Müslümanların kâfirleri sevmemeleri, onlara uymamaları, bunlardan sakınmaları, bunlara aldanmamaları, bunun için Allahü teâlâdan hayâ etmeleri lâzımdır. (Hayâ imandandır) buyuruldu. Müslüman olanın böyle çirkin işlerden sıkılması lâzımdır. İslâm düşmânlarını, Allahın emirleri ile alay edenleri, helâle, harâma aldırış etmeyenleri zararlı bilmelidir. Bunları aşağı tutmalıdır. Bunlara yardımı dokunan her hareketten sakınmalıdır. Geçmişte, başa gelen üzücü olaylar, Müslümanların, islâm dînini ve Müslümanları yok etmeğe çalışan kâfirlerle dost olmalarından meydana gelmiştir. Bir kimsenin Müslüman olmasına alâmet, İslâm düşmânlarını tanıması, onlara aldanmaması, sözlerini dinlememesidir. Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde, Tevbe sûresi yirmisekizinci âyetinde kâfirlere (Neces) yani pis dedi. Doksanbeşinci âyetinde de (Rics) buyurdu. Rics de pis demekdir. Bunun için, Müslümanların kendileri ile alay eden kâfirleri pis ve zararlı bilmeleri lâzımdır. Böyle bilince, onlarla arkadaşlık yapmazlar, hoşgörü göstermezler, onlardan sakınırlar. Onlarla birlikte bulunmaktan nefret ederler. Böyle kâfirlerle meşveret etmek, işleri onlara danışıp onların sözü ile hareket etmek, bu din düşmânlarına kıymet vermek olur. Hem de, onları çok yükseltmek olur. Onlardan yardım, şifâ beklemek ve hele onlar vâsıtası ile duâ ve ibâdet etmek boşuna uğraşmaktır. Mümin sûresinin ellinci âyetinde ve Ra'd sûresinin ondördüncü âyetinde meâlen,"Kâfirlerin duâları ancak dalâlettir" buyuruldu. Yani, İslâm düşmânlarının duâları kabûl olmaz, hiç fayda vermez. Kâfirler, papazlar vâsıtası ile yapılan duâları Allahü teâlâ hiçbir zaman kabûl etmez. Böyle duâların Müslümanlara faydası olmaz. Yalnız bu sûretle o dinsizlere bir kıymet verilmiş olur. Onlar, duâ ederken, putlarını, Allahın düşmânlarını araya korlar. Onlardan duâ beklemenin kötülüğünün çirkinliğinin nereye kadar uzandığını, Müslümanlığın temelinden yıkılıp, kokusunun bile kalmayacağını buradan anlamalıdır. Müslümanlık demek, Allahü teâlânın ve Onun Peygamberinin râzı olduğu, beğendiği şeyler demektir. Allahü teâlânın râzı olduğu şeyden daha kıymetli ne olabilir? Allahü teâlânın Rabbimiz olmasına ve İslâmiyetin dînimiz olmasına ve Muhammed aleyhisselâmın Peygamberimiz olmasına râzı olduk, Allahın düşmanı kâfirlerle ne işimiz olabilir?