu’nda zaten fon düzenlemesi öngörülüyor. 2003 yılından günümüze kadar çok sayıda taslak çalışma da yapılmıştır. Ancak bu çalışmalar her defasında işçi kesiminin sert tepkisine sebep olmuştur. Zira işçilerin haklı kuşkuları var. Üstelik çalışanların yarısından fazlası asgari ücretle (hatta yakınında) geçiniyor. Asgari ücret açlık sınırının altında kalırken, mevcut %15 prim yüküne %3'lük bir ekleme mi? "Bir kuruş bile fazla yok, nefes alamıyoruz!" diyorlar-ve haklılar.

 

İşveren cephesi de boş durmuyor. Eskiden fona hevesliydiler, ama son yıllarda enflasyon canavarı, yüksek faizler, döviz dalgalanmaları ve artan istihdam maliyetleri rekabet gücünü eritti. TES'e aylık ekstra prim? "Asla!" diyorlar.

 

Neden mi? SGK ve işsizlik primleri zaten %37,75'te-"Bu bile fazla!" diyorlar. Dahası var: Meclis'teki ‘Torba Kanun'la primler %1 puan artıp %38,75'e fırlayacak.

 

İşveren teşvikleri de eksiltiliyor: Genel %5 indirim, imalat dışı sektörlerde %4'e indi; ‘Torba'yla %2'ye inecek. İstihdam maliyeti kabarıyor, TES'in ilave primi ise bardağı taşıran son damla gibi görülüyor. Tepkiler artıyor!

 

Özetle: Ne işçi razı, ne patron. Ufukta uzlaşma yok. Hükûmet de biliyor.

 

Sonuç? TES, ne 2025’in son çeyreğinde ne de 2026'da yürürlüğe girebilir. Erteleme zinciri uzuyor, tasarruf devrimi ise... Hayal mi kalıyor?

 

TES Emekliliği için ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyoruz…

 

 

 

İsa Karakaş'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.