Günahlardan korkmak!

A -
A +

Allah yolunda olanın, Allah için, aşağılık göstermesi, kulluk vazîfelerini yapması ve İslâmiyete uyması ve sünnet-i seniyyeye yapışması ve günâhlarını görüp korkması lâzımdır. Hayırlı işler yaparken niyetlerimizi düzeltmeliyiz. Kalblerimizi, dünyaya düşkün olmaktan kurtarmalıyız. Her uzvumuz İslâmiyete teslîm olmalıdır. Ayıplarımızı görüp, günâhlarımızın çokluğunu düşünüp, Allahü teâlânın intikâm almasından korkmalıyız. İyiliklerimizi az görmeli, günâhlarımız az olsa da, çok bilmeliyiz. Şöhret sâhibi olmaktan, insanlar arasında iyi tanınmaktan çok korkmalı, titremeliyiz. Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem", "Din veya dünya işlerinde iyi tanınarak parmakla gösterilmek, bir kimseye zarar olarak yetişir. Bu zarardan ancak Allahü teâlânın koruduğu kurtulabilir" buyurdu. İnsân, niyeti ve işleri, ne kadar hâlis ve iyi olsa da, kendini kusûrlu ve kabâhatli bilmelidir. Tasavvuf yolunda, ele geçen ni'metlere, hâllere, zevklere güvenmemeli, ne kadar doğru ve İslâmiyete uygun olsalar da, bunlara özenmemelidir. Dîne yaptığı hizmetlere, İslâmiyeti kuvvetlendirmesine ve insanların doğru yola gelmelerine sebep olmasına güvenmemeli ve bunlarla övünmemelidir. Bu güzel işleri, kâfirler ve fâcirler de yapabilir. Resûlullah, "Çok olur ki, Allahü teâlâ bu dînini fâcir kimse ile kuvvetlendirir" buyurdu. Dînini öğrenmek, Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için gelenler olduğunda kendini üstün görüp sevinmemeli, hemen tövbe, istigfâr ederek bu sevinci gidermelidir. Onun yerine korku ve üzüntü yerleşinceye kadar uğraşmalıdır. Hele, gelenlerin malında gözü olmaktan, ondan fayda beklemekten çok sakınmalıdır. Çünkü bu yolda, yalnız hâlis din isterler. Zümer sûresinin üçüncü âyetinde meâlen, "Biliniz ki, Allahü teâlâ için olan din, yalnız Onun için olan hâlis dindir" buyuruldu. Allahü teâlânın katında şirke hiçbir sûretle yol yoktur. Kalbe gelen her sıkıntı ve karartı, tövbe, istigfâr ve pişmânlık ile ve Allahü teâlâya sığınarak, kolayca giderilebilir. Fakat, bu alçak dünya için gelen karartı, leke, kalbi büsbütün karartır, harâb eder. Bunu temizlemek çok güç olur. Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem", "Dünyaya düşkün olmak, günâhların başıdır" hadîs-i şerîfi çok doğrudur. Dünyaya düşkün olanları sevmekten ve onlarla arkadaşlık etmekten, düşüp kalkmaktan uzak durmalıdır. Çünkü o, öldürücü zehirdir ve iyi olmaz bir hastalıktır ve büyük belâdır ve bulaşıcı hastalıktır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.