Oruç, her dinde emredilen bir ibâdettir

A -
A +
Âdem aleyhisselâmdan beri oruç tutulurdu. Yani daha önceki ümmetlere de oruç tutmak emredilmişti. Kur'ân-ı kerîm'de [Bakara sûresinin 183-185 ve 187. âyetleri] oruçla ilgili âyetlerdir. Bunlardan 183. âyet-i kerîmede, bu ibâdetin daha önceki milletlere de farz kılındığı belirtilmektedir.
[Fıkıh kitaplarında, "Savm-ı Dâvûdî" denilen Davûd aleyhisselâmın orucu anlatılır; o, bir gün oruç tutar, bir gün yerdi; bir sene böyle devâm ederdi. Bunun en fazîletli nâfile oruç olduğunu, Peygamber Efendimiz haber vermiştir.]
Bugün bozulmuş, aslından uzaklaştırılmış hâlde bulunan Yahûdîlik ve Hıristiyânlıkta da oruç vardı. Hattâ aslı hak bir dîne dayanmayan, bâtıl, bozuk inançlarda da oruca benzer ibâdetler görülmektedir. Bu ibâdetler, daha önce o bölgelerde yaşamış Hak Peygamberlerden kalmış olabilir. Bozula bozula bugünkü hâle gelmiştir denilebilir.
[Alfabetik olarak zikredecek olursak] Asurlular'ın oruca büyük önem verdikleri bilinmektedir.
[Amerika'da] Aztekler'in oruç tuttukları, hattâ Aztekler'de ibâdetin büyük bir kısmının riyâzetten ibâret bulunduğu belirtilmektedir.
Babilonya'da da oruca büyük önem verilirdi.
Brahmanizm'de mahallî ayların onbirinci ve onikinci günlerinde oruç tutmak gelenek hâline gelmiştir. Brahmanlar hasta ve yaşlıları dahi oruçtan muâf tutmaz, hattâ bazıları nefsânî arzûlarını yenmek için onbeş gün kadar oruç tutarlardı.
Budizm'de oruç daha önemlidir. Gâyeye ulaşabilmek için konulan esâslardan biri, iki ayda bir oruç tutmaktır. Kurtuluş ancak arzûları terk etmekle mümkündür; bunun da bilinen ve en çok kullanılan şekli oruç tutmaktır.
Güney Asya'daki Hint dinlerinde oruç sıkı bir terbiye vâsıtası olarak hâlâ görülmektedir. Hinduizm'de oruç genellikle nefsi tezkiye için senenin muayyen günlerinde ve bayramlarda tutulur. Duâ ve ibâdetle geçirilen günlerde çoğunluk yemek yemez, bütün geceyi kutsal kitaplarını okuyarak geçirirler. Oruç daha çok, bazı besinleri yememe yani bir nevi perhîz şeklindedir. Bazı günlerde ise sâdece kadınlar oruç tutarlar.
(Eski) Mısırlılarda orucun genellikle dînî bayramların yanında yer aldığı görülmektedir.
Romalılar'ın da diğer milletler gibi, oruca önem verdikleri ve ictimâî felâketlerden kurtulabilmek için oruç tuttukları bilinmektedir.
İlkellerin inancı olarak kabûl edilen Totemizm'de ise perhîz ve riyâzet gibi fiiller ile tövbe törenleri dînin esâsını teşkîl eder.
(Eski) Yunanlıların da oruç tuttukları bilinmektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.