Bursa Kadılığından Şeyhülislâmlık makamına

A -
A +

Ebüssuûd Efendi; önce Bursa Kâdılığına, sonra İstanbul Kâdılığına, daha sonra da Anadolu Kâdıaskerliğine tayin edildi. Bundan sonra da Şeyhülislâmlık makâmına getirildi.

Ebüssuûd Efendi'nin dedesinin babası Mehmed Kuşçu, Timur Hân'ın torunu olan Uluğ Bey'in yakını ve Doğancıbaşısı idi. Senelerce Uluğ Bey'in hizmetinde bulunup sevgisini kazanmıştı. Mehmed Kuşcu'nun oğulları Ali Kuşçu ve Ebüssuûd Efendi'nin dedesi olan Mustafâ İmâdî, Uluğ Bey'in elinde yetişip ilim öğrenmişlerdir. Mustafa İmâdî, bilhâssa tasavvufta yetişip ilerlemiştir.

Ebüssuûd Efendi, 939 (m. 1532) senesinde Bursa Kâdılığına tayin edildi. Bu vazîfede başarılı olan İstanbul Kâdılığına, İstanbul Kâdılığında muvaffak olan da Anadolu Kâdıasker[kazasker]liğine tayin edilirdi. Bundan sonra da Şeyhülislâmlık makâmına getirilirdi.
Şeyhülislâm Ebüssuûd Efendi, tefsîr, fıkıh ilimlerinde ve diğer ilimlerde büyük âlim idi. Kanunî Sultân Süleymân Hân, devrinde âlimler arasında bir mes'ele hakkında farklı bir hüküm ortaya çıksa, Ebüssuûd Efendinin tarafını tercîh ederdi...

Ebüssuûd Efendi, o devirde, devlet kânûnlarını dînin hükümlerine uygun şekilde te'lîf etmiştir. "Tımâr" ve "zeâmet"lere dâir mevzûlarda verilen karârlar, genellikle Ebüssuûd Efendi'nin fetvâlarına dayanmıştır. "Mülâzemet usûlü" de onun zamânında tesîs edilmişti. Kanunî, "Arâzî Kânunnâmesi"ni de Ebüssuûd Efendi'ye hâzırlatmıştır.

Kanunî Sultân Süleymân Hân'ın cenâze namazını Ebüssuûd Efendi kıldırdı. Pâdişâh'ın vefâtı üzerine bir mersiye yazdı. Bu mersiyesi, edebiyâttaki yüksek derecesini de göstermiştir. Ebüssuûd Efendi, sekiz sene de İkinci Selîm Hân zamânında Şeyhülislâmlık yaptı.
İstanbul ve İskilip'te hayrât yaptırdı. İskilip'te, babası Muhyiddîn Mehmed İskilibî'nin ve annesinin medfûn bulunduğu türbenin yanında bir câmi ve bir medrese, o civarda bir de köprü yaptırmıştır. İstanbul'da, Eyyûb'de bir medrese yaptırdı. Kabri, bu medresenin yanındadır [Eyyûb Sultân Câmii karşısındadır].

Yine İstanbul'da Şehremini ve Mâcuncu semtlerinde birer çeşme ve hamâm yaptırmıştır. Mâcuncu'da bir konağı ve Sütlüce'de bahçeli bir yalısı vardı. Meşhûr Tefsîri "İrşâdü'l-Akli's-selîm ilâ Mezâye'l-Kur'âni'l-Kerîm"i bu yalıda yazmıştır.

Ebüssuûd Efendi, 25 Ağustos 1574 târihinde 84 yaşında vefât etti. İslâm âleminde çok tanınmış olduğundan, vefâtı büyük bir üzüntüyle karşılandı. Cenâze namazını Kazasker Muhşî Sinân Efendi, Fâtih Câmiinde kıldırdı. Cenâze namazı için o devrin âlimleri, vezîrler, dîvân erkânı ve halk, büyük bir kalabalık hâlinde toplandı. İkinci Selîm Hân, Ebüssuûd Efendi'nin vefâtından dolayı pek ziyâde üzülmüştür.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.