İlim öğrenmek, farzdır

A -
A +

Ahlâk ilmini öğrenmek, her erkeğe ve kadına farzdır. Meselâ yani kin bağlamamak, hased etmemek farzdır. Hased, başkasında bulunan nimetin onda olmayıp, kendinde olmasını istemektir. Onda olduğu gibi, kendisinde de olmasını istemek hased değildir. Buna (Gıbta) etmek, imrenmek denir ki sevâbdır. Kibir, sû'i zan gibi kötü huyların haram olduğunu öğrenmek, her mümine farzdır. Kibir, kendini büyük bilmek, üstün görmektir. Kibirli olana karşı kendini büyük göstermek, kibir olmaz. Sadaka vermek gibi sevâb olur. Sû'i zan etmek yani iyi insanı fenâ bilmektir. Görülüyor ki, îmanı, yani Ehl-i sünnet itikadını kısaca öğrenmek ve iyi ve kötü huyları öğrenmek, farz-ı ayndır. Yani, herkesin öğrenmesi farzdır. Din bilgilerinden kendine lâzım olanları öğrenmek farz-ı ayndır. Bundan fazlasını öğrenmek ve fen bilgilerinden faydalı olanları öğrenmek farz-ı kifâyedir. Bir âyet ezberlemek, herkese farz-ı ayndır. Fâtihayı ve üç âyet veya bir kısa sûre ezberlemek vâcibdir. Kur'an-ı kerîmin hepsini ezberlemek farz-ı kifâyedir. Kendine lâzım olmıyan fıkıh bilgilerini öğrenmek, hâfız olmakdan daha iyidir. Başkalarına öğretmek için ilim öğrenmek, kendi işlemesi için öğrenmekten daha sevâptır. Mubahların fazlasından sakınmalıdır. Mubahları, lüzumu kadar kullanmalıdır. Bunları da, Allahü teâlâya kulluk etmek niyeti ile yapmalıdır. Meselâ, birşey yerken, Allahü teâlanın emirlerini yerine getirmek için kuvvetlenmeğe, giyinirken avret yerini örtmeğe ve soğuktan, sıcaktan korunmağa niyet etmeli ve her mubah için ve ders çalışırken de böyle gerekli niyetler yapmalıdır. Mubahlardan dışarı çıkmamalı, haram ve şübhelilere taşmamalıdır. Allahü teâlâ kullarına çok merhamet ve ikrâm ederek, mubah olan şeylerle zevklenmeye izin vermiştir. Pekçok şeyleri mubah etmiştir. Helâl olan bu sayısız zevkleri, lezzetleri bırakıp da, haram edilen birkaç zevke sapmak, Allahü teâlâya karşı, ne kadar edebsizlik olur. Hem de, haram ettiği lezzetleri, daha fazlası ile mubahlarda da yaratmıştır. Halâl olan çeşit çeşit nimetlerin zevkleri bir yana, insanın işinden, Rabbinin râzı olmasından daha büyük zevk olur mu? Bir kimsenin işini, efendisinin beğenmemesinden daha büyük cefâ, sıkıntı olur mu? Cennette Allahü teâlanın râzı olması, Cennet nimetlerinin hepsinden daha tatlıdır. Cehennemdekilerden Allahü teâlanın râzı olmaması, Cehennem azâblarından daha acıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.