Kainatın fotoğrafı

Uzay çağına gireli yıllar oldu.. Uydulara yerleştirilen kameralar önce dünyamızın fotoğrafını çekti. Ve renkli görüntülerle hayalimizi zenginleştirdi.. Uzaydan çekilmiş bir İstanbul'u seyretmenin hazzına doyum olmaz.. Hele o boğazın rengarenk kıvrımlarına bakarken büyülenmemenin imkanı yok.. Yoğun uzay araştırmaları bize kendi gezegenimizi daha yakından, daha derinden görmemizi sağladı.. Fakat araştırmalar yalnız bizim gezegenimize bağlı kalmadı.. Astronomi bilginlerinin geliştirdiği kameralar uzayın derinliklerinde olup bitenleri gün ışığına çıkardı, yeni yeni galaksiler keşfedildi.. En büyük buluş ise son yarım yüzyılda kaydedildi.. Uzaya gönderilen bir uydu sayesinde kainatın fotoğrafı çekildi.. Daha doğrusu kainatın haritasını çizmek mümkün oldu.. 1965'te Arno Penzias ve Robert Winson'un radyo teleskopla yaptıkları bir buluş sayesinde benimsenen Big Bang teorisi, kainatın sonsuz kudret sahibi olan Allah (c.c.) tarafından yaratıldığını ortaya koyuyordu.. *** Bundan yıllar önce Amerikalı bilim adamları Big Bang Teorisini ispat etmek için COBE adını verdikleri bir gözlem uydusunu dünyanın yörüngesine yerleştirdiler.. Ve dünya yörüngesine yerleştirilen COBE adlı uydu ile kainatın yaradılışı sırasında büyük patlamadan arda kalan mikro-elektro manyetik dalgaları pembe ışıklar halinde ekrana getirebildiler.. Yapılan analiz ve hesaplar sonucunda COBE kainatın meydana geliş sırrını keşfetmiş oluyordu.. Hatta bu bilgilerle robot bir harita dahi çizilebiliyordu.. Yeni buluş bütün bilim dünyasını ayağa kaldırdı.. Stephen Hawking ise bunun bütün zamanların en büyük buluşu olduğunu açıkladı.. Rahmetli Ayhan Songar yıllar önce "Allah bes, baki heves" başlığı ile yayınladığı makalesinde Californialı George Smooth'un yaptığı ölçümleri verdi.. Buna göre kainat eni 2.9 milyar trilyon mil, boyu da 59 milyar trilyon mil olan yumurta biçiminde yaratılmıştı.. Newsweek dergisi bu fotoğrafı "Allah'ın (c.c.) kudreti" başlığı ile neşretti.. Tabi tanrı tanımazlar ve çok ilerici bilim çevreleri! dünyayı sarsan bu olay karşısında hâlâ suspus..