Ömrü uzun, ameli güzel olanlar...

A -
A +
İnsan, yaratılışı îcâbı hayatı sever, ömrünün uzamasını ister. Ancak, uzun ömür, Hak yolunda tüketilmiş ise hayırlıdır. Her gün, en iyi işleri yapmaya çalışmalıdır.
 
 
Ömrümüzden bir sene daha gitti; ölüme, kabre, âhirete biraz daha yaklaşmış olduk. Bir senenin değil; yerine, zamanına ve şartlarına göre ayın, haftanın ve günün bile ehemmiyeti çok fazladır; hattâ saatin, dakikanın ve saniyenin bile önemi ne kadar büyüktür...
İnsan, yaratılışı îcâbı hayatı sever, ömrünün uzamasını ister. Ancak, uzun ömür, Hak yolunda tüketilmiş ise hayırlıdır. Her gün, en iyi işleri yapmaya çalışmalıdır.
Nitekim bir sahâbî, Sevgili Peygamberimize, “Yâ Resûlallah! İnsanların  hayırlısı [en iyisi] kimdir?” diye sorduğunda, Peygamber Efendimiz şöyle cevap verdi: “İnsanların hayırlısı [en iyisi], ömrü uzun olup ameli güzel olandır.
O sahâbî tekrâren, “İnsanların hangisi şerlidir [daha kötüdür]?” diye sorunca da, Resûlullah Efendimiz, “Ömrü uzun olup da, ameli kötü olan” [Tirmizî] buyurmuştur...
Cenâb-ı Hak, bütün Peygamberleri vâsıtasıyla, onlara saâdet yollarını göstermiş, iyi ve güzel, kötü ve çirkin her şeyi öğretmiştir. Bu “Peygamber”leriyle, insanların dünyada ve âhirette rahat etmeleri, huzur içerisinde, iyi bir şekilde yaşamaları için, emirlerini ve yasaklarını, yani neleri yapmaları ve nelerden sakınmaları lâzım olduğunu açıklamıştır.
Peygamberlerin hepsinin hedefi, insanların dünyada huzur ve sükûn içerisinde yaşamaları, âhirette de ebedî saadete kavuşmaları olmuştur.
Peygamberlerin vârisleri olan İslâm âlimleri ve Evliyâ-yı kirâm da, hep gıdâ gibi, bütün insanlara lâzım olan iyi fertler, iyi âileler ve iyi cemiyetler teşkil etmek için uğraşmışlardır.
Allahü teâlâ, bütün kullarının, verdiği nimetlere şükretmelerini, güzel ahlâka sâhip olmalarını, îmân etmelerini, ibâdet yapmalarını, kendi aralarında kardeşçe yaşamalarını, sevişmelerini, birbirlerine yardımcı olmalarını istemiş ve bunları emretmiştir. İnanan insanların da kardeş olduklarını ilân etmiştir.
Allahü teâlânın bizlere ihsan buyurduğu sonsuz nimetlerine şükretmeli; bunları yerli-yerinde kullanmalı, O’nun dînine hizmet ve kullarına yardım etmeliyiz. İlmi olan ilminden, makâmı olan makâmından, malı olan da malından diğer insanları faydalandırmalıdır.
Bilindiği üzere, eğitimde de işin esâsı, hem kendisine faydalı, hem de âilesine, milletine, memleketine, vatanına ve devletine, tüm Müslümânlara, hatta bütün insanlığa faydalı birer unsur meydana getirmektir.
Târihimiz, kültürümüz, medeniyetimiz, büyüklerimiz ve bütün millî ve manevî değerlerimizin, asîl milletimizin tamamına, tüm İslâm âlemine ve bütün insanlığa, bilhâssa istikbâlimizin ümîdi olan çocuklarımıza ve gençlerimize öğretilmesi çok önemli bir hizmettir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.