Artık biz de varız
5 Mayıs 2008 01:00
KADINLAR AK PARTİ'NİN VERDİĞİ CESARETLE GÖZÜNÜ SİYASETE DİKTİ
1 milyondan fazla kadın üyelerinin olduğunu söyleyen AK Parti Kadın Kolları Başkanı Fatma Şahin: "Onlarda değişimin heyecanını gördük. Kadınlarımız 'artık siyasette biz de varız' diyorlar"
Alternatif Bakış'a bu haftaki konuğum AK Parti Kadın Kolları Başkanı Fatma Şahin oldu. Başarılı bir iş hayatının ardından siyasete girmiş olan Şahin, hem şehrinin hem de bölgesinin ilk bayan milletvekili olarak Meclis'e girdi. Fatma Şahin, seçimlerin ardından da Kadın Kolları Başkanı olarak çalışmalarına devam ediyor. Ben de Ak Parti Genel Merkezi'nde kendisinin misafiri olarak ülkemizdeki kadınların sıkıntılarını, siyasete bakış açılarını ve hükümetin bu konudaki çalışmalarını konuştum...
>> Neden siyaset?
1987 yılında üniversiteden mezun oldum ve 15 yıl özel sektörde çalıştım. Siyasete girme sürecimde Sayın Başbakanımızın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki başarılı çalışmalarının etkisi büyük oldu. 3 Kasım'da da kendimi Meclis'te buldum.
ERDOĞAN DESTEKLİYOR
>> Kadınların siyasetten uzak durmaları ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Aslında kadınların ciddi anlamda siyasetin içerisinde yer alma gayretleri var. Ancak siyaset, erkekler için çok daha cazip bir alan ve onların da kendi aralarında ciddi bir rekabet var. Şu anda 1 milyondan fazla üyemiz var. Tabi bu konuda rol modeller de çok önemli. Artık insanlar aralarından çıkan insanların Meclis'te yer aldıklarını görüyor ve 'ben neden burada olmayayım' diyorlar. Bu da önemli bir özgüven getiriyor. Ancak biz bu konuda bir imtiyaz istemiyoruz. Yani bir insan sadece kadın olduğu için siyasete girmemeli. Bu konuda adalet ve fırsat eşitliği istiyoruz. İşte bu konuda da kadınlarımızın erkeklerle beraber girdikleri bu yolda farkındalık oluşturacak altyapılarını gerçekleştirmeleri gerekiyor ki, bunun için de akademiler oluşturup, siyaset okulları açıyoruz.
>> Başbakan'dan destek alıyor musunuz?
Kesinlikle evet. Sayın Başbakanımız, nüfusun yarısını kadınların temsil ettiğini ve bu insanları siyasetin dışına ittiğiniz zaman siyasetin siyaset olmayacağını ifade ediyor. Bunun yanında 'kadına ayrımcılık yapmanın ırkçılıktan da beter olduğunu' belirtiyor. Böyle bir liderin önderliğinde ulaşmak istediğiniz noktaya da çok daha kolay ulaşabiliyorsunuz. AK Parti Kadın Kolları olarak burada nitelik ve niceliği çok önemsiyoruz. Bugün Türk siyasi tarihinin en örgütlü kadın hareketi durumundayız. Hem sayı hem de kalite açısından söylüyorum bunu. Bize göre erkekler ve kadınlar eşit hak ve şartlarda karar verme mekanizması içerisinde yer almalılar.
KADININ DUYGUSAL ZEKÂSI
>> Ancak bayanlar genellikle milletvekili olmak istiyorlar...
Gelişmiş toplumlara baktığımız zaman bunun tam tersi bir durumla karşılaşıyoruz. Yani oralarda yerel siyasette kadınlar çok daha güçlü. Ancak bizde belediyecilik erkek işi olarak görülüyor. Halbuki bir de sosyal belediyecilik tarafı var. Burada ciddi anlamda kadının bakış açısına ihtiyaç var. Kadının duygusal zekası şehirlerin sorunlarının çözümünde çok önemli. Çünkü yereldeki yaşanan olaylar, kadınların hayat kalitesini erkeklerden çok daha fazla etkiliyor. İşte bu nedenle buralarda kadınların daha aktif olarak görev yapmaları gerekiyor.
>> Doğu'da kadınların siyasete bakış açılarını nasıl buluyorsunuz?
Yola çıktığımız ilk gün temel felsefe olarak bölgesel, dinsel ve etnik milliyetçiliği reddettiğimizi söyledik. Daha sonra da Doğu ve Güneydoğu'yu çok önemseyen politikaları hayata geçirmeye başladık. İcraatlarımız sonunda bu bölgede ciddi sosyal gelişimler oldu ve bu bölgelerdeki kadınlarda bu değişimin heyecanını gördük. Kadınlarımız 'artık biz de varız' diyorlar. Bu durum ülkemizin her bölgesi için geçerli. Şu anda bu bölgelerimizdeki teşkilatlarımızın içinden gelen ve hakikaten o toplumun parçası olan bayan vekillerimiz Meclis çatısı altında ve çok başarılı çalışmalara imza atıyorlar.
ŞİDDETE SAVAŞAşiret reisleri ile görüştük
>> Aile içi şiddet ile ilgili neler söylemek istiyorsunuz?
Töre, namus cinayeti ve kadına karşı şiddet konusunda kurulan TBMM Komisyonu'nda 4 ay çalıştık ve sahaya indik. Yani Ankara'da oturup da Urfa ya da Diyarbakır ile ilgili ahkam kesmedik. Cezaevindekilerle, aşiret reisleri ile toplantılar yaptık. Hazırladığımız raporun ardından Sayın Başbakanımız bu çalışmayı genelge ile destekledi. Şu anda ilgili bakanlıklar ve kurumlar kendilerine düşen görevleri yerine getirmeye başladılar.
Yeni projeye başladık
>> "Haydi Kızlar Okula Projesi" şu anda ne durumda?
Mali sıkıntı içerisinde olan ailelere 'gelin çocuğunuzun parasını biz verelim' dedik. Bu paralar da babalara değil, annelere verildi. 650 bin civarında kız çocuğu okulu bırakmıştı ve bunun 250 bini okullaştırıldı. Geriye kalanlara baktığınızda para verseniz dahi okula gitmeleri mümkün değildi. Çünkü 2.sınıfta bırakmış okulunu ancak şu anda 13-14 yaşında. Şimdi bu kızlarımızla alakalı yeni bir projeye başlandı. Onları kümelendireceğiz ve hangi yaş grubunda kaç kızımız varsa onları eğitip sınavdan geçireceğiz. Bunun sonucunda rakam 500 binlere çıkacak.