2023 yılı çok sıkıntılı geçti!

A -
A +

Denilebilir ki hangi yıl sıkıntılı geçmedi? Soru haklıdır, ama gene de geçmiş senelere kıyasladığımızda, yüzyılın felaketi 2023’te yaşandı! Katliam ve soykırım bakımından da yüzyılların vahşeti 2023’te oldu.

 

 

 

Bitmesine sadece bir gün kalan 2023 yılının, daha bir ay ve bir haftası takvim yaprağından düşmüşken, Kahramanmaraş depremleri meydana geldi… Tabii afet olarak, “yüzyılın felaketi” diye nitelendirildi. Fazla söze hacet yok; elli küsur bin ölü, yüz küsur bin yaralı ve yüz küsur milyar dolar maddi hasar… 13 vilayetimizi sarsan felaketin boyutları o kadar korkunçtu ki, ancak YÜZYILIN FELAKETİ olarak özetlenebilirdi. Allah beterinden saklasın! Her senenin sonunda âdet olduğu üzere, o yılın değişik yönlerden değerlendirilmesi yapılır. Herkes kendi zaviyesinden bakar ve kendine göre referans noktaları alır. Genellikle siyasi, iktisadi ve içtimai bakımdan, toplumu etkileyen olaylar hatırlatılır. Ama herkes kendi penceresinden bakarak analizler yapar. Yaşanan yaşanmıştır ve fakat olanlardan da bir ders çıkarmak gerekir değil mi? Bu dersi çıkarmakta ne kadar ciddi ve tutarlı olursak, gelecek yıllar için belki daha hazırlıklı ve dayanıklı olabiliriz. Mesela her depremden sonra, yayın organları çok yoğun programlar yapar. Bilim adamları da aynı yoğunluk içinde seslerini duyurmaya, ilgili ve yetkilileri ve tabii toplumun bütününü uyarmaya çalışır, tavsiyelerde bulunurlar. Fakat belli bir müddet sonra, tartışmaların dozu, harareti düşer. Hep olduğu gibi yavaş yavaş unutulmaya yüz tutar! İşte tam burada, olanlardan ders çıkarma becerisi başlar. Ara ara küçük sarsıntılar vukua geldikçe, jeologlar yine ekranlara çıkar ve geçmişte söylediklerini hatırlatarak ikazlarını tekrarlar…
Şüphesiz gündemi dolduran başka çok önemli meseleler de var… Mesela tam kırk seneden beri, terör ve güvenlik meselelerini konuşuyor, tartışıyoruz. Son birkaç yıldır, ülkemiz sınırları içinde terörist eylem yapma kapasitesini kaybeden bölücü örgüt, Irak ve Suriye coğrafyasında yuvalanarak, küresel güçlerin destek ve teşvikleriyle ulusal güvenliğimizi hedef alıyor. Yıl boyunca, bölücü hainlere karşı son derece başarılı operasyonlar yapan güvenlik ve istihbarat güçlerimiz, teröristleri girdikleri inlerinden kafasını çıkaramayacak duruma getirdi. Ne yazık ki, bir hafta önce hava şartlarının da etkisiyle bir saldırı gerçekleştirdiler. 12 kahraman askerimiz şehit düştü. Teröristlere anında gerekli ceza kesildi. Şüphesiz kesilmeye de devam edecek. Lakin 2023 tam biterken şehitlerimizin acısı yüreğimizi yaktı…

 

Beşerî felaket olarak yüreklerimizi dağlayan çok daha büyük bir facia, Gazze’de cereyan ediyor. Tam 85 gündür, Gazze’de insanlık tarihinin en korkunç katliam ve soykırımlarından biri yaşanıyor. Aslında İsrail terör devletinin kurulduğu günden beri yani tam yetmiş beş yıldan beri Filistin Halkı, daimî bir etnik temizlik ve soykırıma maruz kalmış durumda!.. Hâl böyle iken, Filistinliler hesabına, sadece 2023’ün son üç ayı değil, yetmiş beş senenin tamamı zindandan farksız. Çünkü Filistinliler, istisnasız her gün Siyonist Yahudilerin zulmüne uğruyor. Zulüm diye özetliyoruz, ama insan havsalasına sığmayacak zulümlerin her türlüsü uygulanıyor. Böyle bir canavarlık ne görüldü ne işitildi. Heyhat, daha vahimi de, dünyanın bu vahşete sessiz kalması!..

 

Bir hususu tekrar tekrar kayıtlara geçirelim; Bu vahşetin aslî faili, hiç tereddütsüz ABD’dir. Gazze toprağı, Amerika’nın korkunç silahlarıyla yaşanmaz hâle getiriliyor. İsrail’in bunca pervasızlığı, dünyayı takmayan küstahlığı tamamen ABD’nin küresel gücünden kaynaklanıyor. Amerika 20 ve 21. Yüzyılın en zalim gücü olarak tarihe geçmiştir. Bakınız, İkinci Dünya Harbinde hayatını kaybeden insan sayısı altmış milyondur. ABD, Kuzey Amerika’da yaşayan yerlilerden bu kadar insanı soykırımla yok etti… II. Büyük Harbin sonunda, çağın en korkunç silahı olan atom bombasıyla yüz binlerce Japon’u öldürmekle kalmadı. Vietnam’da bütün ormanları napalm bombalarıyla yaktı. En az iki milyon Vietnamlı öldü… Amerika aynı vahşeti, Afganistan’da, Irak’ta ve daha pek çok ülkede tekrarladı. Hâlen birçok yerde de vekâlet savaşlarıyla bunu yapıyor. Tıpkı Ukrayna ve Sudan’da yaptığı gibi… Evet, bu dünyada ABD gibi şer güçler oldukça, savaşların sonu gelmez, sadece coğrafi konumları değişir.

 

Emperyalist güçler savaşları öyle kurguluyorlar ki, on yıllarca bitmiyor. Neredeyse yüz yıldır devam eden savaş ve iç çatışmalar var. Filistin böyledir. Keşmir böyledir. İngilizlerin sömürge olarak yönettiği her yerde, asırlık problemler vardır. Ezcümle, Sudan daha bağımsızlığına kavuşamadan topraklarında yeşertilen fitne sebebiyle, yarım asırlık iç çatışmalardan sonra ikiye bölündü. Şimdi bir kere daha bölünme tehlikesiyle yüz yüze. Çünkü ABD, Afganistan, Irak, Suriye ve Sudan’ı emperyalist politikaları için hedefe koydu. Bunu kim söylüyor? ABD’nin NATO eski Başkomutanlarından, E. Orgeneral Wesley Clark bizzat ifşa ediyor… Oğul Bush’un yardımcısı Dick Cheney, Savunma Bakanı Rumsfeld, Onun yardımcısı Wolfowitz vb. çete üyeleri, gücü ele geçirerek dünyanın her tarafında siyasi darbeler yaptırdı… Yıl 2001 olmuş, 2023 olmuş hiç fark etmiyor!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.