Dinde her yenilik, her reform bid'attir

A -
A +

Bid'at, Arabça bir kelimedir. Önceden olmayıp sonradan ortaya çıkarılan her şey demektir. Peygamberimizin ve dört halîfesinin zamanlarında bulunmayıp da, onlardan sonra, dinde meydana çıkarılan, ibâdet olarak yapılmaya başlanan şeylerdir. Bid'at; imanda, itikatta ve amelde olur. Birincisi küfür, ikinci, dalalet, sapıklık, üçüncüsü haramdır. Büyük âlim İmam-ı Muhammed Birgivî'nin "Tarîkat-i Muhammediyye" kitabından ve bunun şerhi olan "Hadîka" kitabında beş hadis-i şerif esas alınarak bid'at konusu şöyle anlatılmaktadır: 1- Buhârî ve Müslim'in bildirdikleri hadis-i şerifte, "Bildirdiğim bu dinde bulunmayan bir şey, sevap umarak meydana çıkarılırsa, bu şey reddolunur" buyuruldu. 2- Taberânî'nin bildirdiği hadis-i şerifte, "Müslümanlar, Peygamberlerinden sonra, Onun bildirdiği dinde bir bid'at, herhangi bir yenilik yaparsa, bunun benzeri olan bir sünnet, aralarından kalkar" buyuruldu. TEVBELERİ KABUL OLMAZ!.. Bu hadis-i şerifler gösteriyor ki, dinden ve ibâdetten olmayan bir şeyin meydana çıkarılması bid'at olmaz. Yemekte, içmekte, giyinmekte, ev yapmakta ve bineklerde olan yenilikler, değişiklikler, ibâdet olan, yâni Allahü teâlânın rızasını kazanmak için yapılan şeyler değildir. Böyle şeylerin yapılması, bir ibâdeti bozmadığı veya dînin yasak ettiği bir şeyin yapılmasına sebep olmadığı zaman, bid'at olmaz. Yalnız dünyalık faydası olan veya dünyanın zararından koruyan, yâhut zarar ve faydası düşünülmeyen inanış, söz, iş ve ahlâktan İslâmiyetin yasak etmediği bir değişiklik, yenilik yapmak bid'at olmaz. 3- Taberânî'deki bir hadis-i şerifte, "Bid'at sahibi, bid'atinden vazgeçinceye kadar, Allahü teâlâ, tevbesini kabûl etmez" buyuruldu. Her günahtan sonra (tevbe etmek) lâzımdır. Tevbenin doğru olması için, üç şart vardır: Günaha son vermek, yaptığına pişman olmak ve bir daha hiç yapmamaya azmetmek, karar vermek. Eğer kul hakkı da varsa, hakkını ödeyip, helâlleşmek de lâzımdır. Bid'at sahibi, bu bid'atinden sevap beklemekte, iyi bir iş yaptığını sanmaktadır. Bunun için, tevbe etmeyi düşünmez. 4- İbni Mâce'nin bildirdiği hadis-i şerifte, "Bid'at sahibi, bid'atinden vazgeçmedikçe, Allahü teâlâ onun hiçbir ibâdetini kabûl etmez" buyuruldu. Dinden olan bir inanışı, ibâdeti, sözü veya bir huyu değiştiren bir kimsenin, dinde reformcunun, doğru olan ibâdetleri dahi kabûl olmaz. Yâni ibâdetin faydalarından mahrum kalır. Bu bid'atten vazgeçmesi lâzımdır. 5- İbni Mâce'nin bildirdiği hadis-i şerifte, "Bir bid'at küfre yol açmasa bile bunu ortaya çıkaranın orucu, haccı, umresi, cihâdı, tevbesi ve hiçbir iyiliği kabûl olmaz. Bu kimsenin; yağdan kıl çıkar gibi, Müslümanlıktan çıkması kolay olur" buyuruldu. İşlediği bid'at küfre yol açmadıysa, şartlarına uygun olan farzları ve nâfileleri sahih olur, borçtan kurtulur ise de, kabûl olmaz yâni sevap verilmez. Bid'ati küfrüne yol açarsa, yâni küfre sebep olan bir söz söyler, bir şey kullanır, bir iş yaparsa, îmanı giderek, ibâdetleri sahih de olmaz. Bid'at sahibi, bid'atini iyi ve sevap bilir. Bunun için dinden kolay çıkar. Bid'at işleyen, bunu ibâdet sanmakta, sevap beklemektedir. Günah işleyen ise, günahını suç bilmekte, Rabbinden utanmakta, azâbından korkmaktadır. Bid'atler, büyük günahtır. BİD'ATLERLE MÜCADELE FARZDIR Hangi ad altında yapılırsa yapılsın; dinde yenilik, güncelleştirme, çağa uydurma gibi dinde yapılan her reform, bid'attir. Her bid'at de dinde yıkım demektir. Bunun için bid'at yayıldığı zaman, bunu reddetmek ve zararlarını, kötülüğünü yaymaya çalışmak, farzdır. Bunun farz olduğunu İslâm âlimleri söz birliği ile bildirmişlerdir. Selef-i sâlihîn ve bugüne kadar gelen âlimler, hep böyle yaptılar. Bid'at sahiplerini reddetmeyen, onları kendi hâline bırakan kimse, Müslümanların söz birliğinden ayrılmış olur. İslâm cemaatinden uzaklaşmış olur. Bid'atleri ve bid'at işleyenleri sevmiş olur. Böyle kimsenin de hadis-i şerifte bildirildiği gibi yağdan kıl çıkar gibi, Müslümanlıktan çıkması kolay olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.