Osmanlı Padişahının davet edildiği bir iftar

A -
A +
"Muhteşem konağın üst salonunda, 4 adet 'Sultânî İftâr Sinisi' hazırlanmıştı. Davet sâhibi 'İlmiyye sınıfı'ndan olduğu için, Pâdişâh da onların yanına oturdu..."


Bâb-ı Âlîde Sabâh ve Türkiye gazetelerinde senelerce yazılar yazan, bazı kitapları da bulunan merhûm Süleymân İrfân Atagün bey, E. Top. Alb. Fahreddîn Tacar ağabeye, bir belge vermiş, "ben, bunu gerektiği gibi değerlendirme fırsatı bulamadım; siz uygun yerlerde değerlendirebilir misiniz?" demiş... Bugün ve yarınki makâlelerimde bu konuyu ele almamız gerektiği kanâatine vardım...
İstanbul'da, 1807 yılında, Ramazân-ı şerîf ayının ilk Cum'a gecesinde, sonbaharın en güzel günlerinden birinde, duâlı Üsküdar'ın, meyve ağaçlarına gömülmüş Tûnus Bağı semtindeyiz. Pâdişâh bu gece, Dürrî-zâde Abdullah Efendi'nin konağını şereflendirdi.
Eyyûb Sultân Türbesinde kendisine kılıç kuşatan "Nakîbül-eşrâf"ın davetine icâbet edip geldi. Rumeli Hisârı'nda atılan iftâr topları, bütün İstanbul semâlarında gürlüyordu... İlk önce Pâdişâh sağ eliyle sofraya uzandı. "Bismillâhir-rahmânir-rahîm" diyen Pâdişâh IV. Mustafâ Hân, orucunu biraz tuzla açtı. Sonra üç yudum su içti. Sonra da, bir Medîne-i münevvere hurması yedi. Sofradakiler de "Bismillâhir-rahmânir-rahîm" diyerek, oruçlarını açtılar... Muhteşem konağın üst salonunda, 4 adet "Sultânî İftâr Sinisi" hazırlanmıştı. Davet sâhibi "İlmiyye sınıfı"ndan olduğu için, Pâdişâh da onların yanına oturdu... Şeyhul-islâm Mehmet Atâullah Efendi, Anadolu ve Rumeli Kazaskerleri, İstanbul Kâdîsı, İmâm-ı Şehriyârî Ahmed Kâmilî Efendi de birlikte idiler.
İkinci Sini'de: Sadrâzam Çelebi Mustafâ Paşa, Reîsül-küttâb (Dışişleri Bakanı); Sadâret Kethüdâsı (İçişleri Bakanı); Başdefterdâr ve diğerleri vardı.
Üçüncü Askeriyye Sinisinde: Yeniçeri Ağası, Kaptân-ı Deryâ, Bostancıbaşı (Emniyyet Genel Müdürü) ve diğer paşalar bulunuyordu.
Dördüncüde ise: Öbür dâvetliler yer aldılar.
40'ar çeşit iftâriyye hazırlanmışdı: 4 Çeşit Tuz: Konya Tuz Gölü, Eğridir, Basra ve İnebahtı tuzları... 4 Çeşit Hurma: Mekke-i mükerreme, Medîne-i münevvere, Trablusşâm ve Kâhire hurmaları... 4 Çeşit İncir: Anadolu Kavağı, Cezâyir, Aydın ve Bardacık incirleri... 4 Çeşit Bal: Anzer, Muş, Bolu ve Kerkük balları... 4 Çeşit Üzüm: Çavuş, Müşküle, Çekirdeksiz İzmir ve Kara üzümler... 4 Çeşit Peynir: Edirne Beyaz, Silifke Tulum, Kıbrıs Hellim ve Mihaliç peynirleri... 4 Çeşit Sucuk ve Pastırma: Tokat ve Kars sucukları, Kırım ve Kayseri pastırmaları... 4 Çeşit Kuruyemiş: Beykoz Cevizi, Antep Fıstığı, Yozgat Bâdemi ve Rize Fındığı... Ayrıca yeşillikler göz alıyordu...
Harem kısmında, dâvetlilerin hanımları için, ayrı sofralar kurulmuştu... Alt katta ise, Bostancılar, Pâdişâh Muhâfızları ve konağın emektârları, oruç açıyorlardı. Herkes kâfî mikdârda iftârlık yediği zamân; Pâdişâh, hâne sâhibine tebessüm etti. [İnşâallah, konumuza yarın devam edelim.]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.