Rusya’dan İsrail’e sert tepki…

Sesli Dinle
A -
A +

7 Ekim’den beri, Filistin meselesinde genel olarak ortadan mesajlar veren Rusya, Gazze’deki durumun giderek felakete dönüşmesi üzerine, üslubunu sertleştirmeye başladı. Şüphesiz, Rusya’nın Filistin konusundaki duruşu çok önemli ve alacağı tavır, dengeleri derinden etkileyecek nitelikte. Özellikle ABD ve AB’nin blok hâlinde ve sınırsız biçimde, İsrail’e verdiği destek karşısında, Rusya’nın ağırlık koyması önemli. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova’nın açıklamaları bu konuda önümüzdeki dönemle ilgili bazı ipuçları veriyor. Zaharova, düzenlediği haftalık basın toplantısında, AA muhabirinin, "İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin, Mısır'ın Sina Yarımadası'na nakledilmesini öngören bir savaş önerisi hazırlaması" ile ilgili sorusunu cevaplandırırken, Mısır'ın buna sert tepki verdiğini hatırlatarak, bu tür tekliflerin "kışkırtıcı" olduğuna dikkat çekti. Zaharova’nın söyledikleri oldukça dikkat çekici:

 

"Biz de bu tür kışkırtıcı açıklamaların radikal yönelimi ve karşılıklı sertleşme seviyesinin yükselmesini teşvik ettiğini, çatışmaların uzamasını kışkırttığını düşünüyoruz. Bu tür planların gerçekleştirilmesi durumunda, insanların yerinden edilmesi, felakete yol açacak ve bölgedeki durumu daha da kötüleştirecek. Bunun, hem Filistinliler hem İsrailliler hem de tüm bölge için yıkıcı sonuçları olacak.”

 

Bu arada yeri gelmişken işaret edelim: Gazze sakinlerinin Sina Yarımadasına ve Ürdün’e sürülmesi konusunda en keskin ve sivri yorumu Mısırlı TV sunucusu Basseem Yusuf seslendiriyor: “Avrupa’da 44 ülke var. Neden İsrail’i almıyorlar? ABD’nin 50 eyaleti var. Neden Florida’yı İsrail’e vermiyor?”

 

Tabii Zaharova daha diplomatik konuşuyor: “Tarihî topraklarda Yahudi devletini yeniden canlandırma fikrinin sahibi olarak kendilerini görenlerden, Filistin halkının kendi topraklarından sürgün edilmesine yönelik önerileri duymak gariptir." Zaharova, "Filistin ile İsrail arasındaki meselenin, İsrail ile barış ve güvenlik içinde yaşayan, başkenti Doğu Kudüs olan 1967'deki sınırlar içinde Bağımsız Filistin Devletinin oluşturulmasını öngören kabul görmüş uluslararası temelde çözülmesinden yana olduklarını" söyleyerek Rusya’nın tutumunu özetliyor.

Diğer taraftan, Rusya’nın BM’deki Daimî Temsilcisi ise çok daha keskin ve gerçekleri yalın şekilde dile getiren sözler söylüyor. BM’nin Filistin konulu özel oturumunda konuşan Rusya Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi Vasily Nebenzya, İsrail'i sert bir dille eleştirdi ve “İsrail'in işgalci bir güç olarak meşru müdafaa hakkı yoktur” dedi. Bize göre meselenin püf noktası burası. Zira Batı her zamanki gibi “İsrail’in kendini savunma hakkı olduğu” nakaratını tekrarlıyor!.. Velakin kimse İsrail’in nerede, hangi topraklarda saldırıya uğradığını veya hangi hak ve gerekçe ile Filistin topraklarını işgal ve ilhak ettiğini sormuyor. Şunu unutmayalım: İsrail işgal ettiği topraklardan çekilmedikçe her zaman toprak sahiplerinin saldırısına uğramaktan kurtulamayacaktır… Filistin konusunda defalarca acil toplanan BM Güvenlik Konseyi, beş daimî üyenin karşılıklı restleşmesi sebebiyle herhangi bir karar alamıyor. Böylece BMGK resmen paralize olmuş durumda… Rusya Daimî Temsilcisi Nebenzya, işte bu mefluç kuruluşta yaptığı konuşmada; çatışmaların durması gerektiğini söyleyerek, “Öncelikle akan kanın durdurulması, krizin tüm bölgeye yayılmasının önlenmesi gerekiyor. Aksi takdirde çatışmalar hiçbir zaman durdurulamaz” dedi. Gazze’deki sivil alanları vuran İsrail’i eleştiren Nebenzya, “Gazze’de büyük hastanelerin, sivil yerleşim yerlerinin vurulduğu, büyük yıkımların olduğu, binlerce çocuğun öldürüldüğü, abluka altındaki sivil halkın acı çektiği bir durum yaşanıyor. ABD ve müttefiklerinin söylediği şey, sadece İsrail’in sözde meşru müdafaa hakkını savunduğu” şeklinde konuştu. Uluslararası Mahkemenin 2004 yılındaki kararının tavsiye niteliğinde olduğunu vurgulayan Nebenzya, “Bu karara göre İsrail'in işgalci bir güç olarak böyle bir hakkı yoktur” açıklamasını yaptı. Uluslararası Adalet Divanı, 2004'teki bir danışma görüşünde, İsrail'in Filistin'de işgal ettiği topraklarda inşa ettiği duvarın uluslararası hukuka uygun olmadığını kabul etmişti. Mahkemenin tavsiye niteliğindeki kararı, 15 yargıçtan 14’ü tarafından kabul edilmişti...

 

Evet, 75 senelik ihtilafın çözümü için bugüne kadar tespit edilebilmiş en temel ve doğru formül, BM’nin 242 sayılı kararının hayata geçirilmesidir… 22 Kasım 1967 tarihli bu kararın özü şudur: “İsrail’in altı gün savaşında (Haziran 1967) işgal ettiği bütün topraklardan çekilmesi ve Bölgedeki tüm devletlerin güvenli ve tanınmış sınırlar dâhilinde var olma hakkına saygı duyulması." Bunun dışında Filistin Meselesi için gündeme getirilen veya getirilmeye çalışılan bütün teklifler, formüller asla gerçekçi değildir. Netice vermesi mümkün değildir. İsrail ve onu arkalayan küresel güçler, bu hakikate rağmen; sırf Siyonistlere zaman kazandırmak ve fiilî durumu zorla kabul ettirmek için, suni ve absürt tekliflerle meşgul ediyorlar. Yetmiş beş yıldır oynanan oyun budur. Artık bu kandırmacadan vazgeçilmeli ve gerçeklerle yüzleşmelidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Mehmet Kırıcı 4 Kasım 2023 12:28

Siyonistler zulmü ile gömülecek inşallah