Bu dünya bir imtihan yeridir

A -
A +

Nimetlerden herhangi biri noksân olursa, feverân etmemek gerekir. Zîrâ hayat ve ölümün yaratılmasında imtihân maksadı vardır. Bu dünya bir imtihan yeridir...

İlk insan ve ilk Peygamber Hazret-i Âdem ile eşi Hazret-i Havvâ, yeryüzünde bulunan ve "İlâhî vahiy" ile terbiye edilmiş olan ilk âiledir. İnsan nesli (soyu) onlardan çoğalmıştır. Nitekim Cenâb-ı Hak, Yüce kitâbımız Kur'ân-ı kerîmde, "Hucurât sûresi"nin onüçüncü âyet-i kerîmesinde (mealen): "Ey insanlar! Biz sizleri, bir erkek ile bir kadından yarattık. Birbirinizle tanışmanız için milletlere ve kabîlelere ayırdık..." buyurmuştur.

Bugün yeryüzünde rastladığımız farklı renklere, kültürlere, milletlere ve gruplara rağmen, insanlar temelde bir tek âilenin çocuklarıdırlar. İlmin kesin olarak ortaya koyduğu husûs, farklı ırklara, renklere, kan gruplarına ve iskelet yapılarına rağmen, bütün insanların bir ana-babadan çoğaldıklarıdır.

Bilindiği gibi, yüce Allah, bütün yaratıkları içinde, insanı eşref-i mahlûkât, zübde-i kâinât yapmış, en güzel bir kıvâmda kılmış ve diğer yaratıkları da onun istifâdesine vermiştir. Herhangi birimizi bir hayvân olarak yaratsaydı, ne lâzım gelirdi? Binâenaleyh bizlerin insan olarak yaratılması çok büyük bir ni'mettir.

Burada şunu kesinlikle bilmeliyiz ki, herhangi bir insanın, bu dünyaya gönderilmesi, yaratılması, bir ihsândır, çok bir nimettir. Cenab-ı Hakk, insanlara muhtaç oldukları her türlü nimeti de lutfetmiştir. O'nun, kullarına verdiği ni'metleri o kadar çoktur ki, hem de sayılamıyacak kadar [nâ-mütenâhî], yani sonsuzdur.

Nitekim "İbrâhîm sûresi"nin 34. âyetinde [meâlen] bu husus şöyle ifâde edilmektedir:
"Allah, istediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah'ın bunca nimet[ler]ini teker teker sayacak olsanız, onu kısım kısım bile sayamazsınız. Gerçekten insan çok zâlim, çok nankördür." "Nahl sûresi"nin 18. âyeti de bu husûsu teyid etmektedir.

Bizlere verilen ni'metlere, kuşbakışı bir göz atacak olursak:
Cenâb-ı Hakk'ın, bizleri, mahlûkâtın en şereflisi insan olarak yaratması, ahsen-i takvîm üzere halketmesi, akıl vermesi, her biri dünyâlar değerinde olan vücut uzuvlarımızı lutfetmesi, sıhhat ve âfiyet üzere yaşatması, muhtaç olduğumuz her nimeti ihsân etmesi; dünyânın en güzel ülkelerinden biri olan bir memlekette göndermesi, eşler-çocuklar-torunlar vermesi, ilim lutfetmesi, para-pul, mal-mülk, servet ü sâmân, mevki-makâm vermesi... ve daha pek çok ni'met sayılabilir; bunların her biri çok değerli ihsânlardır.

Bu nimetlerden herhangi biri noksân, eksik olursa, hemen feverân etmemek gerekir. Zîrâ hayât ve ölümün yaratılmasında imtihân maksadı vardır. Bilindiği gibi bu dünya bir imtihan yeridir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.