Haydi herkes siyasete
18 Şubat 2008 01:00
Denizli'nin ilk kadın milletvekili, AK Partili Selma Aliye Kavaf'tan kalkınmanın formülü: Gelişmenin olmazsa olmazı demokratikleşmedir. Bunun için herkesi politikaya davet ediyorum.
Alternatif Bakış'ta bu haftaki konuğum AK Parti Denizli Milletvekili Selma Aliye Kavaf. Başarıyla sürdürdüğü AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanlığı görevinin ardından 23. dönemde Denizli'nin ilk bayan milletvekili olarak Meclis'e giren Kavaf'ı, 22 Temmuz seçimlerinde yakından tanıma fırsatı bulmuştum. Daha o günlerde siyasi tecrübesi, bilgi birikimi ve ülke meselelerine karşı duyarlı duruşu ile herkese örnek bir politikacı portresi çizmişti. Bu duruşunu bugün de Meclis'te sürdüren Selma Aliye Kavaf ile kadın-siyaset ilişkisini, sivil anayasa hazırlıklarını, Denizli'yi ve hedeflerini konuştum. Umarım sizler de sohbetimizden keyif alırsınız.
>> "AK Parti dönemi ile birlikte siyasetin önemli isimlerinden biri oldunuz. Siyasete girişiniz nasıl oldu?"
Aile fertlerinden bazılarının aktif siyasetin içinde olduğu bir ortamda büyüdüm. Öğrencilik yıllarımda ailem siyasetle ilgilenmeme pek sıcak bakmadı. Sonrasında da Türkiye'de siyaset zemini açısından uygun bir ortam olmadı. AK Parti'nin kurulması ile birlikte 2002 genel seçimlerinde milletvekili adayı olarak aktif siyasete girdim.
Daha çok özgürlük için...
Demokrasilerde çözüm mercii, siyasettir. Bir katma değer üretebilecek insanların siyasete talip olmasının çok önemli olduğuna inanıyorum. Daha çok özgürlük, daha çok demokrasi talep etmezseniz size bunları kimse sunmaz. Bunun için de siyasette olmayı çok önemsiyorum. Dünyada gelişmiş, kalkınmış ülkelere baktığımızda bunların demokratik toplumlar oluğunu görüyoruz. Kalkınmanın ve gelişmenin olmazsa olmazı özgürlükler ve demokratikleşmedir. Bilgi birikimi, enerjisi ve zamanı olan insanların bunu hizmete dönüştürmek için siyasete talip olması şart. Herkesi siyasete katılımcı olmaya davet ediyorum.
Politika yaşayarak öğrenilir
>> "Kadınların siyasete katılmasında en önemli destekçisi şüphesiz başbakanımız. Kendisinin bu konudaki duruşu ile ilgili neler söylemek istersiniz?"
Siyasete kadın katılımının dünya ortalaması ve üzerinde olan ülkelere baktığımızda, destekleyici mekanizmalar karşımıza çıkar. Bu destek; kanuni ve anayasal alanda olabileceği gibi, parti içi mekanizmalarla veya siyaset etme tarzıyla da olabilir. Bizde de Meclis'teki kadın sayısının artışında sayın genel başkanımızın desteği son derecede önemli ve belirleyici olmuştur. Ayrıca sayın genel başkanımızın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan itibaren bu konuda özel bir çaba sarf ettiği bilinen bir gerçektir. Partimiz kurulduğundan itibaren başta Kurucular Kurulu olmak üzere MKYK ve MYK'da yüzde 20 kadın temsil oranı sağlanmıştır. Bu da sayın Başbakanımızın ne kadar samimi olduğunu göstermektedir.
Teşkilatlar bu işin mutfağı
>> "Siz AK Parti'nin kadın kolları genel başkanlığı gibi çok önemli bir görevde bulundunuz. Siyaset alanında bu görevin size ne gibi katkıları oldu?"
Siyaset, yaşayarak öğrenilen bir iş. Teşkilat çalışması bu işin mutfağı. Mutfaktaki çalışma yeterince iyi olmazsa ortaya ciddi bir şey çıkmaz. Kadın kolları genel başkanlığı yaptığım beş yıl içerisinde hem siyasi tecrübemi arttırdım hem de bunları teşkilat mensubu arkadaşlarımla paylaştım. Bir siyaset okulu gibi çalıştık. Bütün bu çalışmalar, politikada kadın sayısının artmasında çok etkili oldu.
Kadınlar mücadele etmeli
>> "Ülkemizde bayanların genellikle siyasetten uzak kaldığını görüyoruz. Kadın kolları genel başkanlığı yapmış birisi olarak kadınların siyasette daha fazla yer almaları için neler yapılmalı?"
Şunu kabul etmemiz gerekiyor ki, kalkınma topyekûn gerçekleşen bir iş. Toplumu oluşturan fertlerin her biri ekonomiye, üretime, eğitime, siyasete ve sosyal hayata ne kadar çok katılırsa kalkınma süreci de o kadar hızlı olur. Türkiye nüfusunun %52'si kadın. Kadınların da yukarıda ifade ettiğim alanlarda faal olması gerekir. 'Siyasette kadın olsun' diyerek hemen kadın katılımını arttıramazsınız. Siyaseti daha ilkeli ve kurallı bir zemine oturtmak şart. Kadınların da siyasetin kendi içindeki keskin rekabeti sürdürecek mücadele azmini kendilerinde bulmaları lazım."