Cücelik yüze yakın sebepten dolayı ortaya çıkan iskelet sistemi displazisidir. Vücudun uzun kemikleri yeterli gelişmeyi gösteremez ve boy kısa kalır. Bir insanın boyunu vücudun uzun kemikleri ve omurgası belirler. Cücelik ortalama 20.000 doğumda bir görülür. En sık görüleni acondroplazik cücelik denilen ve kalıtsal olarak geçen türüdür. Cücelik ırk ve cinsiyet ayırdetmez. Her ırkta ve her iki cinsiyette de görülebilir. İnsanlar ilerideki görüntülerini belirleyen bir potansiyel ile dünyaya gelirler. Bu potansiyel anne ve babadan çocuğa kalıtsal olarak geçen genlerdir. Bu program herhangi bir etki ile bozulmazsa çocuk doğduğunda boyunun ne kadar olacağı bellidir. Şayet yetişme döneminde kişi uygun bir psikolojik ortamda bulunursa ve beslenmesi doğru olursa program normal işler. Ancak duygusal alanda, özellikle anne sevgisi ve yakınlığı yeterli olmayan çocuklarda psikososyal cücelik olarak adlandırılan kısa boyluluk oluşabilir. Duygusal ortamı düzelen çocukların eskisinden daha hızlı bir büyüme göstermesi tesbit edilmiştir. Küçük yaşlarda oluşan şeker hastalığı, kalp ve böbrek hastalıklarının da büyüme üzerine kötü tesirleri vardır. En sık görülen türü olan acondroplazik cücelerde çoğunlukla gebe kalınabilinir. Ancak cüce annenin gebeliği rahat geçirmesi mümkün değildir. Doğumdaki riskler de göz önüne alınırsa cüce bir bayanın doğum yapması tavsiye edilmez. Cüce iki insanın %25 ihtimalle normal boyutlarda çocuğu olabilir. Daha yüksek bir ihtimal ile de cüce olacaktır. Cücelik hormonal olarak da olabilir. En şanslı gruptur çünkü erken teşhis ile eksik hormon dışarıdan verilirse büyüme devam edecektir.