Günümüzde ikiyüzlülük, içi başka dışa başka davranışlar çok yaygınlaştı. Herkes rolünü çok iyi bir şekilde oynadığı için de gerçek niyeti anlamak hayli zorlaştı. İkiyüzlülüğün en tehlikelisi de Cenab-ı Hakka karşı yapılanıdır! Her Müslümanın bir işi yaparken kendisine "niçin?" sorusunu sorması lazım. Sorunun cevabı, "Allah için" ise yaratılış gayesine uygun hareket ettiği, doğru yolda olduğu anlaşılır. Dinimizde bunun adı "ihlâs"tır. İhlâs, hâlis, temiz etmek, niyeti temizlemek, yalnız Allahü teâlâ için yapmak demektir. Hadîs-i şerîfte, "Cenâb-ı Hak buyurdu: İhlâs, sırlarımdan bir sırdır. Onu, sevdiğim kulların kalbine emânet ederim" buyuruldu. Başka bir hadis-i şerifte de, "İbadetleri ihlas ile yap! İhlas ile yapılan az amel, kıyamette sana yetişir" buyuruldu. Çok, fakat ihlâssız yapılan ibadetler kayda geçmediği, yok farzedildiği için kıyamette bir kıymeti olmayacaktır. İhlâs, kalb işidir. İbâdetlerin, Allahü teâlânın rızâsına uygun olup olmadığı âhirette açığa çıkacaktır. İhlâslı ve ihlâssız yapılan amellerin âhirette kişinin karşısına nasıl çıkacağını Peygamber efendimiz şöyle bildirmektedir: "Yalan söylüyorsun!" "Kıyâmet günü ilk hesâba çekilecek üç sınıf kimseden birincisi, Allahü teâlânın ilim verdiği kimsedir. Allahü teâlâ bu kimseye şöyle suâl edecektir: - Sana verdiğim ilim ile ne yaptın ve ne gibi amel işledin? - Yâ Rabbî, sabah akşam ibâdet edip, kulluk vazîfemi yaptım. İnsanlara dînini öğrettim. Bunları senin rızân için yaptım. - Yalan söylüyorsun. Falan kimse, ne bilgili, ne âlim desinler diye yaptın ve öyle de dediler. Melekler de, "Evet yâ Rabbî" diyecekler. İkincisi, kendisine mal verilen kimse olup, ona da Allahü teâlâ şöyle suâl eder: - Sana verdiğim mal ile, servet ile ne yaptın? - Yâ Rabbî, sabah akşam senin rızân için, senin razı olduğun yerlere sarf edip, tasadduk ettim. - Yalan söylüyorsun. Falan kimse ne cömerttir desinler diye verdin ve öyle de dediler. Üçüncüsü ise, harpte ölen kimse olup, ona da Allahü teâlâ suâl ederek buyurur ki: - Sana verdiğim güç, kuvvetle ne yaptın, bunu nerede harcadın? - Yâ Rabbî, senin rızân için harp ettim ve öldürüldüm. - Yalan söylüyorsun. Falan kimse ne kahraman, ne kadar cesûr desinler diye harp ettin ve öyle de dediler." Peygamber efendimiz devamında buyurdu ki: "Ey Ebâ Hüreyre, işte kıyâmet günü Cehennem ateşinin ilk yakacağı kimseler bunlardır." Benî İsrâil'den ibâdetle meşgul olan bir kimseye, "Burada ağaca tapanlar var" deyip, tapınılan ağacın yerini haber verdiler. O da Allah rızâsı için, bildirilen ağacı kesmek niyetiyle yola çıktı. Yolda bir ihtiyar şekline giren şeytan, onu karşılayıp dedi ki: - Sen ibâdetinle meşgul ol. Başkasının ağaca tapmasının sana bir zararı olmaz. - O ağacı kesmem de ibâdettir. Bunu Allah rızâsı için yapacağım. - Ben de o ağacı kesmene izin vermem. Bunun üzerine dövüşürler. Şeytanı yenip göğsünün üzerine oturunca, şeytan tekrar dedi ki: - Beni bırak sana söyleyeceklerim var. Sen Peygamber değilsin. Bu işle vazîfelendirilmedin. Bunu sana sormayacaklar. Hem sen fakîr bir kimsesin. Eğer beni bırakır ve o ağacı kesmekten vazgeçersen her gün sana iki altın getiririm. Böylece başkasına muhtaç olmaz ve daha güzel ibâdet edersin. Mağlup olmasının sebebi! Şeytanın bu teklifi üzerine o kimse, ağacı kesmekten vazgeçti. Şeytan birinci ve ikinci günü altını getirdi. Fakat üçüncü günden sonra getirmedi. O kimse bu hâle kızdı ve baltasını alıp, ağacı kesmeye gitti. Yolda yine aynı şekilde şeytanla karşılaştı. Ağacı kesme işinden vazgeçmediği için tekrar dövüştüler. Bu sefer şeytan gâlip geldi. Bunun üzerine o kimse dedi ki: - Daha önce sana gâlip gelmişken şimdi mağlup olmamın sebebi nedir? - İlk çıkışın Allah rızâsı içindi ve niyetin hâlis idi. İhlâslı olduğun için Allah seni gâlip getirdi. Şimdiki hiddetin dünyalık içindir. Altınlar konmadı diye kızdığın için mağlup oldun!.. İmam-ı Rabbani hazretleri, sonsuz kurtuluşa erişmek için ilim, amel ve ihlasın şart olduğunu bildirir. Bunlardan birisi olmazsa, diğerlerinin kıymeti olmaz. Bir amelin ihlasla yapıldığının alametini de peygamber efendimiz şöyle bildiriyor: "İhlasla la ilahe illallah diyen Cennete girer. İhlasla söylemek, söyleyeni haramlardan alıkoymasıdır."