Organ kaybı ve depresyon

Histerektomi yani rahim alınma ameliyatı günümüzde pelvik cerrahi alanında en sık uygulanan operasyonlardandır. Histerektomi sonrası ciddi psikolojik bozukluklar ve özellikle depresyon sık geliştiği yönünde bir kanaat oluşmuştur. Fakat yapılan çalışmalar histerektomi operasyonuna özgü bir psikiyatrik bozukluk olduğunu ortaya koymamıştır. Daha anlamlı bir fark menopoz öncesi dönemde histerektomi yapılanlar ile menopoz sonrası dönemde histerektomi yapılanlar arasında tespit edilmiştir. Yapılan ameliyattan sonra birçok kadın bu çok yönlü organdan ayrılmanın psikolojik çöküntüsüne girebilmektedirler. Histerektomi ve farklı bir organ ameliyatı olan kadınlar karşılaştırıldığında; histerektomi sonrası %7 oranında klinik depresyon belirlenirken, diğer organ ameliyatından sonra bu oranın %3 olduğu görülmüştür. Sıklıkla önceden psikiyatrik hastalık öyküsü olanlarda, ayrı yaşayan veya boşanmışlarda, hastalığı çok ciddi olmayanlarda depresyon daha fazla bildirilmiştir. İyi huylu tümörü olanlarda kötü huylu tümörü olanlara göre depresyonun daha sık olması ilginçtir. Histerektomide organ kaybına ve vücut imajına ilişkin kayıp kaygısı daha fazladır. Genel olarak pelvik bölge operasyonlarında (kadında histerektomi, erkeklerde prostat ameliyatı) cinsel işleve ilişkin bağlantılı düşünceler ve özgüven zedelenmesine bağlı olarak depresif reaksiyon daha sıktır. Bazı hanımlarda histerektomi öncesi uzun yıllar süren ağrı, kanama gibi zorlu durumların kaygı ve depresyona neden olmuş olabileceği de göz ardı edilmemelidir. Başka doğum istemeyen ve hamile kalma korkusu yaşayanlar histerektomi ile rahatlarken, genç ve çocuk isteyenler negatif tepki gösterirler. Ayrıca çekiciliğin azalacağı korkusu da vardır... Depresyon belirtileri olan hanımların psikiyatrik yardım almaları bu dönemi daha rahat atlatmaları açısından çok uygun olacaktır.