Kemik dokusu, protein ve mineralden oluşur. Enerji, protein, vitamin ve mineral gibi beslenme faktörleri kemiğin kompozisyonunu etkiler. Bunların herhangi birindeki eksiklik, kemiğin boyutunu veya yoğunluğunu, bazen de her ikisini birden etkiler. Yapılan çalışmalar düşük protein alımının gerek büyüme çağında kemik kütlesinin oluşumu gerekse erişkin dönemde bu kütlenin korunması yönünden zararlı olduğunu göstermiştir. Dolayısıyla proteinden zengin beslenme özellikle çocukluk çağında önemlidir. Çağımızda protein ve fosforun tersine kalsiyum alınımı atalarımızın aldıklarından çok daha azdır. Genellikle gelişmiş ülkelerde kalsiyum alımı en fazla sınırlanan besin maddesidir. Kalsiyum vücuda alındıktan sonra çok azı tutunur, geri kalanı idrarla, deri, tırnak, saç ve ter ile, bir kısmı da emilmeden atılır. Gelişme çağında ve genç erişkin kadınlarda yeterli kalsiyum alımı ileride oluşacak kırık riskini azaltacaktır. Sigara kullanımı kemik üzerine kötü etkilidir. Sigara içenlerde bağırsaklardaki kalsiyum emilimi azalmaktadır. Alkol tüketimi de kırık riskini artırmaktadır. Alkol kullananlarda kalsiyum emilimi azalır, atılımı ise artar. Egzersiz düzenli yapılırsa kemik birikimi o kadar çok olur ve çok da yararlıdır. Hareketsiz ve uzun süreli yatak istirahati durumunda kemik kütlesi düşüktür. Kilolu kadınların daha fazla yağ kütlesi ve yağsız vücut kütlesi vardır ve bu durum kemik yoğunluğunu kötü etkiler. İskelet boyutunu ve yoğunluğunu etkileyen önemli bir etken de genetik faktörlerdir. Çocuklarımıza süt, yoğurt, peynir, yumurta (ve et) sebze, meyve yedirmeli ve bunu uygun beslenme alışkanlığı haline getirmeliyiz.