Mübarek Ramazan Bayramını da idrak ettik

A -
A +
Bayram günü sabâh namazı vakti olduğu zaman, Allahü teâlâ meleklere emreder. Onlar yeryüzüne inerler. Sokak başlarını tutarlar. İnsanlar ve cinnîlerden başka bütün mahlûkâtın duyacağı bir sesle nidâ ederler.

Bugün, Şevvâl ayının birinci günü [yani "îd-i fıtır"="Ramazan Bayramı"nın birinci günüdür.] [Allahü teâlâ, kıymetli okuyucularımızın, necîp milletimizin ve bütün Müslümânların sıhhat ve âfiyet içerisinde daha nice bayramlara kavuşmasını nasîp buyursun.]

"Ramazân" kelimesi yanmak demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tevbe eden Müslümânların günâhları yanar, yok olur. İşte bundan dolayı da Müslümânlar bayram yaparlar. Her yıl, Ramazân ayında Müslümânların günâhları affedildiği için sevinirler. Bizler de bu ümîdle üç gün bayram yapacağız inşâallah.

İslâmiyette bayram günleri, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanından beri, bütün İslâm devletlerinde, husûsî bir şekilde kutlanagelmiştir.

Bizler, onbir ayın sultânı olan Ramazân ayını, bir ganîmet bilip, bu fırsatı, mümkün mertebe, iyi değerlendirmeye çalıştık. Güzel vatanımıza, asîl milletimize elimizden geldiği kadar hizmet etmeye gayret ettik. Milletimizin birliği, vatanımızın dirliği, İslâm âleminin huzûr ve sükûnu ve bütün insanlığın da hidâyeti için duâlar ettik...

Peygamber Efendimiz (aleyhi's-selâm), "Ramazân ayının son gününde, Allahü teâlâ, oruç tutanları affeder" buyurunca, Eshâb-ı kirâm (aleyhimü'r-rıdvân), "Yâ Resûlallah, o gün Kadir Gecesi mi?" diye suâl ettiler. Peygamber Efendimiz buyurdu ki: "Bilmez misiniz ki, iş yapana, işi bitirince ücreti verilir."

Bayram günü sabâh namazı vakti olduğu zaman, Allahü teâlâ meleklere emreder. Onlar yeryüzüne inerler. Sokak başlarını tutarlar. İnsanlar ve cinnîlerden başka bütün mahlûkâtın duyacağı bir sesle nidâ ederler. Derler ki: ''Ey ümmet-i Muhammed, kalkınız! Rabbiniz büyük ihsânlarda bulunuyor, çok günâhlar affediyor.''

Mü'minler, bayram namazını kılmak üzere câmi ve mescidlere toplandıkları zaman, Allahü teâlâ meleklere hitâp eder: ''İşçi çalışınca karşılığı nedir?''

Melekler derler ki: ''Ücretinin ödenmesidir!''

Şânı yüce olan Allah buyurur ki: ''Sizi şâhit tutuyorum ki, Ben onlara sevâb olarak rızâmı ve mağfiretimi verdim.''

Diğer bir hadîs-i şerîfte de buyuruldu ki: "Bayram sabâhı Müslümanlar, namaz için câmilerde toplanınca, Allahü teâlâ, meleklere; 'İşini yapıp ikmâl edenin karşılığı nedir?' diye sorar.
Melekler de; "Ücretini vermektir" derler.

Allahü teâlâ da; "Siz şâhit olun ki, Ramazândaki oruçların ve namazların karşılığı olarak kullarıma kendi rızâmı ve mağfiretimi verdim. Ey kullarım, bugün benden isteyin, izzet ve celâlim hakkı için istediklerinizi veririm" buyurur."

[İnşâallah yarın da birazcık bayramdan bahsedelim.]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.