2024 de iyi başlamadı!..

A -
A +
2.1.2024
Zaman kesintisiz olarak akıp gidiyor… Aylar ve yıllar, insanoğlunun kendini programlamaya çalıştığı vakit dilimleridir. Tabii onlar da çok çabuk geçiyor! Hızlı ceylan ile yavaş kaplumbağanın ömrünü nasıl kıyaslayalım?
 
 
2023’te yaşananlar zaten 2024’ün de hiç rahat olamayacağını haber veriyordu… Evet, cumartesi günkü (30 Aralık) yazımızın başlığını şöyle koymuştuk: 2023 sıkıntılı geçti… Maalesef 2024 de iyi başlamadı ki! Zaman kesintisiz olarak akıp gidiyor. Aylar ve yıllar insanoğlunun kendini programlamaya çalıştığı vakit dilimleridir. En hızlı aslandan daha hızlı koşmak zorunda olan ceylan ile acelesi olmayan kaplumbağanın vakit anlayışını nasıl kıyaslayalım? Veyahut oğluna bisküvi almak için bakkala giden, dönüşte yavrusunun cansız bedeni ile karşılaşan Filistinli baba için, ay ve yıl kavramı ne ifade edebilir? İnsan ömrü dediğimiz, çocukluk ile ihtiyarlık arasına sıkışmış dert ve üzüntüler yumağı değil mi? Dertler, üzüntüler, endişeler! İnsanoğlu, bu yüklere takati nispetinde katlanmaya, dayanmaya çalışır… Kiminin ömrü dayanır, kiminin dayanamaz biter. Hiç hesapta olmayan hadiseler, ummadık zamanda her şeyi altüst eder!.. Kahramanmaraş depremlerinin yüreğimize saldığı korku, yıl boyunca devam etti. Ve aralık ayının son haftasında, Malatya, Çankırı, Elâzığ, Hakkâri’de peş peşe vukua gelen sarsıntılarla endişelerimiz arttı. Cenab-ı Hak, memleketimizi her türlü semavi ve arazi felaketlerden muhafaza eylesin...
 
Japonya, 2024’e büyük depremle girdi. Bir buçuk saat içinde, büyüklüğü 5 ila 7,6 arasında değişen dokuz sarsıntı yaşadı. İshikawa eyaleti sakinleri tsunami konusunda ikaz edildi. Vatandaşların güvenli bölgelere tahliyesi istendi. Depreme en hazırlıklı ülkelerin başında gelen Japonya, 2011 yılı martında, Honşu Adası yakınlarında, okyanusun 24 km derinliğinde meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem sonrası meydana gelen tsunami sebebiyle, büyük felaket yaşamıştı. En az 15 bin kişinin hayatını kaybettiği afette, Japonya bir de büyük nükleer kaza yaşamıştı. Dünyanın en büyük nükleer santrallerinden biri (4.7 GW gücünde) olan Fukuşima, kıyıya vuran on beş metre yüksekliğindeki dalgalar sebebiyle suya gömülmüştü… Aradan geçen 13 yıllık süreye rağmen, Japonya bu devre dışı kalan santraldeki sızıntı tehlikesini bertaraf edemedi…
 
2024 yılı sadece tabii afetler yönünden değil, uluslararası güvensizlik ve çatışmalar bakımından da çok sıkıntılı başladı. Geçmişten devralınan bagaj, ağırlaşarak devam edecek gibi duruyor. Gazze’de 7 Ekim’den beri devam eden İsrail saldırılarının vardığı nokta, tek kelime ile insanlığın bittiği yer. Ve bu gidişle belanın dünyanın başka yerlerine de sıçraması kaçınılmaz görünüyor. İsrail’in Gazze’deki soykırımına tepki olarak, bu ülkeye ait gemileri hedef alan, Husilerle ABD arasında yılın ilk çatışması oldu bile. Kızıldeniz’de Husilere ait üç sürat botunu batıran ve personelini de öldüren ABD, Yemen ile savaş durumuna gelmiş bulunuyor. Diğer taraftan Lübnan’ı ha bire tehdit eden İsrail, ABD’nin yanında Yemen ile de savaşma tehditlerinde bulunuyor… Amerika, Kızıldeniz güvenliği için başka ülkelerle birlikte bir koalisyon kurmaya çalışıyor, lakin şimdilik işler beklediği gibi gitmiyor. Çünkü koalisyona katılması istenen ülkeler, savaş ortamından uzak kalmak istiyor. Bu arada İran konusunda da, ABD ve İsrail’in ikili atraksiyonları devam ediyor. Son olarak Suriye topraklarında öldürülen üst seviyedeki bir düzine İranlı subayın intikamı konusunda, İran’ın tehditleri devam ediyor.
 
Daha önceki saldırıları bir şekilde, isabet derecesi tartışmalı uzaktan füze atışlarıyla geçiştiren İran’ın bu defa ne yapacağı merak ediliyor. Hem İsrail hem Amerika’ya vaki saldırılar için nasıl bir karşılık vereceği, gelecekteki yansımalar bakımından da önem taşıyor. Kızıldeniz’deki son gelişmeler üzerine, Husi yetkilileri İran tarafıyla derhal temasa geçerek, ABD’ye reaksiyon verme konusunda istişarede bulundu. İran, muhtemelen Husiler üzerinden bir karşılık verme yoluna gidebilir…
Diğer taraftan, Ukrayna Savaşı iki yılını doldurmak üzere ve hâlâ daha tam olarak hangi istikamete gireceği belli değil. ABD ve AB’nin bütün desteğine rağmen, Ukrayna beklenen ilerlemeyi kaydedemedi.
 
Gazze hadisesi ile birlikte yardımlar azalınca, Rusya hatlarını tahkim etme fırsatı buldu ve savaşın neticesi bakımından avantajlı duruma geçti… ABD ve AB’nin Rusya’yı zayıflatma ve yıpratma konusunda yaptığı hesaplar pek tutmadı. Bu da özellikle ABD’nin arkasında hizalanan Avrupa ülkelerini çok düşündürüyor. Orta Doğu ve Kafkaslarda, durum bu şekilde gergin kalmaya devam ederken, Asya-Pasifik bölgesinde de her geçen gün gerilen Çin-ABD ilişkilerinin, 2024’te daha da tırmanma gösterebileceği değerlendiriliyor. Dünya barışı için en büyük tehlike olarak kabul edilen, ABD-Çin arasındaki bir çatışmanın, ne gibi sonuçlara yol açabileceği üzerinde kafa yoranlar, birbirinden daha korkunç tahminler yürütüyor. Çin hâlihazırda, ABD’ye nazaran daha esnek bir politika izliyorsa da, esas hedeflerinden taviz vermeyeceğini de her adımda ihsas ediyor. Bakalım 2024’te daha neler olacak?..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.