Serpil ve Kenan öylesine koyu bir sohbete dalmışlardı ki zamanın nasıl geçip gittiğinin farkına bile varmamışlardı. Genç kız uzun zamandır hissetmediği duygular içindeydi. Her şeyden önemlisi kendisini son derece rahat hissediyordu. Huzur içindeydi ve Kenan'la olmaktan mutluydu. Yaşadığı her şeyi birkaç saat içinde ortaya dökmüş, yeni tanıdığı bu genç adamla tüm duygularını paylaşmıştı. Kendisini kuş gibi hafif hissediyordu. Sanki yüreğinde gizlediği tüm kirleri aklamıştı. Beynini boşaltmıştı. Şen kahkahalar atıyordu. Kenan onun rahat ve mutlu halini gülümseyerek izliyordu. Serpil bardağındaki son yudum çayı da içtikten sonra arkasına yaslandı. Dudaklarında mutlu bir gülümseme vardı: - İnsan bugün hiç bitmesin istiyor! - Biz istersek bitmez tabii ki... Serpil gözlerini kıstı: - Nasıl yani? - Bugün bütün günü birlikte geçirebiliriz istersen. İstediğimizi yaparız. Ne dersin? Tedirgin bir şekilde soluklandı Serpil. Eve nasıl açıklama yapabileceğini düşünüyordu. Bu genç adamla birlikte olmak için can atıyordu oysa. Birden kararlı bir şekilde kaldırdı başını: - Tamam. Ama eve gidip üzerimi değiştirmem lazım. Kenan omuzlarını kaldırdı: - Anlaştık. O zaman burada bulaşalım yine ister misin? Bir saat sonra. Genç kız heyecanla kalktı sandalyesinden. Bir an önce gidip hazırlanmak için can atıyordu. - Anlaştık, seni eve kadar götürmek isterdim ama vakit kaybı olacak... Serpil telaşla atıldı: - Yok, hayır, ben giderim. Bir saat sonra! Koşar adımlarla uzaklaştı kafeteryadan. Hızlı hızlı eve giderken heyecandan yerinde duramıyordu. Eve yapacağı açıklamayı ise son ana bırakmıştı. Apartmanın kapısından içeri girer girmez süratle çıktı merdivenleri. Kapının önüne geldiğinde nefes nefeseydi. Adile Hanım ter içindeki kızını görünce sitem etti biraz: - İlahi Serpil, bu kadar yürüyecek ne var? Kahvaltı etmedin mi sen? Koştun durdun mu sahilde? Şu haline bak! Genç kız başını oturma odasına uzatıp Cahit Bey'le karşılıklı oturan Özlem'e el salladı: - Merhaba Özlem, hoş geldin, kusura bakma giyinip hemen çıkacağım. Adile Hanım şaşkın bir şekilde baktı kızına: - Nereye yavrum? Bu kadar işimiz arasında? Serpil kaşlarını kaldırdı ve sert bir sesle cevap verdi: - Kendin kalkıştın badanaya anne, bana sordun mu? Gelininle birlikte yaparsın!.. DEVAMI YARIN