Ölüm hepimize gelecektir

A -
A +
Herhangi bir Müslümân, gerek mala, gerek cana isâbet eden musîbetler karşısında sabreder, söz ve davranışlarıyla isyâna dalmazsa, onun günâhları bağışlanır...

Son birkaç hafta içerisinde, kısa aralıklarla iki yakınımı kaybettim. Bunlardan biri hanımımın amcası Bursa'daki Cevdet Güvenli amcamız, diğeri de birinci dâmâdım Seyyid Necdet Arvas'ın babası Antalya'daki Seyyid Abdülehad Arvas Abi [meşhûr ismiyle "Seyyid Amca"] idi. Bu münâsebetle bugün ve yarınki makâlelerimde birer nebze ölümden ve ona hâzırlanmaktan bahsetmek istiyorum...
Ölüm hakkında birçok "âyet-i kerîme" nâzil olmuş, pekçok da "hadîs-i şerîf" vârid olmuştur. Kur'ân-ı kerîmde bir âyet-i kerîmede, "Her cân [canlı] ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihân olarak hayır ve şer ile deniyoruz" [Enbiyâ, 35] buyurulmuştur.
Allahü teâlâ [bizzât kendisi], "çok merhametli" olduğunu [Fâtiha, 2]  ve "insanlara zerre kadar zulmetmediğini" [Nisâ, 40] ifâde buyuruyor. Mala ve cana zarar veren bazı musîbetlerin meydana gelmesinde, İlâhî irâde ve takdîr tecellîsi vardır ve bunlar imtihân maksadına matuftur. Nitekim Yüce Allah, Kur'ân-ı kerîminde, Mülk sûre-i celîlesinin 2. âyet-i kerîmesinde [meâlen]: "Amelce hanginiz daha güzeldir diye [yani hanginizin daha güzel amelde bulunacağını] imtihân edip ortaya çıkarmak için ölümü de, hayâtı da yaratan O'dur. O, azîzdir (her şeye gâliptir), gafûrdur (çok bağışlayandır)" buyurmuştur.
Bakara sûresinin 155. âyet-i kerîmesinde de bu imtihân gâyesi şöyle açıklanmaktadır: "(Ey mü'minler, itâatkârı âsî olandan ayırt etmek için) and olsun, sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsûllerden yana eksiltme ile imtihân edeceğiz. (Ey habîbim), sabredenlere (lütûf ve ihsânlarımı) müjdele."
Herhangi bir Müslümân, gerek mala, gerek cana isâbet eden musîbetler karşısında sabreder, söz ve davranışlarıyla isyâna dalmazsa, onun günâhları bağışlanır. Sevgili Peygamberimiz de: "Müslümâna, herhangi bir fenâlık, hastalık, keder, hüzün, ezâ, can sıkıntısı ârız olursa, hatta vücûduna bir diken batarsa, [tabîî ki o da bunlara sabrederse], bu musîbetler sebebiyle Allah onun günâhlarını ve hatâlarını bağışlar" [Buhârî, Müslim] hadîsiyle bu hakîkati ifâde etmiştir.
Fahr-i Kâinât Efendimiz (aleyhi's-salâtü ve's-selâm), hadîs-i şerîflerinde buyurdular ki: 
"Lezzetleri yıkan ölümü çok hâtırlayın"
"Dünyâda bir garip veya bir yolcu gibi ol; kendini kabir ehlinden say (yani kesinlikle öleceğine göre, kendini şimdiden ölmüş bil)"
"Ölülerinizi hayırla yâd edin (iyilikle anın)."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.