'Gazi' şehrin 'Şahin' ilçesi kabuk değiştiriyor

A -
A +
Şahinbey Belediye Başkanı Ömer Can, iş adamlığından belediye başkanlığına uzanan başarı dolu hikayesini ve ilçedeki önemli çalışmalarını anlattı. Şahinbey Belediye Başkanı Ömer Can, çalışmalarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı kendilerine örnek aldıklarını söyledi. Alternatif Bakış'ta bu haftaki konuğum Şahinbey Belediye Başkanı Ömer Can oldu. Şahinbey, Gaziantep'in merkezinde yer alan ve adeta şehrin kalbi durumunda olan bir ilçe. Ancak buna rağmen uzun yıllar ciddi problemlerle boğuşmuş ve bu problemler ilçeyi olumsuz yönde etkilemiş. Bu durum, 2004 Yerel Seçimleri'ne kadar devam etmiş. Bu tarihte Şahinbey Belediye Başkanı olan Ömer Can, ilçede çok önemli işlere imza atmış. Öyle ki, bu başarılı çalışmaları gördükten sonra bu haftaki köşemde kendisini konuk etmek istedim. Başkan Ömer Can ile kısa sürede hayata geçirdiği projeleri, Gaziantep'in kültür ve tarihini, şehirle ilgili hedeflerini ve başarılı çalışmalarını konuştum. Kendisi de tüm içtenliğiyle sorularımı cevaplandırdı. Gaziantep'ten hem başarılı ve idealist bir başkan, hem de babacan bir insanla tanışmanın mutluluğu ile ayrılıyorum. Umarım sizler de sohbetimizden keyif alırsınız. O zaman buyrun sohbetimize... Para kazanmak hedefim değildi >> Başarılı bir iş adamlığının ardından siyasete girdiniz. Ancak ülkemizde iş adamlarımız genellikle siyasetten uzak duruyorlar. Sizi siyasete sokan neden ne oldu? Bir milletin ferdi olmak bazı sorumlulukları da beraberinde getiriyor. Ben de iş hayatında belli bir noktaya geldikten sonra ülkeme karşı ne yapıp ne yapmadığım konusunda kendimi sorgulamaya başladım ve sadece iş adamı olmanın, para kazanmanın ve servet sahibi olmanın hayatım açısından bir hedef olmadığını gördüm. İşte o yıllarda, yani 1997'li yıllarda aktif siyasete girmeye karar verdim. Almış olduğum bu karar doğrultusunda bir adım öne çıkarak, elimi taşın altına koyup, ülkeme ve insanlara birikimlerimle hizmet etmek istedim. İnşallah Cenab-ı Allah da bu hizmet yolculuğunda bizi utandırmaz ve halkımıza layık olduğu şekilde hizmetlerde bulunmaya devam ederiz. >> 2004 yılında koltuğa oturdunuz. O dönemde nasıl bir belediye devraldınız? Şahinbey, asıl Gaziantep'in olduğu bölgede kurulmuş bir ilçe. 2004 yılında göreve geldiğimizde; 30 yıl boyunca ihmal edilmiş, sit alanları ve daha önceki şartlarda oluşmuş sokakları ile bakımsız ve kötü bir ilçe ile karşılaştık. Hele son 15 yılı tamamı ile terk edilmiş bir ilçeydi Şahinbey. Tabii bunda 'vatandaşın her yaptığı doğrudur, ben yaparım olur' mantığı ile hareket eden belediyenin de büyük bir sorumluluğu var. Ancak biz göreve gelir gelmez bu düşünceyi tamamı ile ortadan kaldırdık ve Şahinbey'in geleceğe umutla bakışının hikayesini yazmaya başladık. Vatandaş korkuyordu >> Bugün ülkemizin en önemli şehirlerinden biri Gaziantep. Şahinbey de onun merkezinde yer alıyor. Yani Gaziantep'in kalbi durumunda... Sizin de söylemiş olduğunuz gibi Şahinbey, Gaziantep'in kalbi durumunda. 700 bin nüfusa sahip bir ilçe Şahinbey. Özellikle birçok iş yeri ve ticaret merkezi Şahinbey'de. Ancak biz göreve geldiğimizde Şahinbey'deki olumsuz tablo, ilçenin gelişimini de engelliyordu. Hatta sayın başbakanımıza başkanlığa aday olduğum dönemde Şahinbey'i anlatırken İstanbul'un Eminönü ilçesine benzeterek "Sayın Başbakanım benim ilçemde akşam saatlerine kadar insanlar birbirine değmemek için yoğun bir çaba sarf eder ancak akşam saatlerinde de kimse olmaz, insanlar korkarak geçer bu ilçeden" demiştim. Ancak bugün bu tablo tamamı ile değişti ve Şahinbey, Gaziantep'in en güzel ilçelerinden biri haline geldi. Sessiz çoğunluğa yöneldi >> Sizin diğer belediyelerden farklı olarak kent merkezinden değil de, geri kalmış bölgelerden başlayıp kent merkezine doğru giden bir hizmet anlayışınız söz konusu. Neden böyle bir strateji izliyorsunuz? Bu bir bakıştır, gözlemdir. Zaten yönetici olarak farkınızı ortaya koymak zorundasınız. Biz de ufku açık ve hadiselere geniş bir perspektiften bakarak hareket etmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar herkes önce merkezden başlamış ve gidebildiği kadar geri kalmış bölgelerimize gitmiş. Ama bu derinlik benim ilçemde hiçbir zaman 500 metreyi de geçememiş. Halbuki sessiz çoğunluğumuz orada. Bu insanları göz ardı etmeye kimsenin hakkı yok. Eğer siz bu bölgelere hizmet götürmezseniz bu insanların mutlu olmasını nasıl bekleyebilirsiniz ki. İşte biz de hizmet yolumuzu dıştan içe gelerek oluşturduk. Yıllardır hakları gasp ve ihmal edilen insanların haklarını verebildiğimiz kadar verelim istedik. Bu çalışmalar kapsamında bu bölgelerimizin parklarını, yollarını, hamamını, sağlık ocaklarını; taziye evlerini, muhtarlıklarını yaptık. Bu bölgelerdeki çalışmalarımız 1.5 yıl sürdü ve bu sürenin sonunda şehir merkezine geldik. Bu dönemde 'belediye çalışmıyor' diyenler, şimdi o bölgelere gittiklerinde hem bu bölgeleri tanıyamıyorlar, hem de o dönemdeki haksız eleştirileri için bizden özür diliyorlar. Eğitimsiz hiçbir şey olmaz >> Hayata geçirmiş olduğunuz mahalle evleri ile eğitim, kültür ve sosyal faaliyetler açısından büyük bir hizmette bulunuyorsunuz. Nereden çıktı bu mahalle evleri fikri? Her şeyin başı eğitim. Eğitimsiz hiçbir şey olmaz. Bizim bir prensibimiz var: İnsanı yaşat ki, devlet de yaşasın. İnsanı yaşatmanın yolu da sadece onun karnını doyurmak değil, eğitmek, bilgi ile donatmak ve vizyonu olan bir insan olarak hayata devam etmesini sağlamakla olur. Bizim dönemimize kadar 2 olan mahalle evi sayısı, bizimle 15'e yükseldi. Bu evlerde pasta yapmaktan dikiş-nakış kursuna, bilgisayar kurslarından meslek edindirme kurslarına kadar birçok alanda eğitim veriliyor. Bu evlerde 10 bin gencimiz eğitildi, sertifikaları verildi ve iş bulmaları konusunda onlara yardımcı olundu. Hatta bazı evlerimizde özellikle de geri kalmış bölgelerimizde okul öncesi eğitim sınıfları kurduk. Benim vatandaşımın çocuğu bu eğitimleri alacak ve diğer varlıklı ailelerin çocukları ile aynı seviyede eğitime başlayacak. Örneğimiz başbakan >> Başarılı bir belediye başkanlığından gelmiş bir başbakanla çalışmak da herhalde size çok şey katıyordur? Belediyecilik, sayın başbakanımızın belediye başkanlığı döneminde bir kırılma noktası yaşamıştır ve kendisi bu konuda bir ekol olmuştur. Daha önceki belediyecilik mantığı ile sayın başbakanımızın dönemindeki belediye başkanlığından sonra oluşan belediyecilik mantığı kıyaslanmayacak kadar farklı. Kendisi bizim örneğimizdir ve kendisinin çalışma temposu, azmi ve çalışmaları bize ışık olmaktadır. >> Bu dönemde şehir olarak bir bakan çıkardınız: Mehmet Şimşek. Aynı zamanda şehir tarihinde bir ilk gerçekleşerek Meclis'te 2 bayan milletvekili sizi temsil ediyor. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Gerçekten de Gaziantep hep ilklerin şehri oluyor. Güneydoğu bölgemizin ilk kadın vekili Fatma Şahin Hanımefendiydi. Yine bu dönemde de kendisinin yanında bir bayan vekilimiz daha oldu. Sayın Bakanımız Mehmet Şimşek Bey de kendi alanında dünyanın sayılı isimlerinden biri olmasının yanı sıra, son derece nazik, saygın ve donanımlı bir arkadaşımız. Biz ekip ruhu ile çalışıyoruz. Sayın bakanımız ve vekillerimizle aramızda pozisyon ve konum farkı olmuyor bir araya geldiğimiz zaman tek konumuz oluyor, o da Gaziantep. Riski aldık ve başardık >> Bugün Türkiye'nin en önemli kentsel dönüşüm hamlelerinden biri ilçenizde yapılıyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren hep riskli işlere girdik. Halbuki akıllı siyasetçi risk almaz. Fakat bu millet öyle asil bir millet ki, güzel işlere imza atarsanız, canı yansa bile gelir ve hizmetiniz için size teşekkür eder. Bizim de yapmış olduğumuz çalışmaların başında gecekondulara karşı vermiş olduğumuz mücadele geliyor. İlçemizde bu konu gerçekten de çok önemli bir problemdi ve göreve geldiğimiz daha ilk gün buna izin vermeyeceğimizi söyledik. Çünkü halkımızın daha modern ortamlarda yaşaması, çocuklarının psikolojik ve sosyolojik olarak daha normal şartlarda yetişmesi bizler için çok önemliydi. Bu konuda bir milat belirledik ve bu doğrultuda bir sınır çizerek gecekondulara engel olduk. Ancak vatandaşımızın ev edinme hakkını da unutmadık. Çizdiğimiz bu sınırla birlikte çözüm de ürettik ve toplu konut bölgemizde TOKİ ile iş birliği yaparak bin 248 konutun yapımına başladık. Bugün, yarın hepsi hak sahiplerine teslim edilecek. Ayrıca şehrimizi güzelleştirmek konusunda önemli çalışmalara imza attık. Gaziantep bir marka şehir bu sebeple vitrini de değişmek zorunda. Şimdi vitrin değişiyor ve bir vizyon geliyor Gaziantep'e. En büyük kentsel dönüşüm projesi >> Ülkemizdeki birçok büyük proje çeşitli kurum ve kuruluşlardan alınan kredilerle gerçekleşiyor. Peki siz bu projedeki kaynağı nereden buldunuz? Siz ne kadar proje ve fikir üretirseniz üretin aslolan bunun hayata geçmesi. Biz önce150 dönümlük arazi üzerinde 600 binayı, fabrikaları ve boş arsaları etap etap kamulaştırdık. Buradaki vatandaşa da parasını peşin olarak ödedik. Bu çalışmalar kapsamında vatandaşlarımıza 1.5 yıl içinde 33 trilyon 840 milyar ödeme yaptık. Bugün ilçe bazında en büyük kentsel dönüşüm projesi Gaziantep'te yürüyor. 2. büyük projemiz de şu anda TOKİ'nin masasında. Bu projelerde harcadığımız paraların kaynağını ise tamamı ile kendi öz kaynaklarımızdan elde ediyoruz. Yani ne devletten, ne iller bankasından, ne de kurum ve kuruluşlardan tek lira borç para almıyoruz. Eğer siz öz kaynaklarınızın kıymetini bilir, çarçur etmezseniz bu milletin kaynakları inanın size yeter. Tarih yeniden gün yüzüne çıktı >> Özellikle Kurtuluş Savaşında Gaziantep halkının vatan savunmasındaki duruşu bugün dahi tüm dünyada konuşuluyor. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz? Şahinbey, Karayılan ve Şehit Kamil Gaziantep'in bayraklaşmış şehitleridir. Ancak Gaziantep'in bir de isimsiz kahramanları vardır ki, bunların sayısı yaklaşık 6317'dir. Bu, dünya tarihinde sivil bir halkın emperyalist güçlere karşı verdiği en büyük mücadelelerden biridir. Bugün dünyanın tek gazi şehriyiz. Gerçekten de Gaziantep, tarihi ve kültürü ile çok müstesna bir şehir. Ancak birçok konuda olduğu gibi tarih ve kültür konusunda da erozyona uğradık. Mesela, göreve geldiğimizde şehitlerimizin büyük bir kısmının defnedildiği Esenberk Camii'nin avlusu ile Şehitler Parkı dediğimiz Şehitler Caddesi, Şehitler Hamamı ve Şehitler Kütüphanesi'nin bulunduğu bölgede şehitlerimizin metfun olduklarını öğrendik. Ancak orası bir tinerci yuvası olmuş, üzerinde gecekondular yapılmıştı. İşte bunun üzerine süratle meclis kararlarımızı aldık ve hemen kamulaştırma işlemlerine başladık. Bölgede yıkımları tamamlayıp, oraya bir anıt diktik. Artık 25 Aralık Gaziantep'in Kurtuluş Günü burada törenlerle kutlanıyor. Yani, tarih yeniden gün yüzüne çıktı. >> Bu çalışmalar kapsamında Türkiye'de bir 'ilk' e imza atarak Savaş Müzesi'ni Gaziantep'e kazandırdınız. Nereden çıktı bu müze yapma fikri? Birlikteliğin sembol müzesi Bugün Gaziantep Harbi dünyada tek. Tek gazi şehir Gaziantep. İşte biz de bunun bir farkı olmalı dedik ve Gaziantep Harbi'ni A'dan Z'ye panolarla, bilgilerle ve belgelerle sunmaya karar verdik. Bununla ilgili değerli bir iş adamımız tarihi bir Gaziantep evini bize hibe etti ve biz de onu restore etmek suretiyle odaların içerisine Gaziantep Harbi'nin başlangıcından sonuna kadar tüm belgeleri, yazılan mektupları, Atatürk'ün ve paşaların sözlerini sergilemeye başladık. Bu coğrafya üzerinde Türk'ü Kürt'ü ile, Sünnisi, Alevisi ile, Çerkez'i, Gürcü'sü ile bin yıldan beri birlikte yaşıyoruz. Yani, etle tırnak gibiyiz. Öyle ise, her toprağımızın her karışında hepimiz hak sahibiyiz ve hepimiz bu ülkenin kalkınması için çalışmalıyız. İşte Savaş Müzesi de bu düşüncenin bir sonucu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.