Adaylar meydanı ısıtırken…

Mahallî seçimlere 82 gün kaldı. Siyasi partiler adaylarını açıklamaya devam ediyor. İyi Parti ilk önce ve peyderpey göstermeye başladı. Ancak epeyce üye kaybı da yaşadı. CHP içinde ise ciddi bir çekişme var…

 

 

 

 

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, mahallî seçimlerin bir nevi kilidi mesabesinde… İstanbul’u kazanan, siyasi denklemde daha pek çok şey kazanmış olur. Kaybetmenin telafisi yok!.. O yüzdendir ki, 29 Büyükşehir ve 51 İlin Belediye Başkanlığı (Ankara ve İzmir’i hariç tutarsak), genelin içinde İstanbul kadar hatta ve hatta İstanbul’un ilçeleri kadar, gündemi işgal etmiyor. İstanbul Belediye Seçimleri beş yıldan beri hiç gündemden düşmedi. 28 Mayıs’tan bugüne kadar aralıksız olarak, İstanbul seçimleri gündemi meşgul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan hemen her etkinlikte sözü bir şekilde İstanbul seçimlerine getirdi. Nihayet ana sloganı “YENİDEN İSTANBUL” olarak ortaya koydu. İstanbul’da isteyen her siyasi parti aday çıkarabilir elbette. Ama yarış Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu arasında geçecek. Yarışın kıran kırana geçeceğini tekrar tekrar belirtmeye gerek var mı? 2019’daki seçimlerin hikâyesi malum… Stratejik ve taktik hatalar sebebiyle, AK Parti 20 küsur seneden beri yönettiği, çok büyük hizmetler de gerçekleştirdiği İstanbul’u kaybetti. Evet, bu hususun altını bir kere daha kalın çizgi ile çizelim. 2019’u CHP’nin kazanmasından ziyade, AK Parti yaptığı yanlışlar sebebiyle kaybetti. Buna rağmen, yarış başa baş olmuştu. Aradaki fark 13 bin oy civarındaydı. Şayet ikinci defa bütün sandıklarda sayım olsaydı belki de kaybetmeyecekti… Her neyse olan oldu!

 

Ancak 2019’a göre, İmamoğlu cephesinde epeyce değişim söz konusu. Parti Kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu’nu saf dışı bırakma konusunda hayli önemli rol oynayan İmamoğlu, hâlen Özgür Özel ile aralarında var olduğu söylenen çekişmeler sebebiyle, teşkilat ve tabandan yeteri kadar destek görecek mi? 2019’da ortalama yüzde 10 oyu olan İyi Parti, CHP’yi desteklemişti. Bu seçimde artık İyi Parti desteği yok. Bu yüzde onluk oydan ne kadarı partisi hilafına, CHP adayını destekler acaba? Keza geçen seçimde HDP aday çıkarmamıştı. Ve oylarının en az yüzde altılık kısmı blok hâlinde CHP’ye gitmişti… Bu defa nasıl olacak? Şayet DEM Parti aday çıkarırsa, İmamoğlu’nun şansı bayağı zayıflar. Zira CHP’nin oy oranı yüzde 23-24’lerde dolaşıyor. Buna karşılık AK Parti oyları yüzde 34 -36 mesabesinde. Tabii bu oranlar oynayabilir. Seçimlere yakın zamanda yapılacak kamuoyu araştırmaları daha iyi fikir verebilir.

 

Özetle CHP, 2019’daki Millet İttifakı desteğinin çoğunu yitirmiş durumda. Bir de adayların profili meselesi var. Ekrem İmamoğlu, son beş yılda İstanbul’a ne oranda hizmet üretebildi acaba? Bunun irdelemesi çok ciddi şekilde yapılacaktır her hâlde. Yani beş yıllık karne çok önemli. Sadece Deprem Bütçesinde yaptığı azaltma bile, tek başına büyük bir eksi puan… 2023’te Bütçeye oranla kentsel dönüşüm için ayırdığı pay sadece 1,59. Oysa İstanbul’un en büyük meselesi kentsel dönüşüm... Yani depreme hazırlık! İBB’nin borcu dört katı artmış olmasına rağmen, hatırı sayılır bir icraatın olmaması, herhâlde reaksiyon görecektir. Buna karşılık Murat Kurum’un geçmişte hem Emlak İnşaat Genel Müdürlüğü hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı görevinde iken ortaya koyduğu büyük başarılar var. 365 bin sosyal konut, 46 bin afet konutu inşa etti. Şehircilik açısından da iyi bir karnesi var. Mesela 45 vilayette 80 tarihî meydanı yeniden düzenledi. 484 Millet Bahçesi yaptı. Kurum yaptığı ilk açıklamalarda, İstanbul’un ana meseleleri olarak Trafik, Deprem ve Hava kirliliğini belirlediklerini ifade etti. Bu konuda çok önemli projeleri hayata geçirmek üzere İstanbulluların oylarına talip olacak…

 

Ocak ayının 15’ine kadar, partiler büyük oranda aday belirleme işlemini tamamlamış olacak. Bu arada Ankara, İzmir, Antalya, Adana ve Mersin gibi büyükşehirlerin adayları da kesinleşmiş olacak. AK Parti ve MHP, otuz büyük şehir ve 44 il olmak üzere 74 vilayette iş birliği yapmaya karar verdi. Bunun manası şu: Cumhur İttifakı geçen döneme nazaran daha geniş bir ortaklıkta anlaşmaya varmış bulunuyor. Bu arada bazı partilerle çeşitli seviyede iş birliği yapılması için görüşmeler devam ediyor. Bunların hepsi Cumhur İttifakı’nın elini güçlendiren hususlar. Fakat şu noktayı hiç göz ardı etmemek gerekiyor: 31 Mart seçimleri hiç kimse için çantada keklik değil. Özellikle büyükşehirlerde, İstanbul bahsinde işaret ettiğimiz üzere, seçimlerin hayli çekişmeli geçeceği kesin. Adaylarla parti teşkilatları arasındaki destek ve dayanışma seviyesi çok kritik. Tabiatıyla ortaya konacak projeler seçmenin dikkatini çekmeli. Seçmen yapılan ve yapılacak olan hizmete bakar… Bu açıdan tekrar aday gösterilen mevcut belediye başkanlarının işi biraz daha zor. Çünkü beş yıllık karnelerinde iyi notlar olmak zorunda. Aksi hâlde seçmen neden kendilerini tekrar seçsin ki?