Öğretmenlik mesleğinin önemi hakkında...

 

 

20-26 Kasım 2016 târihleri arası “Çocuk Hakları Haftası”, 24 Kasım 2016 günü “Öğretmenler Günü”, 25 Kasım da, “Kadına Yönelik Şiddeti Kınama Günü” idi. Onun için biz televizyonlarda, birer nebze öğretmenler, eğitim, öğretim, çocuk hakları ve kadınlar konularını ele almıştık. Ama bu konular, öyle birer günde geçiştirilebilecek konular değildir. Bu bakımdan adı geçen konuları, ne kadar çok ele alsak, yine de lâyıktır, revâdır, sezâdır...

Bilindiği gibi öğretmenler, eğitim işini yapan kimselerdir. Eğitim de, genel mânâda “bir insanın kâbiliyet ve davranışlarını geliştirmek, toplumun iyi değerlerini benimsetmek için yapılan işler, uygulanan yollar” diye tarif edilmektedir.

Eğitimin ana konusu insandır ve eğitimin târihi de, ilk insan ve ilk Peygamber, Hazret-i Âdem aleyhisselâma kadar uzanır. Mukaddes kitâbımız Kur’ân-ı kerîmde, Hazret-i Âdem'e ve diğer Peygamberlere (aleyhimüs-selâm), Allahü teâlâ tarafından birtakım ilimlerin öğretildiği belirtilir.

“Allah, Âdem’e bütün isimleri [isimlerin tamâmını] öğretti...” (Bakara, 31) Yani Allahü teâlâ, Âdem aleyhisselâma her şeyin ismini ve faydasını öğretmiştir.

“O, insana bilmediği şeyleri öğretti...” (Alak, 5)

“Bir de Dâvûd’a, sizi, harbin şiddetinden korumak için zırh-elbise sanatını biz öğrettik...” (Enbiyâ, 80)

Binâenaleyh ilk terbiye edici ve yol gösterici Allahü teâlâdır. Zâten Allahü teâlânın “Rab” ismi, “terbiye edici” mânâsına gelmektedir. Allahü teâlâ, melekleri ve rûhları yaratıp terbiye etmiştir. Onlara vazîfelerini öğretmiştir. “Elestü bezmi” denilen zamanda, rûhlara hitâben; “Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?” yâni, “Sizi yaratıp, terbiye eden ben değil miyim?” buyurmuştur. Rûhlar da; "Evet yâ Rabbî! Sen bizim Rabbimiz, yâni terbiye edicimizsin” cevâbını vermişlerdir [Bu husûs, âyet-i kerîmede geçiyor.]

Âdem aleyhisselâma ve diğer Peygamberlere, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildiren Cebrâil aleyhisselâm da bir öğreticidir.

İlk insan ve ilk Peygamber Âdem aleyhisselâm da, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını kendi neslinden gelen insanlara anlatmak sûretiyle, insanlık târihindeki ilk öğretmen oldu.

Diğer Peygamberler de, onların vârisleri olan âlimler de birer muallim, yâni öğretmendirler. Nitekim Sevgili Peygamberimiz, bir hadîs-i şerîfinde: “Ben, ancak bir muallim olarak gönderildim” buyurmuştur.

Malûm olduğu üzere, insan, yaratılışta çift taraflıdır; yani iyiliğe de kötülüğe de meyyâldir/elverişlidir. Ona hidâyet, üstünlük tarafını tanıtabilmek ve bunu kuvvetlendirmeye çalışmasını sağlamak için muhakkak bir muallim, bir üstâd lâzımdır.